You don't understand anything translate Turkish
377 parallel translation
They've swalloed the gentle, but it's much too early to strike don't you understand anything?
Zokayı yuttular ama yine de hamle yapmak için erken sayılır. - Ne? - Sen de hiçbir şey anlamaz mısın?
You don't understand anything!
Hiçbir şey anlamıyorsun! - Evet...
And don't do anything until you get orders, understand?
Ve Emir verilene kadar herhangi bir şey yapılmayacak, anlaşıldı mı?
You don't understand anything... Father O'Malley doesn't understand anything... my mama does...
Ne siz, ne Peder O'Malley, ne annem...
- You don't understand anything!
- Hiçbir şeyden anladığın yok zaten!
I don't seem able to understand anything you say.
Söylediklerinizden hiçbirşey anlayamadım.
Make sure you don't do anything shameful, understand?
Utanç verecek şeyler yapma, tamam mı?
Lately, I don't understand much of anything about you.
Son zamanlarda seninle ilgili hiçbir şeyi anlayamıyorum.
I don't really expect you to understand, but when we drove off the other night, all we did was kiss, because he never tried anything more.
Senden beni anlamanı beklemiyorum fakat geçen gece gözden kaybolduğumuzda sadece öpüştük, çünkü başka bir şeye hiç yeltenmedi.
No, you don't understand anything.
Hayır, sen hiçbir şeyden anlamıyorsun.
Anything you don't understand, you call small talk.
Anlamadığın şeylere gevezelik diyorsun.
- You don't understand anything.
- Hiçbir şeyden anladığın yok.
I don't understand anything, but I worship you.
Hiçbir şey anlamıyorum, ama sana tapıyorum.
I don't want anything to do with you, understand?
Anladın mı? Seninle artık hiç işim olmaz. Anladın mı?
You don't understand anything at all.
Hiçbir şeyi anlamıyorsun.
I don't want anything in their thick skulls but their work. Do you understand?
O kalın kafalarında işten başka bir şey olmasını istemiyorum.
You don't understand anything.
Hiçbir halt anladığın yok.
You don't understand anything.
- Hiçbir şey anlamıyorsunuz!
- You don't understand anything.
- Hiçbir şey anlamıyorsun.
you don't understand anything.
Bir şey anlamıyorsun.
Well, I think you better read them over first and anything you don't understand, I'll try to explain.
Şey, sanırım öncelikle onları okumanız daha iyi olur... anlamadığınız bir şey olursa, açıklamaya çalışırım.
I'm sorry to say you don't understand anything about women.
Üzgünüm ama kadınları hiç anlamamışsınız.
Don't you understand anything?
Ama hiç bir şey anlamıyorsunuz!
If there's anything that you don't understand, then ask me.
Anlamadığın bir şey olursa, gelip bana sor.
Don't you understand anything?
Hiç bir şey anlamıyor musun?
You don't understand anything!
Hiçbir şey anlamıyorsun!
You don't understand anything and never have!
Hiçbir şey anlamıyorsun ve ömür billah anlamadın da!
You just don't understand anything.
Hiç bir şey anlamıyorsun.
You don't have to say anything. I understand everything.
Ben her şeyi anladım!
Don't you understand, anything.
Hiçbir şey anlamıyor musun?
Alex, you don't understand anything.
Alex, hiçbir şey anlamıyorsun.
- Don't you understand anything?
- Hiçbir şey anlamıyor musun? - Ne gibi?
How can I understand you, if you don't say anything?
Bir şey söylemedin ki, seni yanlış anlayayım!
I don't understand anything anymore, you arrive and... do and decide whatever you want, it's all so easy for you.
Anlamıyorum artık, geliyorsun ve... Ne yapmak istediğine karar ver, bu kadar basit.
You don't understand anything.
Hiçbir şey anlamazsın.
You don't understand anything, do you?
Anlamıyorsun, değil mi?
But, darling, you don't understand anything about opera.
Ama sevgilim, sen operadan anlamazsın ki.
You don't understand anything about it!
Sen bu konuda ne bilirsin ki zaten!
You don't understand anything.
- Boşver. Hiçbir şeyi anlamıyorsun.
You, who made me think first in Milan, now here in Bellignano I don't understand anything anymore I don't even see inside myself clearly.
Beni düşündüren sendin önce Milano'da, şimdi burada Bellignano'da... Artık hiçbir şey anlamıyorum. Kendi içimi bile net göremiyorum.
You don't understand anything I say, do you?
Dediğim hiçbir şeyi anlamıyorsun, değil mi?
- You don't understand anything!
- Hiçbir şey anlamıyorsun!
- I don't know! - You don't understand anything!
- Ne bok bilirsin ki!
Don't you understand anything?
Anlamıyor musun?
You don't understand anything!
Hiçbir şey anlamazsınız.
You don't understand anything.
Hiçbir şeyi anlamazsın sen.
- You don't understand anything!
- Hiç anlamıyorsun.
- You don't understand anything.
Hiç birşey anlamıyorsun.
You don't understand anything about human beings, Chingachgook, if you take to the Zone people like me.
Benim gibi insanları Bölge'ye getirirsen insanoğlu hakkında hiçbir şey bilmezsin, Chingachgook.
If there's anything you don't understand, just feel free to ask.
Anlamadığınız bir şey olursa, sormaktan çekinmeyin.
Don't you understand anything, white man?
Hiçbir şeyden anlamaz mısın sen beyaz adam?
you don't want to talk to me 24
you don't 4631
you don't understand me 29
you don't have to worry 197
you don't understand 2732
you don't have to 1176
you don't know me 657
you don't remember me 206
you don't know nothing 35
you don't believe me 569
you don't 4631
you don't understand me 29
you don't have to worry 197
you don't understand 2732
you don't have to 1176
you don't know me 657
you don't remember me 206
you don't know nothing 35
you don't believe me 569
you don't know anything 267
you don't mean that 235
you don't trust me 261
you don't have to be sorry 41
you don't know what love is 17
you don't want to 180
you don't say 567
you don't like it 361
you don't have to do that 448
you don't have to worry about it 35
you don't mean that 235
you don't trust me 261
you don't have to be sorry 41
you don't know what love is 17
you don't want to 180
you don't say 567
you don't like it 361
you don't have to do that 448
you don't have to worry about it 35