You've been up all night translate Turkish
98 parallel translation
You'll want sleep, if you've been standing up under a police grilling all night.
Tüm gece sorgulandiktan sonra uyumak istersin herhalde.
You've been up all night.
Bütün gece uyuyamadın.
I know you've been up all night, but this is important.
Tüm gece ayaktaydın biliyorum fakat bu önemli.
You've been up all night.
Bütün gün ayaktaydınız.
You know, Fritz, the ol'tiger, he'll come along here like this at night after the pit's been all covered up.
Bilirsin, Fritz, yaşlı kaplan... Geceleyin üstü örtülü çukura gelecek... ve eti koklayacak.
You look like you've been up all night.
Tüm gece ayakta kalmışsınız gibi.
- Looks like you've been up all night.
- Bütün gece uyanık kalmış gibisin.
That's what my wife'll say, when I tell her I've been waitir up for you all night.
Bütün gece seni beklediğimi söylediğimde karım da aynen böyle diyecek.
I know you've been up all night.
Bütün gece uyumadığınızı biliyorum.
I've been up all night because of you.
Sizin yüzünüzden bütün gece ayaktaydım.
We have been working very hard all night, and I'm happy to be able to tell you thatwe have come up with some draft proposals which would enable you to achieve your desired objectives by the stated dates.
Gece boyunca çok sıkı çalıştık ve belirtmekten mutluluk duyarım ki, belirlenen tarihe icraatı yetiştirebilmeniz için bazı taslaklar hazırlamayı başardık.
And, I mean, I just - I just don't know how anybody could enjoy anything more... than I enjoy, uh, reading Charlton Heston's autobiography... or, uh, you know, uh, getting up in the morning... and having the cup of cold coffee that's been waiting for me all night... still there for me to drink in the morning... and no cockroach or fly has-has died in it overnight.
Yani bilemiyorum, nasıl olur da başka birisi benim Charlton Heston'ın otobiyografisini okurken aldığımdan daha fazla keyif alabilir veya sabah kalkmaktan ve bütün gece beklemiş soğuk, içinde hamam böceği veya sinek ölüsü olmayan bir bardak kahvenin sabah onu içmemi beklemesinden.
You've been driving up a tab here all night and we're not real big on credit.
Tüm akşam hesaba yazdırıp durdun ama pek bir şey verdiğin yok.
Get back to the huddle, let's move it! Looks like you've been up all night screwing, boy.
- Bütün gece çapkınlık mı yaptın?
You've been up all night.
Bütün gece uyanıktın.
So, you've been up all night?
Bütün gece ayakta mıydın?
You look as if you've been up all night.
Bütün gece uyanık kalmış gibi görünüyorsunuz.
You've been up all night.
Bütün gece uyumadın.
Of course, you've been up all night, snaffling bathrobes and other hot property?
Bütün gece üniformaları çalmakla mı meşguldün?
I've been waiting up all night for you.
Bütün gece seni bekledim.
You've been up all night?
Bütün gece uyanık mıydın?
I've been up all night. You're asleep. This was a huge mistake.
Bütün gece ayaktaydım, sen mışıl mışıl uyuyorsun ve bu büyük bir hataydı!
You look like you've been up all night. Want to get some coffee? That's the best offer I've had all week.
Elbette ama bir Klingon ile birlikte hayat kurabileceğime asla inanmadı... ve şu anda bir değil iki Klingon ile birlikteyim.
Well, Paul, your girlfriend, Jane, is in the hospital and the guy she was with last night is dead and you look like you've been up all night so why don't you tell me?
Pekâlâ, Paul. Kız arkadaşın Jane hastanede. ve dün gece onunla olan adam öldü.
You look like you've been up all night.
Bütün gece ayaktaymışsın gibi görünüyorsun.
I told you I've been up studying all night, because in 45 minutes...
Tüm gece çalıştığımı söylemiştim, çünkü 45 dakika içinde...
You've been staying up all night at home watching smut on cable tv, haven't you?
Bütün gece oturup kablolu tv'deki erotik yayın yapan kanalları izledin değil mi?
You can't surf if you've been up all night.
Sabahlayınca sörf yapılmaz.
I know you're tired, Joe. You've been up all night.
Yorgun olduğunu biliyorum, Joe, Bütün aksam ayaktaydın.
You've been up all night
Bütün gece uyumadın.
You've been up all night.
Bütün gecedir ayaktasın.
Now, I've been up all night waiting for you!
Şimdi de bütün gece ayakta seni bekledim!
- No, you've gotta talk to me. I've been up all night.
Hayır, benimle konuşmalısın. Bütün gece ayaktaydım.
- What do you want, Jeff? - I've been drinking all night so I couId get up the courage to tell you you're my woman.
- Sana benim kadınım olduğunu söyleme cesaretini bulmak için bütün gece içtim.
I've been hooking you up all night!
Bütün gece seni idare ettim.
- You look like you've been up all night.
- Bütün gece uyumamış gibi görünüyorsun.
I've been up all night thinking, and I have something to say to you.
Tüm gece uyumadan düşündüm, ve sana söyleyeceğim birşey var.
You are back together, and you've been up all night doing the horizontal salsa.
Tekrar birleştiniz ve tüm gece yatay salsa yapıp uyuyamadınız.
You've been up all night figuring this out.
Bütün gece bununla mı uğraştın?
Hey, I've been up all night looking for you.
Selam, bütün gece seni arayıp durdum.
Thanks to you, blair, we've been up all night talking about love and death and the brevity of life.
Blair'e şükürler olsun ki, bütün gece aşk, ölüm ve yaşamın geçiciliğiyle ilgili konuştuk.
Oh, I've been waiting to get you up here all night, Nadine.
Tüm gecedir seni yukarı çıkarmayı bekliyordum, Nadine.
That rule doesn't apply when you've been up all night.
Bu kural bütün gece ayakta olduğunda kabul edilmez.
You know, and he'd obviously been up all night and he looked beaten.
Bütün gece yorgun görünüyordu ve dayak yediği belliydi.
Look, Toby, I'm sorry, but I've been up all night and I've got a shooter on the loose. You know what?
Toby, üzgünüm ama bütün gece ayaktaydım ve bulamadığım bir katil var.
You've been up all night?
Bütün gece ayakta mıydın?
So you've been up all night, Aunt Elizabeth?
Gece boyunca uyumamışsın Elizabeth hala.
You'll pardon the way I look, but I've been up all night trying to crack one of the better security codes I've ever run up against.
Dış görünüşüm için kusura bakma bütün geceyi şu ana kadar karşılaştığım en iyi güvenlik kodlarından birini kırmaya çalışarak geçirdim.
And you've been up all night thinking about it.
Sen de tüm gece bunu düşünüp durdun.
- That you took out of my closet with all of my clothes Miss "I've been up all night and I have my own key to your room."
- Bütün kıyafetlerimle beraber, onu da dolabımdan aldın. Sevgili bayan "bütün gece ayaktaydım, hem bende senin odanın anahtarı da var".
wow. you must've been up all night writing those.
Vay canına! Tüm gece bunları okumak için uyumamış olmalısın.