You can do anything you want translate Turkish
393 parallel translation
You can do anything you want.
Canın ne isterse yapıyorsun.
You can do anything you want.
Ne istiyorsan yapar.
You can do anything you want with those cards.
O kartlarla istediğini yapabilirsin.
Coming home from work, acting like you can do anything you want.
İşten eve geliyorsun, istediğin her şeyi yapabilirmiş gibi davranıyorsun.
Look, you can do anything you want to do around here.
Bak, kafana estiği gibi davranamazsın.
You can do anything you want, if you put your mind to it.
Kafana koyarsan, istediğin her şeyi yaparsın.
Now you listen to me, amigo... maybe you think you can do anything you want, because you are a Rogers.
Şimdi beni dinle, dostum... Belki, Bir Roger olduğundan her istediğini yapabileceğini düşünüyorsun.
With your share, you can do anything you want to.
Kendi payınla istediğini yapabilirsin.
If we get out of this... you can do anything you want to do.
Eğer buradan kurtulursak istediğini yapmakta özgürsün.
You can do anything you want with it.
İstediğin her şeyi yapabilirsin.
You can do anything you want with her, but only at home, do you understand?
Onunla istediğiniz şeyi yapabilirsiniz, ama evde, anladın mı?
You can do anything you want to do, just show me the lace.
Ne istersen yap, yeter ki dantel görünsün.
- You can do anything you want to.
Bence istediğin herşeyi yapabilirsin.
Anyway, you can do anything you want to, if you want to bad enough.
Gerçekten çok istersen her şeyi yapabilirsin.
You can do anything you want to me.
Bana istediğini yapabilirsin.
You can do anything you want to do.
- İstediğin her şeyi yapabilirsin.
You can do anything you want in life.
Hayatta istediğin her şeyi yapabilirsin.
Oh, you can do anything you want?
Ne istersen onu mu yaparsın?
You can do anything you want, man.
İstediğin her şeyi yapabilirsin.
But if you can bring her back, I'll do anything that you want.
Ama eğer onu geri getirebilirsen istediğin her şeyi yapacağım.
You're nice and soft and pliable and you can do anything you have to do, or want to do, with yourself.
Hoş, yumuşak ve hassassın. Yapman gereken herşeyi kendi başına yapabilirsin.
Anything you want to do to me, you can do.
Bana ne yapmak isterseniz yapın.
If there's anything special you want to do, you can feel free to go ahead and do it...
İstediğin özel bir şey varsa, gidip yapmak için kendini özgür hisset ve onu yap...
I can't to do anything about the uniform, but don't want you to think... I'll expect breakfast in bed every morning.
Üzgünüm, üniformam hakkında bir şey söyleyemem ama her sabah kahvaltımı yatakta yapmak isterim.
Talking's all right, you can say anything you want, but no man has the right to make another man do this.
Söyledikleri doğru siz istediğinizi söyleyebilirsiniz, fakat kimse bunu başkasına yaptıramaz.
-... to forget his old hometown. - Anything I can do for you, Mr. Wayne? Yeah, I want a suite.
Memnun olmana sevindim ama dışarı çıkıyorum ve param azaldı.
BARBARA : Do you mean you can have anything you want?
İstediğin her şeyi yapabileceğini mi söylüyorsun?
How can I convince you to do anything you don't want to?
Yapmak istemediğin bir şey için seni nasıI ikna edebilirim?
I wouldn't want you to do anything against your will.
Canının istemediği bir şeye seni zorlamak istemem.
Also, I don't want you coming in while I'm in, asking me if there's anything you can do.
Ben buradayken içeriye gelip yapabileceğim bir şey var mı diye soru sormanı da istemiyorum.
All you have to do is give me the book... and discredit any story your friends tell back in town... and you can have anything in this world you want.
Yapman gereken tek şey kitabı bana vermek ve arkadaşlarının kasabada söyledikleri hikâyelere kulak asmamak. Böylece bu dünyada istediğin her şeye sahip olabilirsin.
You can do anything to me you want to.
İstediğini yapabilirsin bana.
Chris, do you mean that we go in there and we can take anything we want?
Chris sen ciddi misin? Oraya gidip istediğimizi alabilir miyiz?
- I can do anything you want, sir.
- Ne isterseniz efendim.
I suppose you thin k just because old Sheriff Boggs is long in the tooth that people can do anything they want around here?
Şerif Boggs yaşlandı diye, sizce herkes her istediğini yapabilecek, öyle mi?
As you can see, if I want to, I can do anything, you know?
Gördüğün gibi istersem her şeyi yapabilirim anladın mı?
- If you want, they can't do anything.
Sen istersen, onlar tek başlarına bir şey yapamazlar.
You said I can do anything I want.
İstediğim herşeyi yapabileceğimi sen söyledin
Hey, I don't want you to do anything illegal. You can quote me on that.
Ben senin yasadışı bir şey yapmanı istemiyorum.
Here you can look, browse, taste, smell, do anything you want.
Bakın, kurcalayın, koklayın... Bizde her şey serbest.
You can do anything with your life that you want to.
Hayatını nasıl istersen, öyle yönlendirebilirsin.
- You can get anything you want if you do it with style.
- Nasıl yapacağını bilirsen, istediğini öğrenebilirsin.
By means of these ratchets and these screws... you can place his body in any position that you want... for as long as you want and do anything to it that you want.
Bu çarklar ve burgular sayesinde mahkûmun vücudunu istediğiniz konumda ve dilediğiniz kadar sabitleyerek ona ne isterseniz yapabilirsiniz.
I want you to know if there's anything I can do, anything at all.
Eğer yapmamı istediğin bir şey varsa, her ne olursa, lütfen bana söyle.
You can do anything you want in here!
İstediğin her şeye sahipsin burada.
I can do anything I want, you don't say a word.
Ben istediğimi yapacağım, sen itiraz etmeyeceksin.
We can do anything you want. You name it.
O zaman bir şey yapacağız artık.
They can't actually make you do anything you don't want to do.
- İstemediğin şeyi sana yaptıramazlar.
You can do anything in life you want to do.
Hayatta istediğin her şeyi yapabilirsin.
I'll do anything you want, but I implore you not to hurt me, please.
Ne istersen yaparım, yeter ki canımı yakma.
If there's anything you want to tell me or talk about, anything I can do, just let me know. ( door shuts ) You could read me the last chapter of Great Expectations.
Eğer bana anlatacak yada söyleyeceğiniz bir şey varsa, elimden geleni yapabilirim, yeter ki bileyim. BanaBüyük Umutlari adındaki eserin son bölümünü okuyabilirdin.