You just did it again translate Turkish
52 parallel translation
You just did it again.
İşte şimdi yine yaptın.
See, you just did it again.
Gördün mü? Yine yaptın?
You just did it again.
Bak, yine yaptın.
You just did it again.
Yine tükürdün.
You just did it again.
Yine dedin.
You just did it again.
Yine yaptınız.
you just did it again.
İşte, az önce yine yaptın.
You just did it again.
Bak yine yaptın.
There, you just did it again.
İşte, yine yaptın.
You just did it again.
Yine yaptın!
- And look, you just did it again.
- Bak, tekrar yaptın.
You just did it again.
Yine yaptın işte.
I don't know what you're talking about, but whatever it was, I have a feeling you just did it again.
Neden bahsettiğini bilmiyorum ama aynı şeyi yaptığına dair bir hissim var.
It almost killed me the last time you did it, and you just did it again.
Son yapışında beni neredeyse öldürüyordun ve şimdi bir kez daha yaptın.
You just did it again.
- Tekrar yaptın.
You just did it again!
Yine yaptın! Bak!
You just did it again.
- Gördün mü?
You just did it again!
Tekrar yaptın!
You just did it again.
Gene yaptın.
You just did it again!
- Gene yaptın!
You just did it again.
Az önce yine yaptın.
You just did it again.
Yine yaptın.
You just did it again.
Yine aynısını yaptınınız.
Ah. You just did it again, didn't you?
Bunu tekrar yaptın, değil mi?
You just did it again. - Wh...
Yine yaptın.
I just can't believe you came here and did it again.
Yine gelip bunu yaptığına inanamıyorum.
You just did it. How the fuck you ain't gonna do it again?
Bir kere yaptın.Neden bir daha yapmayacakmışsın ki?
Oh, why don't you go ahead and say what you're thinking, Niles? That I'm falling for her again. "Well, you did bounce in here as though you were on top of the world, and babbling about her smile" — I just don't want to hear it, Niles!
Ona vurulduğumu söyle. "Buraya dünyanın en mutlu insanı olarak gelip gülümseyişi hakkında geveliyorsun."
You'll probably think I did it just to get back at you, but I just realized that I don't want to see you ever again.
Senden intikam almak için böyle yaptığımı düşüneceksin ama son anda seni bir daha görmek istemediğimi farkettim.
You gotta be kiddin me, he just did it again.
- İnanmıyorum, yine yaptı.
Doing it again, just like you did to Fiona and all she did was like you, maybe love you.
Tıpkı Fiona'ya davrandığın gibi tekrar davranıyorsun. Tüm yaptığı senin gibi olmaktı, belki de seni seviyordu.
I want you to do it again, just like you did.
Daha önce yaptığın gibi yapmanı istiyorum.
Look, you did the right thing once, just do it again.
Bir kez doğru olanı yapmışsın. Bir daha yap.
Did you talk to her, tell her about it, or just decide to stand her up, never speak to her again?
Bu olay hakkında onunla konuştun mu, yoksa sadece onunla tekrar asla görüşmemeye mi karar verdin?
If you had to do it again you'd do it just like you did the first time.
Eğer yeniden yapma şansın olsa, ilk seferinde yaptığını yapardın.
Oh, my God! You just did it again!
Aman Tanrım!
I'll go outside. You say it again just like you did, And I'll tell you if I heard it.
Dışarı çıkacağım ve sen demin söylediğin gibi söyleyeceksin ben de duyarsam sana söyleyeceğim.
You don't have to come with me, just, again where did you last see it.
- Benimle gelmeyeceksin, sadece, en son nerede gördüğünü tekrarla.
- Okay, but you did it again. - It's just ripe with plant metaphors.
- Bitki mecazlarıyla yetişmiş.
- You just did it again.
- Öyle mi?
And all the nasty shit you did, you're just supposed to pretend like you're never gonna do it again, right?
Ve yaptığın bütün edepsizlikleri bir daha yapmayacakmışsın gibi yapman gerekiyor, değil mi?
If you went through all of that training to become a big doctor, you came up with a plan, you did my operation, you did it just right, just perfect, you made me so I could walk again,
İyi bir doktor olmak için o kadar çalışmışsın bir plan yapmışsın beni ameliyat etmişsin, düzgün de etmişsin üstelik kusursuz olmuş beni tekrar yürüyebilecek duruma getirmişsin ama ben yürümemişim.
But if you ask me again, I did it all just to get by.
Ama geçimimi sağlamak için tüm bunları tekrar yapar mıydım diye sorarsan.
I just wanted to let you know that I got a copy of the letter that Jessica blackmailed me with, and I made it clear to her that I would take it to the D.A. if she ever threatened me, so what I did will never happen again.
Jessica'nın bana şantaj yaptığı mektubu bulduğumu ve bir daha beni tehdit ederse onu savcıya vereceğimi söylediğimi ve yaptığım şeyi bir daha asla yapmayacağımı bilmeni istedim.
Not only did I wanna break your heart, I wanted to see me and Hook together, see the happiness you could never have, and ruin it again, just like my mother did.
Sadece kalbini kırmak istemedim, ayrıca Kanca'yla beni birlikte görmeni ve asla sahip olamayacağın mutluluğu görmeni istedim.
Now, I just want you to tell me again how did it start.
Şimdi, bana nasıl başladığını söylemeni istiyorum.
No, she... she just did it again, right when you wiped her stomach.
Hayır yine elimi sıktı. Tam da karnını sildiğinizde.
You just say you're sorry for what you did and you're sorry for who you are and you're never gonna do it again.
Yaptığın şey için üzgün olduğunu ve öyle olduğun için üzgün olduğunu söylüyorsun, bir daha yapmayacağım diyorsun.
I did it to Gordon once, and I can do it again,'cause peoples'brains are just a mystery, and once you figure it out...
Gordon'ı daha önce manipüle ettim mesela, tekrar yapabilirim. Çünkü insanların beyinleri bir gizemden ibarettir, çözdüğünüzde...
- Did you just do it again?
- Yine mi ateş ettin? - Kes sesini.
Problem is, though, Chip, you didn't just tell that lie in that moment, you did it again and again.
Asıl sorun Chip, bu yalanı sadece o an söylemedin, bunu defalarca söyledin.