You know what you should do translate Turkish
773 parallel translation
You know what you should do?
Bence ne yap biliyor musun?
You know what you should do?
Ne yapmalısın biliyor musun?
You know what you should do.
Ne yapman gerektiğini bilirsin.
Professor, you know what you should do.
Profesör, sen ne yapman gerektiğini bilirsin.
- You know what you should do?
- Ne yapacağını biliyor musun? - Evet.
You know what you should do, Hastings.
Ne yapman gerektiğini çok iyi biliyorsun, Hastings.
You know what you should do?
Ne yapmalısın, biliyor musun?
But I don't know what I should do without you.
Ama sensiz ne yapardım bilmiyorum.
I do not know what power you have over Kurt... but I should think of my own happiness if I were you.
Kurt üzerinde ne şekilde söz sahibisin bilmiyorum ama yerinde olsaydım kendi mutluluğumu düşünme peşine düşerdim.
Now, if anything should happen to me... read this letter and you'll know what to do.
Eğer bana bir şey olursa, bu mektubu oku, ne yapacağını yazıyor.
Do you know that if it hadn't been for that postal address you so thoughtfully wrote down... I don't know what I should have done.
Biliyor musun, şu senin dalgınlıkla yazdığın adres olmasaydı ne yapardım bilmiyorum.
I don't know what I should do without you.
Sizsiz ne yapardım bilmiyorum.
If I may suggest, perhaps you should all know what Dedic wants you to do.
Önerecek olursam, hepiniz Dedic'in sizden ne yapmanızı istediğini bilmelisiniz.
"lf you feel stuck and don't know what to do," "you should come here" "to see the stake in the lotus pond."
Eğer gerçekten düşünemiyorsa havuza gelip bir tahta parçasını görebilir.
How should I know? What do you think I am, a dictionary?
- Ben sözlük müyüm?
I don't know what's wrong with you, but if you're ill, and if it's what Mrs. Alsop thinks, you should do something about it.
Neyiniz var bilmiyorum ama eğer hastalığınız Bayan Alsop'un tahmin ettiğindense yapılacak şey var. Durum ümitsiz değil.
I know what I should do. - You work so you can do as you please? - Yes.
Çalışıyorsun diye her istediğini yapamazsın.
I don't know what I'd do if anything should happen to you.
Sana bir şey olursa ben ne yapardım bilmiyorum.
You should call it, What Every Young Witch Should Know and include a do-it-yourself kit with every sale.
Adını şöyle koyun Her Genç Cadının Bilmesi Gerekenler... bir de kendi kendine yap kiti ekleyin bari.
You know, what I should do is take you across my knee and paddle you.
Seni dizime yatırıp bir güzel şaplaklamalıyım aslında.
You know what we should do?
Ne yapalım biliyor musunuz, Komutan?
I don't know what Shimazo may have asked this Ichi fellow to do... but you never should have let him get away.
Shimazo'nun şu İchi denen adamdan ne istedi bilmiyorum..... fakat onu kesinlikle elinden kaçırmamalısın.
Do you know what you should be in? Why, in politics.
Biliyor musunuz, politika yapmalısınız.
Still, I must say... if I should see too many beauties in one place or in one day... do you know what happens to me? I get depressed. I think of those I will miss.
Şunu söylemeliyim ki, eğer aynı günde aynı yerde bir sürü güzel kız görürsem bu moral bozucu oluyor.
Do you know what I should like for Christmas?
Noel'de ne hoşuma gider bilir misin?
You know what else we should do?
Biliyor musun bir de ne yapmalıyız?
- You know what else she should do?
- Başka ne yapması gerekir biliyor musun?
You know what we should do?
Ne yapmamız gerektiğini biliyorsun?
Philip, you know I think what you should do?
Philip, biliyor musun bence sen ne yapmalısın?
That if you're going to be superior to other people you mustn't pay attention to what they say or do but live as you know how you should live so that later you can set your example.
Yani eğer diğer insanlardan üstün olmak istiyorsan yaptıklarını ve söylediklerini umursamamalısın. İstediğin gibi yaşamalısın ki, bir örnek haline gösterilebilesin.
You know what Meadows should do?
Meadows ne yapmalı, biliyor musun?
Know what you should do?
Biliyor musun?
You know what we should do?
Ne yapmalıyız biliyor musun?
How should I know what you should do?
Ben nereden bileyim bunu?
You know, I think what you should do, since you have so much money -
Sanırım çok paran olduğundan beri, ne yapman gerektiğini biliyorsun.
Anjali should know too, no? - What do you mean...? She might reciprocate what you felt when you got news of her wedding
Senin onun düğün haberini aldığında neler hissettiğini hissedecek.
Well, you know, at least we would know order, and discipline - and who should do what!
En azından düzen, disiplin neymiş öğretirlerdi bize, işleri yoluna koyarlardı.
Do you know what we should invest in?
- Neye para yatırmalıyız, biliyor musun?
Ye Gucheng, though I don't know... what you'll do tomorrow night I want you to think carefully whether you should help these people
Ye Gucheng, düelloda ne olacağını ve... işin aslını bilmesemde,.... senden iyi düşünmeni isterim
And once again you don't know quite what you should do next.
Ve bir kez daha sırada ne yapacağını tam bilmiyorsun.
You know what I think you should do?
Çok hoş insanlar.
Meanwhile, you should know what you can and can't do...
Bu arada neyi yapıp neyi yapamayacağını bilmen...
You know what we should do if they don't show up?
Sence bu durumda bizim ne yapmamız lazım?
You should know what to do.
Ne yapacağını biliyor olmalısın.
You all should already know what to do here.
Burda ne yapman gerektiğini biliyor olmalısın.
I know we got off on the wrong foot. But considering what the alternative is, I think we should try to get along, what do you say?
Biliyorum kötü bir başlangıç yaptık, ama bulunduğumuz durumu göz önüne alırsak, bence birbirimizle anlaşmaya çalışmalıyız.
I know and you should give yourself some time to think things over but there's something you can do right now what's that?
- Biliyorum. Olanları düşünmek için kendine biraz zaman vermelisin. - Ama şu an yapman gereken bir şey var.
How do you know what we should be afraid of?
Nelerden korkmamız gerektiğini düşünüyorsun?
You know what we should do?
Ne yapmamız lazım biliyor musun?
I say, you know what we should do?
Sana, ne yapmamız lazım biliyor musun diye sordum?
You know what we should do?
Ne yapmalıyız biliyor musunuz?