English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You don't say anything

You don't say anything translate Turkish

1,793 parallel translation
You don't have to say anything.
Bir şey söylemek zorunda değilsin.
I don`t have anything to say.. You go ahead and say what you want..
Benim söyleyecek bir şeyim yok... sen Devam et ve ne istediğini söyle...
Hey, you don't want to say anything, fine.
Bir şey söylemek istemiyorsan, tamam.
You talk all the time, but you don't say anything.
Sürekli konuşuyorsun ama hiçbir şey söylemiyorsun.
You don't want to say anything, that's fine I'll just shut down the mortuary Maybe I'll book you on suspicion of murder
Bir şey söylemek istemiyorsan, bence mesele yok, cenaze evini kapatır, belki seni de cinayet şüphesiyle göz altına alırım.
You and your stupid band are playing at TC's on Saturday, so don't say I never did anything for you, all right?
Sen ve aptal grubun Cumartesi günü TCs'de çalacaksınız. O yüzden, senin için hiçbir şey yapmadığımı söyleme, tamam mı?
I don't think he'd have anything to say to you.
Size söyleyecek bir şeyi olduğunu sanmıyorum.
No, I don't want to hear anything you got to say.
Hayır, senin söyleyeceğin hiçbir şeyi duymak istemiyorum.
You don't have to say anything, John.
Bir şey söylemene gerek yok, John.
You don't have to say anything to him.
Ona hiçbir şey söylemek zorunda değilsin.
Don't say anything else. You need an attorney.
Başka bir şey söyleme.
- I don't want you to say anything.
- Hiçbir şey söyleme.
You have family, friends, a stable relationship with a hot prosecutor- - they don't count for anything?
Senin de ailen arkadaşların ateşli bir savcıyla sağlam bir ilişkin var. Onlar sayılmaz mı?
You still think you can just say or do anything you want in this town, don't you?
Hala bu kasabada her istediğini söyleyebileceğini ve yapabileceğini sanıyorsun değil mi?
Penny, if you and Lilly don't say anything, how am I gonna know that you're okay?
Penny, eğer sen ve Lilly bana cevap vermezseniz, sizin iyi olduğunuzdan nasıl emin olabilirim?
And if you have anything else to say, why don't you talk to my lawyer.
Eğer söyleyecek başka şeylerin varsa, neden gidip avukatımla konuşmuyorsun?
It's just you don't have to say anything.
Ama zaten söylemene gerek yok.
Don't you think it's weird she didn't say anything about it last night?
Sence de dün gece hakkında bir şey söylemesi gerekmez miydi?
You don't want to say anything, don't say anything, but go.
Hiçbir şey söylemek istemiyorsan, peki söyleme ; ama git!
- You don't need to say anything.
- Hiçbir şey söylemene gerek yok.
You don't have to say anything.
Hiçbir şey söylemenize gerek yok.
Don't say anything that will get me going, either of you.
Beni heyecanlandıracak bir şey söylemeyin. İkinize de diyorum.
I'm busy so if you don't have anything to say I'm hanging up.
Söyleyecek bir şeyin yoksa kapatıyorum.
Why don't you have anything to say for yourself?
Diyebilecek hiçbir şeyin yok mu?
You don't have to say anything.
Hiçbir şey söylemene gerek yok.
- l- - - You don't have to say anything.
Bir şey söylemene gerek yok.
You don't have to say anything.
Bir şey söyleme.
I told you once - I never say anything I don't mean.
Sana bir defasında söylemiştim. Kastetmediğim hiçbir şeyi söylemem.
I don't want you to say anything.
Başka bir şey ima etmiyorum.
You know, for a smart man, you don't say much of anything useful, do you?
Zekisin, ama işe yarar bir şey söylemiyorsun.
We don't say anything, but you have this look in your eye that kills me.
Hiçbir şey konuşmuyoruz ama yüzünde beni cezbeden bakışların var.
Don't you say anything.
Kimseye bir şey söylemeyeceksin.
You don't have to say anything else.
Başka bir şey söylemek zorunda değilsin.
- You don't have to say anything.
- Açıklamak zorunda değilsin.
I don't have anything to say to you.
Sana söyleyecek bir şeyim yok.
- I don't have anything to say to you.
- Sana söyleyecek bir şeyim yok.
It's really hard to talk with you if you don't say anything.
Senin gibi suskun birisiyle konuşmaya çalışmak gerçekten çok zor.
You don't say anything.
Bir laf bile etmiyorsun.
You don't say anything.
Hiçbir şey söylemezsin.
Don't say I never did anything for you.
Senin için hiçbir şey yapmadığımı söyleme.
You don't have to say anything-it's okay.
Bir şey söylemen gerekmiyor, tamam mı?
Anyway, I don't see where you got called to say anything After the way you broke my heart
Neyse kalbimi kırdıktan sonra bunu sorma zaten.
So, with all due respect, sir, I don't need you, or anyone else for that matter, to, you know, say anything, really.
Dolayısıyla efendim, yanlış anlamayın ama ne sizden ne de başkasından bir nutuk dinlemeye ihtiyacım var, gerçekten.
My wallet, my credit card, my money. You don't want to say anything.
Benim cüzdanım, kredi kartlarım param, bir şey söylemeyecek misin?
You don't say anything about your your family, hear.
Etrafta ailenden bahsediliyor.
You don't have to say anything.
Tom.
You, i really can't say anything too negative about you because i don't know you well enough, and it wouldn't be fair to judge you. But life's unfair, so let me get it out of the way.
Sen, senin hakkında olumsuz bir şey söyleyemem çünkü seni iyi tanımıyorum ve seni adil yargılamış olmam.
You don't have to say anything back.
Bir şey söylemen gerekmez.
You don't have to say anything.
Bir şey söylemene gerek yok.
Don't say I never gave you anything.
Sonra bana bir kıyak geçmedin deme.
- I know, you don't need to say anything.
- Biliyorum, bir şey söylemene gerek yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]