English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You can't be too careful

You can't be too careful translate Turkish

145 parallel translation
A cricket can't be too careful, you know.
Bir cırcırböceği fazla dikkatli olamaz.
You can't be too careful.
Sen çok fazla dikkatli olamazsın.
You know, you can't be too careful these days.
- Bence... Bu devirde ne kadar dikkatli olsak az.
Well, that only goes to prove that you can't be too careful about whom you murder.
Şey, bu sadece kimi öldürdüğün konusunda çok dikkatli olamayacağını kanıtlar.
- You can't be too careful these days.
- Bu günlerde çok dikkatli olmalıyız.
- Why take chances? - You can't be too careful.
Tedbiri elden bırakmamak gerek.
I guess you can't be too careful. A man in your position.
Sanırım senin pozisyonundaki birinin çok dikkatli olması gerekir.
well, you can't be too careful, not with hereditary.
Sağlık konusunda dikkatli olmak gerek.
Well, you can't be too careful, man.
İnsan her zaman dikkatli olamaz!
Well, you know, you can't be too careful these days.
Bilirsiniz işte, bu günlerde insan ne kadar tedbir alsa yeri yani.
There's always some punk trying to cut you out. That's why you can't be too careful.
İşte onun için aşırı dikkatli olunmalı.
Sir, sorry about the tudor bit. But you can't be too careful, you know?
Tudor konusu için pardon, tedbiri elden bırakmamak lazım.
Can't be too careful, you know, sir.
Elimizde...
- You can't be too careful.
- Olsun. Tedbirli olalım.
You can't be too careful about radiation.
Onu çıkartma. Radyasyona karşı dikkatli olmalısın.
But you can't be too careful.
Ama sen de dikkatli olamaz.
You can't be too careful in New York City.
New York hep daha fazla dikkat ister.
You can't be too careful.
Fazla dikkatli olamıyorsun.
Well, you just can't be too careful, Lieutenant.
Şey, pek emin olamazsınız, Komiser.
You can't be too careful these days.
Şu günlerde çok fazla dikkatli olamıyorsun.
I guess you can't be too careful, huh?
Bu kadar dikkatli olunamaz, değil mi?
You can't be too careful in these old places.
Eski evlerde fazla dikkatli olamazsın.
You can't be too careful just now, you know.
Şimdi çok dikkatli olmakta yarar var, biliyorsun.
You can't be too careful.
Yürürken çok dikkatli olunmuyor.
You can't be too careful with the eyes and the ears of the world constantly upon you.
Bütün dünyanın gözleri senin üstündeyse yeterince dikkatli olamıyorsun.
You can't be too careful.
Çok dikkatli olmak gerek.
- Surely he was no match for you. - You can't be too careful.
Asla fazla dikkatli olamazsın.
You can't be too careful.
Dikkatli olman gerek.
I know, but you can't be too careful.
Biliyorum, ama çok dikkatli olmayabilirsin.
See, you can't be too careful nowadays.
Bugünlerde çok dikkatli olmalısın.
I was worried. With Caspar, you can't be too careful.
Caspar yüzünden kaygılanıyordum.
You can't be too careful.
Dikkatli olmalısınız.
- l was very careful, sir. You can't be too careful when it involves underwear.
İç çamaşırıyla fazla dikkatli olamazsın.
You can't be too careful in this part of town.
Şehrin bu kısmında çok dikkatli olamazsın.
Well, at my age, you can't be too careful.
Benim yaşımda ne kadar dikkatli olsanız az.
Can't be too careful when you take your pants off in a phone booth.
Telefon kulübesinde pantolunu giyerken daha dikkatli olamaz mı?
You can't be too careful.
Asla yeteri kadar dikkatli olamazsın.
You are fourteen, so I can't be too careful!
Sen on dört yaşındasın, ben çok dikkatli olamam!
It's just an ear infection, but you can't be too careful.
Sadece bir kulak iltihabı, ama dikkatli olmak gerek.
Right. Maybe we should find you a doctor. You can't be too careful.
Doğru... belki sana bir doktor bulmalıyız, çok dikkatli olamazsın.
- Ooh, you can't be too careful...
Korunmak gerek.
You can't be too careful with these things, you know?
Bilirsin, bu şeylerle çok fazla dikkatli olamazsın.
You can't be too careful.
Ama artık her şeye dikkat edemiyorsun.
You can't be too careful when radiation's concerned.
Radyasyon söz konusu olduğunda, her şey değişir.
You can't be too careful because we need to talk now.
Çok dikkatli olmalıyız çünkü konuşmamız lazım.
You can't be too careful with these old tugs.
Bu eski römorkörlere fazla dikkat edemezsin.
You can't be too careful nowadays.
Bu günlerde pek dikkatli olamıyorsunuz.
When it comes to special powers, I've learned you can't be too careful.
İş özel güçlere geldiğinde, çok dikkatli olmak gerektiğini öğrendim.
You can't be too careful.
Sen pek dikkatli değilsindir.
You can't be too careful.
Çok fazla dikkatli olamazsın.
You can't be too careful.
Çok fazla özen, itina gösteremiyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]