You've been through a lot translate Turkish
423 parallel translation
You've been through a lot
Zor bir dönemden geçtin.
Oh darling, you've been through a lot, haven't you?
Zor günler geçirdin, değil mi?
I know you've been through a lot for my sake.
Benim uğruma çok şeye göğüs gerdiğini biliyorum.
You've been through a lot, but I can tell you're here to stay.
Çok şey atlattın ama burada kalabileceğini söyleyebilirim.
I prefer remembering how you've been through a lot.
Başına gelenler yüzünden böyle davrandığını farz edelim.
After all, you've been through a lot together.
Onca zaman birlikteydiniz.
- You've been through a lot, haven't you?
- Çok zor dönemler geçirdin, değil mi? - Kudurmuş köpekler ve İngilizler.
I see you've been through a lot.
Görüyorum ki çok zorluklardan geçmişsiniz.
I will forget your offensive speech, since I know you've been through a lot.
Çok zor günler geçirdiğini biliyorum. Bu yüzden yaptığımız tatsız sohbeti unutacağım.
You've been through a lot the last 24 hours.
24 saat dolunca geçer, az kaldı.
Well, listen, you've been through a lot.
Dinle, çok şey yaşadın.
For a man passing through, you've been asking a lot of questions.
Geçmekte olan biri için çok fazla soru soruyorsun.
You know, I've been thinking about us a lot lately, everything we've been through together, things we've shared, times we've helped each other.
Son zamanlarda ilişkimizi, birlikte yaşadığımız her şeyi paylaştıklarımızı, birbirimize yardımcı olduğumuz zamanları çokça düşündüm.
You've all been a really terrific bunch of CITs, and we've had... All had a terrific summer, except for a few minor incidents that I don't wanna go into right now. But, through it all, we share things, and we become closer, and that even makes it harder to say goodbye, but I hope you've learned a lot of things,
Harika iş yaptınız ve müthiş bir yaz oldu....... şu anda konuşmak istemediğim bir iki ufak tefek şey haricinde ama her şeyin ötesinde bir şeyler paylaşıp yakınlaştık ve bu, veda etmeyi daha da zorlaştırıyor....... ama umarım bir iki şey öğrenmişsinizdir.
You've been through a lot today.
Bugünlük sizi yeterince yorduk
Well, we've been through a lot together, haven't we, you and I?
Birlikte ne badireler atlattık değil mi?
YOU'VE BEEN THROUGH A LOT LATELY, HAVEN'T YOU,
Son zamanlarda çok şey yaşadın, değil mi?
Now, I know you've been through a lot.
Başından çok şey geçti, biliyorum.
Grandpa, you've been through a lot.
Büyükbaba, sen çok şeyler yaşamışsın ve görmüşsün.
- I know you've been through a lot.
- Biliyorum birçok şey yaşadın.
We know you've been through a lot... but there is more at stake here than just your feelings.
Onu çok istediğini biliyoruz ama şu anda durumumuz senin hislerinden daha önemli.
You threatened him, and he's been through a lot.
Onu tehdit ettin, ve o çok şey yaşadı.
You've been through a lot today.
Bugün çok şey yaşadın.
Gosalyn, dear, I know you've been through a lot.
Gosalyn, tatlım, zor şeyler yaşadığını biliyorum.
Would you tell him I've been going through... a lot of changes and...
Ona son zamanlarda hayatımda birçok değişiklik olduğunu söyler misin?
You've been through a lot today.
Çok şey yaşadın.
- You've been through a lot.
- Çok şey yaşadın.
You've been through a lot.
Çok şeyler yaşadın.
You've been through a lot.
Sen de çok şey yaşadın.
Eli and I have been through a lot together, you know?
- Maria, bak. Eli ve ben uzun zamandır ayrıydık, biliyon mu?
Now, take it easy, you've been through a lot.
Sakin ol. Çok şey yaşadın.
You know, honey, we've been through a lot.
Biliyor musun tatlım, pek çok şey geçirdik.
You've been through a lot and you say you still don't remember what happened.
Çok şey yaşadın ama hâlâ hiçbir şey hatırlamadığını söylüyorsun.
You've been through a lot.
Çok zor bir şey atlattın.
You've been through a lot.
Çok badireler atlattın.
I've been through a lot in the last month and I can tell you that jail's not the place for me.
Geçen ay hapisahanede çok şey atlattım ve hapishanenin bana göre bir yer olmadığını anlatabilirim.
You've been through a lot tonight, both of you, but we've still got a problem.
Biliyorum, ikiniz bu gece çok şey yaşadınız ama hala bir problemimiz var.
You've been through a lot in a short amount of time.
Kısa sürede çok şey yaşadın.
Miguel. We've been through a lot together, you and me.
Miguel, sen ve ben, bir sürü zorluğu beraber atlattık.
You've been through a lot.
Çok acı şeyler gördünüz.
We all know you've been going through a lot lately, Phil, and... for a long time I've been meaning to state outright, if you need anything at all, you don't hesitate to call, day or night.
Uzun zamandır ben de sana bir şeye ihtiyacın var mı diye sormayı düşünüyordum, gece veya gündüz aramaktan çekinme.
And I know that you've been through a lot.
Çok şey yaşadığımızı biliyorum.
- I need you to acknowledge that I've been through a lot in my life.
- Hayatımda çok şey olup bittiğini bilmeni istiyorum.
I think you've been through a lot tonight.
Bu akşam çok şey yaşadın.
We've been searching for fighters without a whole lot of luck and you just... walk right through the door.
Bir süredir umutsuzca dövüşçü arıyorduk ve sen... birden çıkıp kapıdan giriverdin.
I've been digging through the historical database but a lot of the information from that era has been lost or damaged I thought you might be able to help me reconstruct some of it.
Tarihsel veribantlarını araştıryordum ama o devirle ilgili veriler ya kayıp yada hasarlı onların bazılarını yeniden yapılandırmak için bana yardımcı olabileceğini düşündüm.
- You've been through a lot. - I know how much you wanted a baby.
- Senin ne kadar çok bir bebek istediğini biliyorum.
Sonia, I know you've been through a lot.
Sonia, senin çok düşündüğünü biliyorum.
Grandma, you've been through a lot because of me.
Büyükanne, benim yüzümden başın çok ağrıdı.
I've been thinking a lot about our situation and you asking me, and I didn't wanna just dismiss it without thinking it through.
Bizim durumuz ve senin sorun hakkında çok düşündüm ve uzun uzun düşünmeden reddetmek istemedim.
I know that you've been through a lot.
Çok şey yaşadığını biliyorum.