You need to come with me translate Turkish
621 parallel translation
Now, young Mr Odone, you need to come with me.
Şimdi Bay genç Odone, benimle gelin.
Tatiana you need to come with me.
Tatiana benimle gelmek zorundasın.
You need to come with me and check it out.
Benimle gelip bakman gerekiyor.
You need to come with me, sir.
Benimle gelmeniz gerekiyor, beyefendi.
YOU NEED TO COME WITH ME TO HEADQUARTERS, MR. KINNEY.
- Benimle merkeze gelmelisiniz Bay Kinney.
Suppose we go to a store in Jacksonville and buy you the few little things you need... and then you come the rest of the way with me by boat?
Farz edelim ki Jacksonville'de bir mağazaya girip ihtiyaçlarınızı aldık ve sonra benimle birlikte tekneye bindiniz?
If you're ever in trouble, if you ever need anything at all, if you ever want to come home... and you shouldn't be able to get in touch with me, will you let Miss Lora know?
Eğer bir problemin olursa eğer herhangi bir şeye ihtiyacın olursa eğer bir şekilde eve gelmek istersen ve benimle irtibata geçemessen Bayan Lora'ya bildirirmisin?
Come with me on my calls... I'll introduce you to the ones who need regular attention.
Ziyaretlerime eşlik et seni, düzenli olarak ilgilenilmesi gerekenlerle tanıştıracağım.
I need you to come with me.
Benimle gelmeni istiyorum.
You can come with me to Phoenix, - Why do you need to take this chance?
Benimle birlikte Phoenix'e gelebilirsin, neden bu şansı almak istiyorsun?
- You don't need to come in with me.
- Benimle gelmenize gerek yok.
I need you to come with me to Cleveland Thursday... You got it. ... to talk to The Food Chain.
"Food Chain" le görüşmek için Perşembe benimle Cleveland'a gelmeni istiyorum.
If you'd like to come with me, I need your help.
Eğer bana katılmak istersen, kabul. Sana ihtiyacım var.
No, I want you to come with me. I need you.
Benimle gelmeni istiyorum, sana ihtiyacım var.
I just need you to come with me...
Sadece benimle gelmenizi istiyorum...
The Nile is an obsession and I need to go back and I want you to come with me.
Nil bir saplantı. Geri dönmeliyim, sen de benimle gel.
This is about my pension. Do you need to copy anything? Come with me.
Bu arada Bayan Brandl, yeni arşivin tüzüğü Bayan Wegmus tarafından hazırlandı.
I'm sorry to disturb you, but I need you to come with me right now.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama benimle gelmen gerekli. Hemen.
Sorry to bother you, Dr. Fleischman, but I need you to come with me to Holling's bar.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim Dr.Fleischman ama benimle Holling'in barına gelmeniz gerekiyor.
I need you to come with me.
Benimle gelmen gerekiyor.
Come on my little ghost satellites, I need you with me to hide my baby so she can blow the fuck out of Washington.
Haydi küçük hayalet uydularım, bebeğimi saklayabilmem için yardım edin ki... kahrolası Washington'u havaya uçurabileyim.
I need you to come with me.
Şimdi benimle gelmelisin
Miguel, I need you to come with me.
Benimle gelmen lazım.
Now, what I need you to do, is I need you to come... to my parent's house with me, all right?
Şimdi, yapmanı istediğim şey benimle birlikte ailemin evine gelmen, tamam mı?
I claim that honour, Sire. Gawaine, I hope that you don't win... you know I need you to come with me.
Gawaine, umarım kazanmazsın sana yanımda ihtiyacım var..
I need you to come to a dog show with me.
Benimle köpek yarışmasına gelmen gerek.
So when you're ready I want you to feel free to come to me with anything you might need.
O yüzden hazır olduğunda ne zaman istersen gelip benden bir şeyler isteyebilirsin.
I need you to come with me.
Benimle gelmen lazım.
I need you to come with me.
Senin de benimle gelmen lazim tatlım.
I need you to come with me.
Benimle gelmen gerek.
I need you two to come with me.
İkinizin benimle gelmesi gerekiyor.
Listen, I need you to come with me.
Dinle, benimle gelmelisin.
There's a lot more I need to tell you, and I will, if you come with me.
Sana söylemeye çalıştığım eğer sen, benle gelirsen.
The thing this is, you see, I- - I, uh... I need you to, uh, come with me... on an errand.
Aslında benimle bir angarya için gelmen gerekiyor.
Hey, Sheriff, do you need me to come along with you?
Hey, Şerif, bana ihtiyacın var mı?
Come on. I need you to roll with me.
hadi, arabayIa gezeIim.
You need to come to the desk with me, please.
Benimle masaya kadar gelmeniz gerekiyor.
I need you to come with me to the station
Benimle karakola gelmeniz gerekiyor.
Steve, could you come with me to Sally's? I'm gonna need your help.
- Steve benimIe SaIIye geIir misin, yardımına ihtiyacım var.
And then on Monday when I come home from work... I'll help with the pictures or whatever you need me... to help around the house with, I'll help when I come home.
Ve pazartesi işten eve geldiğimde sana resimler için yardım ederim, ya da ne gerekiyorsa işte evde yardım edilecek ne varsa, eve geldiğimde hallederim.
- I need you to come somewhere with me.
- Benimle bir yere gelmeni istiyorum, Max.
- But now I need you to come with me. - I don't want to.
Ama şu anda benimle gelmen gerekiyor.
J'onn, I need you to come with me.
Jonn, benimle gelmeni istiyorum.
I need you to come back to New York with me,
Benimle birlikte New York'a gelmen lazım.
I need you to come with me.
Benimle gelmeniz gerekiyor.
I need you to come to Miami and drive with me.
Benimle Miami'ye gelip yarış.
I need you to come out to dinner tonight with me, Dad, and the fiancé.
Bu gece benimle yemeğe gel, babam ve nişanlısıyla.
Dadi, I need to speak to you about something... can you please come With me to the kitchen?
- Büyükanne, seninle konuşmalıyım. Benimle gelir misin?
I need you to come with me now.
Kate, benimle gelmen gerekiyor.
All I need to know right now is whether you want to come with me.
Şu anda tek bilmem gereken benimle gelip gelmeyeceğin.
I need one of you to come with me.
Birinizin gelmesini istiyorum.