English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You didn't hear that

You didn't hear that translate Turkish

471 parallel translation
so that you won't be embarrassed, I'll act as if I didn't see or hear anything. You're good.
Ben hiçbir şey duymamış ve görmemiş gibi yapacağım.
I reckon you're lucky he didn't hear you say that.
Bereket versin ki bu dediğini duymadı.
Remember, you said it was funny that I didn't hear any sounds of a struggle?
Hatırlıyor musunuz, hiç boğuşma sesi duymadığımı söyleyince şaşırmıştınız.
Didn't I hear you call him that yesterday?
Siz de dün öyle çağırmamış mıydınız?
You didn't hear that scream, but it'll ring in your brain through all eternity.
O çığlığı duymadın ama sonsuza dek kafanın içinde yankılanacak.
- Didn't you hear that siren?
- Sireni duymadın mı?
Didn't I hear that you were going to masquerade ball?
Maskeli baloya gitmeyecek miydiniz siz?
I guess you didn't hear what I said about stayin'away from that girl.
Ben senin o kızdan uzakta kalman için ne dediğimi duymadığını tahmin ediyorum.
You didn't, by any chance hear... that it's kind of cold and a little on the wet side, did you?
Soğuk ve ıslak olduğunu... duymamışsındır herhalde, değil mi?
Good thing she didn't hear you say that.
Bunu söylediğinizi duymaması iyi oldu.
Didn't you hear that we've surrendered?
Teslim olduğumuzu duymadın mı?
Tim and that girl. Didn't you hear him?
Tim ve o kız.
Now, in case you didn't hear, I run the Double S Ranch now and my first order of business is for you to get that fence down.
Duymamışsınızdır diye söylüyorum, Double S Çiftliğini artık ben işletiyorum ve işimle ilgili olarak ilk yapmam gereken de senin çiti yıkmanı sağlamak.
Hot dogs! It might be the noise of that old ocean, but it seems to me I didn't hear thank you.
Belki okyanusun gürültüsündendir, ama bana teşekkür ettiğinizi duymadım.
- Didn't you hear me say that...
- Dediğimi duymadın mı...
Didn't you hear the boss say that I was sober?
Patron ayık olduğumu söyledi, duymadın mı?
Oh, now don't tell me you didn't hear that.
Oh, şimdi bana bunuda duymadığımı mı söyleyeceksiniz.
I didn't quite hear you. Would you say that again?
Sizi tam duyamadım, tekrarlar mısınız?
Didn't you hear that?
Duymadın mı? Defol buradan!
I didn't intend that you should hear that.
Bunu duymanι istemezdim.
Didn't you hear that?
Valdes.
Didn't you hear that, "he laughed"?
Duymadın mı bunu? Güldü.
Now, correct me if I'm wrong, but, uh, didn't I hear you say that you were home all day yesterday?
- Yanlışsam beni düzeltin, ama, uh, - sizin bütün gün evde olduğunuzu duymuştum
But he said, "That little chick that you put me on to, Paul." Didn't you hear him?
Ama kendisi, "bana ayarladığın kız Paul" dedi.
- Didn't you hear that shriek?
- Şu kaçığı duymadın mı?
Didn't you hear that guy?
Sesleri duymuyor musunuz?
That explains why you didn't hear the shot.
Bu niçin tabanca sesini duymadığınızı açıklıyor.
- Didn't you hear that?
- Duymadın mı?
Sorry, but I didn't hear that you come and I'm not dressed yet.
Afedersiniz, ama geldiğinizi duymadım. Ben henüz giyinmedim.
I didn't come to hear you tell me something that any 10-year-old kid could tell me.
10 yaşındaki bir çocuğun bana söyleyeceği şeyi senden duymak için gelmedim buraya.
And you didn't see or hear anything after that that might help us?
- Sonra bir şey duymadınız mı?
Good thing Ben Franklin didn't hear you say that.
İyi ki Ben Franklin dediğini duymadı.
You didn't hear me. We just said that you could go.
Gidebilirsiniz dedik.
You didn't want to hear that, sorry.
Bunu duymak istemiyordun, özür dilerim.
You did hear that, didn't you?
Duydun, değil mi?
I didn't hear that well. Did you say something?
Pek iyi duyamadım, sen mi konuşuyordun?
That's right, didn't you hear the news?
Doğru, haberleri duymadınız mı?
"l didn't mean to, I forgot." That's all I ever hear from you.
"Kasten olmadı. Unuttum." Senden sürekli aynı şeyi duyuyorum! Sen de kapa çeneni!
Guess you didn't hear that last part.
Sanırım son kısmı duymadın.
That F wasn't right, didn't you hear it was off-key?
O f doğru değildi akortsuz duymadın mı?
Pretend you didn't hear that...
Duymamazlıktan gelme.
Don`t you want to hear at all how it went? I just assumed it went okay, and that maybe you didn`t want to talk about it anymore.
neler olduğunu duymak istemiyor musun herşey sorunsuz gitti ve varsayıyorum ki belki de artık hakkında konuşmak istemiyorsun
You didn't hear that, kids.
Bunu duymadınız, çocuklar.
You didn't hear that then?
Demek duymadın.
I didn't hear you say that.
Dediğini duymamış olayım.
I didn't hear you say that.
Ne dediğini duyamadım.
Didn't you hear what that man said?
Adamın dediğini duymadın mı?
- No, no. - Don't tell me you didn't hear that.
- Bana öyle düşünmediğini söyleme.
I'm surprised to hear you say that. 'Cause I really honestly didn't think you was gonna go with me on this power lines thing.
Bunu söylemenize şaşırdım çünkü bu enerji hatları konusunda destek olacağınızı düşünmemiştim.
Didn't you hear that person laughing?
Bir kişinin güldüğünü duymadınız mı?
That's interesting,'cause I didn't hear what you should've told me.
Çok ilginç, çünkü ben, bana söylemen gereken şeyleri duymadım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]