You always have a choice translate Turkish
68 parallel translation
- You always have a choice.
- Her zaman bir seçimin vardır.
Dear, sweetness, light of my life, with men, you always have a choice.
Canım... bir tanem... hayat ışığım. Erkekler söz konusuysa, daima seçeneğin vardır.
You always have a choice with everything you do.
Yaptığın her şeyde tercih şansın vardır.
You always have a choice.
- Her zaman seçeneğin vardır.
- You always have a choice, Pacey.
- Her zaman seçme şansın vardır.
You always have a choice.
Her zaman bir seçeneğin vardır.
That's what he wanted you to think, but you always have a choice.
Böyle düşünmeni istiyor, ama daima çare vardır.
You always have a choice.
Her zaman bir seçeneğin var.
You always have a choice, Peter.
Her zaman bir seçeneğin var, Peter.
- You always have a choice.
- Her zaman başka bir seçenek vardır.
You always have a choice, Lewis.
Her zaman seçenek vardır, Lewis.
You always have a choice, son.
Her zaman başka bir seçeneğin vardır, evlat.
You always have a choice.
Her zaman seçim şansın vardır.
- You always have a choice.
- Her zaman başka seçeneğin vardır.
Rob, you always have a choice.
Rob, her zaman bir seçeneğin vardır.
You always have a choice.
Her zaman seçenegin var.
You... You always have a choice.
Hep bir seçenek vardır.
In life you always have a choice.
Hayat her daim sana bir seçenek sunar.
You always have a choice.
Her zaman bir seçenek vardır.
- You always have a choice!
- Her zaman seçenek vardır.
Yeah, you always have a choice.
Evet, her zaman bir seçeneğin vardır.
- You always have a choice.
- Her zaman başka seçenek vardır.
- You always have a choice.
- Her zaman bir seçeneğin vardır.
No, you always have a choice.
Hayır, senin daima seçeneğin vardır.
You always have a choice... Sheriff.
Her zaman bir seçeneğin vardır Şerif.
You always have a choice.
Her zaman bir şansın vardı.
You always have a choice.
Senin her zaman seçeneğin vardır.
You always have a choice.
Her zaman bir seceneğin vardır.
Yes, you always have a choice.
Evet, "Her zaman bir seçeneğimiz vardır".
You always have a choice.
Her zaman bir seçeneğiniz vardır.
You always have a choice.
Her zaman bir şansın vardır.
Jack, you always have a choice, okay?
Jack, senin her zaman seçeneklerin vardır.
You always have a choice.
Her zaman seçme şansın vardır.
You always have a choice.
Her zaman seçeneğin olur.
- You always have a choice.
- Her zaman seçme şansı vardır.
You always have a choice.
Her zaman seçeneğin vardır.
You always have a choice.
Her zaman bir seçim var.
You always have a choice, Bakri.
Her zaman bir seçeneğin vardır Bakri.
You always have a choice!
- Her zaman bir şans vardır!
Seth Ryan have good parents so I would totally wanna be apart of that and Kirsten's not even a hugger oh you always know how to ruin a moment the teen choice awards, I feel a little gypped
Ben de öyle düşünmek isterdim ama gerçek şu ki ailem için yapmayacağım hiçbir şey yok. Sandy ile Kirsten, süper ebeveynler gibiler. Seth ve Ryan'ın çok iyi bir anne babası var.
You always have a choice.
Her zaman başka seçenek vardır.
You always say that, like you don't have a choice, but that's just crap.
Hep böyle söylüyorsun, seçme şansın yokmuş gibi,... ama bu tamamen saçmalık.
Vicki, you will always have a choice, remember that.
Vicki, Her zaman bir seçeneğin olacak, bunu unutma.
You have a choice, Tommy. We always have a choice.
- Her zaman başka seçeneklerimiz vardır.
There's always a right and wrong, as long as you have the choice.
Seçeneğin olduğu sürece doğru ve yanlış vardır.
I always thought that was a bit excessive but then, what choice do I have? You're lying.
Hep biraz fazla olduğunu düşünmüşümdür ama başka seçeneğim yoktu.
You said the other day we always have a choice. So?
Ama geçen gün herzaman seçme şansımızın olduğunu söylemiştiniz.
Yeah, aren't you the one who says, "We always have a choice"?
"Her zaman bir seçeneğimiz vardır" diyen sen değilmiydin?
You made a choice. And I will always be grateful, but you have to stop now.
Her zaman müteşekkir olacağım ama artık buna bir son vermen gerekiyor.
Now, you know I've always been supportive of your choice not to have home help, but we need to find a permanent solution. This... this...
Biliyorsun, eve yardımcı almama kararını hep destekledim, ama kalıcı bir çözüm bulmamız gerekiyor.
You will always have a choice.
Her dâim seçim yapma hakkın var.