You gotta get out of there translate Turkish
84 parallel translation
You gotta get out of there right now.
Hemen oradan çıkmanız gerek!
Rose, look. You gotta get out of there, right away.
Rose, bana nerede olduğunu söyle!
- You gotta get out of there right now.
- Oradan hemen çıkmalısınız.
- You gotta get out of there.
- Hemen oradan çıkmalısın. - Evet!
It's him, Hank. Come home. You gotta get out of there.
O adam o Hank eve gel, oradan uzaklaşmalısın.
You gotta get out of there, man.
Hemen kaç oradan.
You gotta get out of there.
Oradan çıkın.
You gotta get out of there.
Hayır, dinle.
You gotta get out of there!
Dışarı çıkmalısınız!
You gotta get out of there, man.
Uzaklaş oradan dostum.
- Daddy, you gotta get out of there.
Baba, oradan çıkmalısın.
Listen, you gotta get out of there.
Dinle, oradan çıkmalısın.
You gotta get out of there.
Buradan çıkmalısınız.
You gotta get out of there!
Oradan çıkmalısınız!
You gotta get out of there.
Oradan çıkmalısınız.
Now you-you gotta get out of there right now.
Artı oradan çıkman gerek.
- You gotta get out of there.
- Oradan çıkmalısın.
You gotta get out of there now.
Hemen oradan çıkmalısınız.
You gotta get out of there now- -
hemen ordan çıkmalısınız- -
Nikita, you gotta get out of there!
Nikita, oradan çıkman gerek!
There's nothing I can do. You've gotta get him out of here.
Onu buradan uzaklaştırmalısın.
You gotta be way ahead of him when you get to the edge of the woods,'cause when you get out, there's a half a mile of open ground, and that's where you're gonna have a lot of trouble.
Ormandan çıkınca öne geçmiş ol çünkü oradan çıkınca açık bir alan var ve orada sıkıntımız olacak.
Hey, you gotta get him out of there fast!
Onu oradan çıkartmalısınız.
I told you I gotta get out of there by 8 p.m. On the dot.
Sana bu akşam tam saat dokuzda orada olmam gerektiğini söylemiştim.
You've gotta get it out of there, because if something happens to me- -
Onları oradan çıkarman gerekiyor, çünkü eğer bana bir şey olursa -
You've gotta get your men out of there.
Onu dışarı çıkarmak zorundasın.
So you gotta find a way to get out of there.
Oradan çıkmamız için bir yol bulman lazım.
You've gotta get out of there.
Dışarı çıkman gerek!
Randy, Randy, you gotta get everyone out of there and you gotta radio for help.
Randy, herkesi buradan çıkarmalısın, telsizden yardım çağır.
Okay, you've just gotta get out of there.
Tamam, oradan hemen çıkmak zorundasın.
I gotta get you out of there. What?
- Sizi oradan çıkarmamız gerek.
I gotta get you out of there, you and Lonnie both.
Sizi oradan çıkarmamız gerek. Hem seni hem de Lonnie'yi.
I gotta tell you, Mr. Deline, it is a frigging gift. And I'm just trying to get a little positive word-of-mouth out there... so I can get my service up on its feet. Listen, good luck.
Bunu söylemem lâzım Bay Deline, bu Tanrı vergisi bir şey gibi ve tek istediğim sizden işlerimi yoluna sokmak için olumlu bir şeyler duymak.
Listen. When you get me in there, you've gotta get ahold of the controls, because if he does anything sudden, we don't have enough room, to pull out of it.
İçeri girdiğinde hemen kontrollerin başına geç, ani bir şey yaparsa, uçağı kaldırmaya zaman kalmayabilir.
- You've gotta get out of there.
Orayı derhal terketmelisin.
You've gotta get me out of there.
Beni buradan çıkarmak zorundasın.
We've gotta get you in shape or we're gonna disappoint... a whole bunch of people out there.
nbsp Sizi adam etmemiz lazım yoksa bizi bekleyen bir sürü insanı... nbsp hayal kırıklığına uğratacağız.
Adam, you've gotta get out of there.
Adam, oradan çıkman gerek.
Kale, you've gotta get Ronnie out of there.
Alo? Kale, Ronnie'e hemen oradan uzaklaşmasını söyle.
- You gotta get those men out of there!
- o adamları oradan çıkartmalıyız!
you gotta go to my place and get the pills out of there before Mary gets to them.
Benim eve gidip hapları almalısın. Yoksa Mary çalacak.
You know we gotta go get him out of there.
Onu kurtarmalıyız oradan.
The first thing you gotta realize about these guys is that they will try to manipulate anybody... they can to get out of there alive.
Bu adamlar hakkına varman gereken ilk şey oradan canlı çıkmak için hile yapmaya çalışmaktır.
Look, if you want us to get that device out of there, you gotta throw us a bone, give us some extra help.
Dinle, cihazı oradan çıkarmamızı istiyorsan ekmeğimize bal sür, bize ek destek sağla.
You've gotta get out of there!
Hemen oradan çıkmalısın!
There's a hearing in a couple of days, but you gotta get your stash out of there before then.
Birkaç güne kadar bir şeyler duyarız, Zulanı oradan kaldırsan iyi edersin.
Please, you've gotta get her out of Jackson as fast as you can. - l believe him. - What do you mean, there's no hope?
Lütfen, onu olabildiğince çabuk Jackson'dan uzaklaştırmalısın.
Scotty, you've gotta get her out of there right now.
- Scotty, hemen ordan çıkmanız gerekiyor.
Somebody's gotta get you out of there.
Seni oradan birinin çıkartması lazım.
You just gotta get her out of there as soon as you can.
Onu oradan hemen çıkar.
You've gotta get out of there.
Oradan çıkmalısın.