English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You know what to do

You know what to do translate Turkish

11,501 parallel translation
You know what to do?
- Ne yapacağını biliyor musun?
I think you know what to do, sir.
- Ne yapılacağını biliyorsunuz efendim.
You know what to do.
Sen yapman gerekeni biliyorsun.
Show her you know what to do with the puss.
Ne yaptığını bildiğini göster ona. Evet.
This is us, we can't get to the phone right now, you know what to do.
Şu anda meşgulüz Mesajınızı bırakın
Look, you know what to do.
Ne yapman gerektiğini biliyorsun.
Look, you know what to do...
Ne yapman gerektiğini biliyorsun.
You know what to do.
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
You know what to do!
Ne yapman gerektiğini biliyorsun!
How do you know what to do here?
Burada ne yapacağını nereden biliyorsun?
Well, just see what you can do and if nothing else, if you want me to call you, let Ma know.
Tamam, ne yapabileceğime bakayım, eğer başka bir şey yoksa, Eğer beni aramak istersen, söyle bileyim.
Do you happen to know what the Averys do during lunch?
" Averylerin yemek için nereye gittiklerini bilen var mı?
These steps you want, what you want, I do not know how to do.
İstediğiniz bu adımlar, tüm bunları nasıl yapacağımı bilmiyorum.
If you get backed in a corner and you don't know what to do, pull out your PTD.
Köşeye sıkıştın ve ne yapacağını bilmiyorsan, PNO yap.
What do you need to know?
Nesini keşfedeceksin?
What do you need to know you don't know already?
Zaten bilmediğin ne öğreneceksin?
Do you know what happens to a great white shark when you put him inside an aquarium?
Büyük beyaz köpek balığını akvaryuma koyduğunda ne olur biliyor musun?
He just told me that you would know what to do.
Bana sadece ne yapacağını söyledi.
I don't wanna know what you have to do.
Yapmak zorunda kalacağın şeyleri bilmek istemiyorum.
You know what he's like, wanting to do the decent thing.
Nasıl biri olduğunu bilirsin, hoşgörü göstermek istemiş.
I don't know the sound that that thing makes, but you know what I'm trying to do.
Bilmiyorum ses gereken etkiyi yapabildi mi ama sen benim dediğimi anladın.
Plus you know what they're going to do?
Ayrıca birde neden gelmelisiniz biliyor musunuz?
I don't know how you don't know what to do with women.
Kadınlarla ne yapacağını nasıl bilmediğini bilmiyorum.
What do you want me to say? I mean, I know...
Ne dememi bekliyorsun?
But I am sure that the whole country would like to know what you're going to do next.
Ama hiç şüphem yok ki, bütün ülke şimdi ne yapacağınızı bilmek istiyor.
I don't know what you want me to do.
- Ne yapmamı istiyorsun ki?
And you know just what to do
Ne yapacağını biliyorsun
You know what you need to do?
Ne yapman gerektiğini biliyor musun?
What do you want to know?
- Ne bilmek istiyorsun?
Unless you want to spend your life in prison, you know what you have to do :
Hayatını hapiste geçirmek istemiyorsan, ne yapacağını biliyorsun :
What's Dad do at work, what grade they're in, sport they like to play, favorite food, just, you know... Stuff.
Baban ne iş yapıyor kaçıncı sınıftasınız, hangi sporları seversiniz en sevdiğin yemek, yani böyle şeyler işte.
God, do you even know what it feels like to love another human being?
Tanrım, başka bir insanı sevmek nasıl bir şey, en ufak bir fikrin var mı?
What else do you want to know?
Başka ne bilmek istersin?
Do you want to know what killed me?
Beni neyin öldürdüğünü bilmek mi istiyorsun?
You know what you can do, you can burn this whole place down so I don't have to do this fucking nostalgia night.
Ne yapabileceğini biliyorsun, burayı komple yakabilirsin böylece bu boktan nostalji gecesini yapmak zorunda kalmam.
Made all you guys looked like idiots. You know what we got to do?
Ne yapmamız lazım biliyor musun?
Do you know what happened to him?
Ona ne olduğunu biliyor musun?
Do you know what she used to call me, Bama?
Eskiden bana nerdi biliyor musun Bama?
And I understand the gravity of what I'm asking you for, so... I'm willing to do whatever I can for you and your department, you know.
Ve istediğim şeyin ciddiyetinin farkındayım, o yüzden siz ve bölümünüz için elimden geleni yapmaya razıyım.
I want you to know right now sir, that I do not dor one moment condemned for what you have done, not at'all.
Efendi, şimdi bilmeni istiyorum, yaptıkların için bir bok böceği bile hüküm giymedi, kesinlikle hayır.
You know what I'm gonna tell you to do.
Yapmanız gerekeni söyleyeceğimi biliyorsunuz.
- I know what you're trying to do.
- Ne yapmaya çalıştığını biliyorum.
I don't even know why I agreed to do this. I just feel- - dude, you know what? Feel however you want, Sean.
Bu işi yapmaya neden razı oldum, ben de bilmiyorum, sanki, biliyor musun, dostum?
You know what you need to do?
Yapman gereken şeyi biliyor musun?
- Do you want to know what's in the package?
Pakette ne olduğunu bilmek ister misin?
What do I need to know, you squat-faced little he-dwarves?
Eciş bücüş suratlı erkek cücelerin neyini tanıyacakmışım?
I'm gonna do this, then I need to know what I'm really capable of, you know?
Ben de seni seviyorum anne. Anneler Günün kutlu olsun. Bu kız öptü mü beni?
Well, what do you need to know? Just let your moral compass be your guide.
Ne öğrenmek istiyorsan ahlak pusulan, rehberin olsun.
You know, I did what I had to do.
Biliyorsun, yapmam gerekeni yaptım.
You got to do what you know is right, and that sure in the hell wasn't right.
Hakkýný bildiklerini yapmak zorundasýn, cehennemdeki dođru deđil.
Do you know what this means to us?
Bunun bizim için ne anlama geldiğini biliyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]