You've got the wrong guy translate Turkish
100 parallel translation
Afraid you've got the wrong guy.
Birisiyle karıştırdınız galiba.
It's very nice, but I think you've got the wrong guy.
Çok güzel ama bence yanlış kişiye verdiniz.
You've got the wrong guy.
Yanlış olmasın?
- You've got the wrong guy.
- Yanlış adama sahipsin.
I must've got the wrong guy lf it's some boxer you're looking for... I might be able to help I know all the boxers in Bangkok
yanlış adammış Aradığın bir boksör varsa... sana yardımcı olabilirm Bangkok'daki tüm boksörleri tanırım
You've got the wrong guy. I could get killed. Almost certainly.
Ancak, kim olduğunu sizi öldürdüğünde öğreneceğiz.
- You've got the wrong guy.
- Yanlış adamı seçtiniz.
You've got the wrong house, and the wrong guy.
Yanlış ev ve yanlış adam.
♪ You've Got The wrong guy ♪ Laughing And singing all day
# Her gün gülüp şarkı söyleyerek #
- You've got the wrong guy, jerk!
Yanlış adamı yakaladın, düdük!
- Mister, you've got the wrong guy.
- Bayım, yanlış adamı yakaladınız.
You've got the wrong guy.
Yanlış adamı yakaladınız.
You've got the wrong guy.
Yanlış adamı seçtin.
I'm telling you, you've got the wrong guy!
Sana söylüyorum, yanlış kişiyle konuşuyorsun.
You let your buddy sit in jail all that time and never once told anyone, "You've got the wrong guy."
Yakın dostunuz, cinayet suçlamasıyla hapiste yatarken, siz tek bir kişiye bile, "Yanlış adamı tutukladınız" demediniz.
You've got the wrong guy!
- Yanlış adamı tuttun.
- You've got the wrong guy.
- Yanlış kişiye geldiniz.
You've got the wrong guy, lady.
Karıştırıyorsunuz hanımefendi.
I think you've got the wrong guy.
Sanırım yanlış adama çattınız.
You've got the wrong guy.
Yanlış adamdasın.
You've got to pity the guy who had one thing go wrong his whole life.
Bütün hayatında tek bir yanlışa düşen adama merhamet etmek gerekir.
You've got the wrong guy.
Düşündüğün adam ben değilim.
You've got the wrong guy.
Bağırma!
I think you've got the wrong guy.
Sanırım beni birisiyle karıştırdın.
You've got the wrong guy.
yanlış adamı buldunuz.
A masterpiece! I think you've got the wrong guy.
Doğru adam olduğumu sanmıyorum.
You've got the wrong guy.
Özür dilerim ama aradığınız kişi ben değilim.
- You've got the wrong guy.
- Başkasıyla karıştırıyorsun.
Look, Emily, if you want someone who's gonna pant and beg for what's going on in your head, you've got the wrong guy.
Bak, Emily, eğer aklından geçenleri... anlatmak için birine ihtiyacın varsa, buna sahipsin.
You've got the wrong guy.
Yanlış adamın peşindesin.
You've got the wrong guy. Stop it!
Yanlış adamı buldun.
You've got the wrong guy.
Yanlış adama çattın.
This is insane - - you've got the wrong guy.
Delilik bu. Yanlış adamı yakaladınız.
You've got the wrong guy.
Yanlış kişiyi yakaladınız.
Listen, lady, you've got the wrong guy.
Bakın hanımefendi, yanlış adamı yakaladınız.
- You've clearly got the wrong guy. - Have we?
- Kesinlikle yanlış adama çattınız.
You've got the wrong guy.
- Lütfen. Yanlış adamı yakaladınız.
- You've got the wrong guy.
Kafasına tut!
You've got the wrong guy.
{ \ 1c00FFFF } Size söylüyorum. Yanlış adamı yakaladınız.
I think you've got the wrong guy.
Galiba yanlış adamı yakaladın.
I hate to break this to you, Deb, but you know you've got the wrong guy here, right?
Seni hayal kırıklığına uğratmak istemem Deb, ama burada yanlış adamın peşinde olduğunu biliyorsun, değil mi?
THEY'LL FIND OUT THEY GOT THE WRONG GUY, YOU'LL GO BACK ON TRIAL AND GET A LIFE.
Yanlış adamı yakaladıklarını anlayacaklar, tekrar mahkemeye çıkacakasın, ve bir hayatın olacak.
If you're looking for a rat, you've got the wrong guy, man.
Eğer köstebek arıyorsan, yanlış adamı buldun, dostum.
You've got the wrong guy.
Yanlış adamı yakaladınız. - Yere yat Jeremy.
You've got the wrong guy, man.
- Jeremy, yere yat dedim.
You've got the wrong guy.
Yanlış adamı yakaladın. Evet, tabi.
Um, I'm sorry, Miss Greythorne, but maybe you've got the wrong guy.
Üzgünüm Bn. Greythorne, ama belki de yanlış kişiyle konuşuyorsunuz.
I think you've got the wrong guy.
Sanırım, yanlış adama geldin.
I'm sorry whoever you are, you've got the wrong guy.
Özür dilerim. Her kimseniz, yanlış kişiyle temasa geçtiniz.
so then you just got afraid and just tired of falling for the wrong guy, which is why you've been putting off marrying my brother.
Sen de korktun ve yanlış adamlara âşık olmaktan bıktın bu yüzden kardeşimle evliliğini sürekli erteliyorsun.
Okay, okay, whatever you guys think that I did, I swear, you've got the wrong guy.
Tamam, tamam, her ne yaptığımı düşünüyorsanız yemin ederim yanlış adamı buldunuz.