English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You've been warned

You've been warned translate Turkish

129 parallel translation
In any case, you've been warned.
Her ne olursa olsun sana uyarımı yapmış durumdayım.
You've been warned.
Sadece uyarıldınız.
But now you've been warned, and you'd offend Him now.
Ama şu an uyarıldınız ve asıl şimdi ona karşı suç işlemiş olacaksın.
You've been warned. Close it down, or we'll be back.
Burayı kapat yoksa buraya gelip seni bulacağım.
You've been warned!
Sizi uyardım!
- We've been warned about you, Sarge.
- Senin hakkında uyarıldık çavuş.
You've been warned twice.
Seni iki defa uyardılar.
You've been warned.
Seni uyardık.
You've been warned about this, Miss Griffin.
Bu konuda uyarılmıştınız Bayan Griffin.
You've been warned, Garber.
Seni uyarmıştım Garber.
You've been warned.
Sizi uyarmıştım.
You've been warned.
Uyarıldın.
- You've been warned before.
- Daha önce uyarabilirdin.
You've been warned about riding off in all directions.
Konuyu dağıttığınız için sizi uyarmıştım.
You've been warned twice now.
- Şu anda ikinci kez uyarıldın.
You've been warned twice.
İki kez uyarıldınız.
Time and again, you people have been warned.
Zamanında ve gene siz insanlar uyarıldınız.
You've been warned.
Seni uyarmıştım.
You've been warned.
Uyarıldın!
- You've been warned.
- Seni uyardım.
And you have been warned.
Ve seni uyarıyorum.
You've been warned, Klutzy.
Sizi uyardık, Hoppa Kız.
You've been warned.
Uyarılmıştın.
- I've been warned about you.
- Sizin hakkınızda uyarıldım.
- You've been warned.
- Uyarıldın.
You've been warned.
Seni uyarıyorum.
You have been warned!
İlk ve son uyarımdır!
You've been warned.
Uyarıldınız.
You've been warned.
Seni uyardım.
- You've been warned off Mary Kane.
- Mary Kane hakkında uyarıldığının farkındasındır.
You've been warned!
Sizi uyarıyorum!
Now you've been warned.
Seni uyardım.
I've been warned if I let you sit down at this table, I might regret it.
O masaya oturmanıza izin verirsem buna pişman olacağım konusunda beni uyardılar.
You've been warned.
Uyarıyorum seni.
See, you've been warned, all right?
Seni nazik bir şekilde uyarıyorum.
You've been warned, earthling.
- Lanet olsun! - Seni uyarmıştım insanoğlu!
Mr. Zuckerkorn, you've been warned about touching.
Bay Zuckerkorn, dokunmaktan sizi uyarıyorum.
- You've been warned!
- Seni uyardım!
But you've been warned.
- Önden buyur.
The threat from the outside that I've repeatedly warned you about is upon us now, and now is the time for us to take advantage of this incredible gift that we have been given... for us to rise up and act as one!
Sizi sürekli uyardığım dış tehditler şu an üzerimizde, ve şimdi bize bahşedilen armağanın avantajını kullanmanın tam sırası... dik durup birlikte hareket etmenin!
You've been warned about tampering with our base code, Doctor.
Ana kodumuzla uğraşman konusunda uyarıldın, Doktor.
You've been warned.
İkaz edilmiştin.
You've been warned. "
"Sizi uyarıyorum."
Son, you've been warned.
Evlat, seni uyardım.
You've been warned to keep away.
Uzak durman için uyarılmıştın.
We've been warned about a woman disturbing you tonight.
Bu akşam bir bayan tarafından rahatsız edildiğinize dair bilgi geldi.
You've been warned about speculation, Miss Willows.
Yorum yapmak konusunda, uyarılmıştınız, Bayan Willows.
"You've been warned." What kind of cryptic message is that?
"Uyarıldın." bu ne tip bir şifreli mesaj?
You've been warned!
! Seni uyardım!
You've been warned, Sarah Jane.
Daha önce uyarıldın Sarah Jane.
"I've been warned." What are you, my first grade teacher?
"Uyarıldım mı?" Nesin sen, ilkokul öğretmenim mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]