You didn't say anything translate Turkish
1,419 parallel translation
I didn't say anything to the nuns this time, but... you better give me a good part.
Bana iyi bir bölüm verseniz iyi edersiniz.
And I didn't say anything to you, Brooke, when you so arrogantly claimed the bed without asking me, but you can't just waltz into my room and turn it into a damn art fair.
Bana sormadan odamı kullanabileceğini söylediğimi hatırlamıyorum Brooke, bu şekilde odama valz eşliğinde girip, odamı resim panayırına çeviremezsin.
And you didn't say anything?
Hiçbir şey söylemediniz mi?
You didn't say anything, did you?
Hiçbir şey söylemedin, değil mi?
I didn't say anything to him. But you are asking for more money than Mr. Singhania had said.
Ona bir şey söylemedim ama Bay Singhania söylediğinden beri daha çok para istiyorsun.
But when I asked him if he spoke then you said that he didn't say anything.
Sen ne dedin? Ben birşey demedim. O birşey dememiş.
I didn't say anything to him about you.
Seninle ilgili bir şey söylemedim.
I didn't say anything about you.
Seninle ilgili bir şey söylemedim.
If you knew that, why didn't you say anything?
Bunu biliyorduysan, neden bir şey demedin?
Why didn't you say anything?
- Neden bir şey söylemedin?
I didn't say anything, you are saying everything.
Ben bir şey demedim, sen her şeyi söyledin.
You didn't say anything wrong.
Sen yanlış bir şey söylemedin.
I didn't want to say anything then, but... he's disgusting, You can't go back to him.
Bir şey söylemeyecektim ama... o mide bulandırıcı biri, ona dönemezsin.
You didn't say anything?
Sen hiç birşey söylemedin mi?
I didn't hear you to say anything to Michelangelo... there, when he was creating his / her Capela Sistina.
Capela Sistina'yı yaratırken.
Why didn't you say anything?
- Dediğimi duydun. - Niye söylemedin?
Why the frak didn't you say anything?
Neden lanet olası bir şey söylemedin?
You didn't say anything upstairs because you're never going to say anything.
Yukarıdayken bir şey demedin, çünkü asla bir şey demeyeceksin.
And you read his history, parents didn't say anything about...
Dosyasına baktım. Ailesi hakkında herhangi bir şey...
- I didn't say anything like that. - You didn't have to.
— Ben böyle bir şey söylemedim — Söylemek zorunda değildin
Didn't think you were gonna say anything.
- Hani söylemeyecektin patron?
Why didn't you say anything?
Neden birşey söylemedin?
So she didn't say anything to you about me at all?
Peki benim hakkımda sana hiç birşey söylemedi mi?
You didn't...? You didn't say anything?
Hiçbir şey anlatmadın.
I'm gonna pretend for both our sakes you didn't say anything like that.
İkimizin de iyiliği için, böyle bir şey söylemediğini farz edeceğim.
Now look, I know that you got your own troubles to deal with right now, - butI didn't say anything to I.A. about what - - let's just stick to your problem, okay?
Bak, şu an kendi derdinle yeteri kadar meşgulsün biliyorum ama İçişleri'ne hiçbir şey söylemedim...
I didn't want to say anything to you because I know how much this means to you, and you deserve to have nights like this,
Sana bir şey demek istemedim çünkü bunun senin için ne kadar çok şey ifade ettiğini biliyorum.
I didn't say anything before because I... I knew you'd believe her over me.
Önceden bir şey söylemedim, çünkü bana inanıp, inanmayacağınızı bilmiyordum.
You asked me the other day if I though that boy was innocent and I didn't say anything.
Geçen gün bana çocuk masum mu diye sormuştun, yanıt vermemiştim.
Then why didn't you say anything?
Peki öyleyse neden bir şey söylemedin?
You didn't say anything about the way you look.
Görünüşün hakkında bir şey yazmamışsın.
Why didn't you say anything before?
Neden daha önce hiçbir şey söylemediniz?
I didn't say anything when you started spying on Donna... I kept my mouth shut when you hid in the dirty towel bin to peep on the cheerleaders... But if you get your jollies listening to people go potty...
Donna'yı dikizlemeye başladığında bir şey demedim ponpon kızları kirli havlu selesinden izlerken ses etmedim ama insanları tuvalette dinleyerek neşeleniyorsan doktor çağırıyorum.
I didn't say anything about you.
Senin hakkında hiçbir şey söylemedim.
Why didn t you say anything?
! Neden bir şey söylemedin?
! Chris, why didn't you say anything?
Chris, neden hiçbir şey söylemedin?
I hope I didn't say anything, you know...
Umarım kötü bir şey söylememişimdir.
"Didn't want to say anything, but you got the'Bama butt going on."
Bir şey söylemek istemedim ama gerçekten büyük görünüyor.
He didn't say anything to you, did he?
- Sana da laf atmadı, değil mi?
You didn't say anything?
Hiç bir şey demedin mi?
I didn't want to say anything until I cleared it with you.
Seninle anlaşana kadar bunu söylemek istemiyordum.
No, you didn't ruin anything because I really, really, really wanna say yes.
- Bir şeyi mahvettiğin yok. Gerçekten kabul etmek isterdim.
You knew the victim, you didn't say anything about it, why?
Kurbanı tanıyordun ama hiçbir şey söylemedin. Neden?
- -But why didn't you say anything?
- Peki neden bir şey söylemedin?
You didn't say anything about her being intubated.
Tüp yutturulduğundan söz etmediniz.
But I didn't say anything about you guys that I wouldn't have said to your faces.
Ama hakkınızda yüzünüze söylemeyeceğim hiçbir şey söylemedim.
- Wait, you didn't say anything?
Bir şey söylemedin mi?
- Why didn't you say anything?
- Neden hiçbir şey söylemedin?
Why didn't you say anything to Suk-soon's mom?
Anne, neden Suk-soon'un annesine birşey söylemedin?
Why didn't you ever say anything?
Neden hiç anlatmadın?
He didn't want to say anything about being sick because there was so much work you had to do.
Hastalığı ile ilgili konuşmaktan kaçındığını söylüyor Çünkü yapacağınız çok işler varmış
you didn't know 451
you didn't answer me 17
you didn't answer 45
you didn't get it 40
you didn't 2413
you didn't have to 199
you didn't tell me 114
you didn't answer my question 88
you didn't like it 52
you didn't see anything 59
you didn't answer me 17
you didn't answer 45
you didn't get it 40
you didn't 2413
you didn't have to 199
you didn't tell me 114
you didn't answer my question 88
you didn't like it 52
you didn't see anything 59