You need to get out translate Turkish
2,082 parallel translation
You need to get out.
Dışarı çıkman gerek.
Daka, you need to get out here.
Daka, buradan kaybolmalısınız.
I'm telling you, you need to get out.
Çıkmanız gerektiğini söylüyorum.
You need to get out of here now.
- Buradan hemen gitmen gerek.
But you need to get out there, man.
Ama sahalara dönmelisin, adamım.
If you need to get out of a zip tie... and you can't cut yourself free... your best option is to find a shim.
Kablo kelepçelerden kurtulmanız gerekirse bunu da kelepçeyi keserek yapamıyorsanız en iyi ihtimali kıskı bularak yakalarsınız.
You need to get out of there.
Oradan derhal çıkman gerekiyor.
Hey, you need to get out of here.
Buradan gitmeni istiyorum.
You need to get out of here immediately.
Hemen buradan çıkmalısın.
You need to get out...
Çıkman lazım...
Now, as much as I love having you in my life, I need you to get out of my house.
Hayatımda olduğun için mutlu olduğumu söylesem de şimdi bu evden gitmen gerekiyor.
I just need you to help me get this catheter out.
Şu kateteri çıkarmama yardım etmen gerek.
I know what I just did was incredibly cool, but I need to get that out of the way because I'm sensing that you were having romantic feelings.
Biraz önce yaptığım inanılmaz havalıydı, biliyorum ama bunu devre dışı bırakmalıyım, çünkü romantik hisler beslediğini hissediyorum.
T.K., is this the wake-up call you need to finally get your head out of the sand and maybe grow up a little bit?
TK, bu, kafanı kumdan çıkarıp biraz büyümeni sağlayan bir olay mıydı?
I need you to get him out...
Onu oradan çıkarmanı istiyorum.
Wilfred, you need to get out of there.
Wilfred, çıkman gerekiyor.
So I just thought, you know, I need to get out of myself and gain perspective and focus again on what's real and then suddenly, I'm dead.
Ben sadece, bilirsin, düşündüm Kendimden çıkmak gerekiyor ve bakış açısı kazanmak ve gerçek ne tekrar odaklanmak ve sonra aniden, ben öldüm.
Ronnie, you need to get them out of here.
Ronnie, buradan onları almak gerekir.
If it doesn't want you to wake up, then you need to fight it, and you need to figure out why, and once you get the answer to that question, you're gonna be one giant step closer to going home.
Eğer uyanmak istemiyorsa, o zaman mücadele etmek gerekir, ve nedenini anlamaya gerek, ve bir kez Bu sorunun cevabı, Eğer ki, bir dev olacaksın yakın eve gidiyor adım.
I'm gonna need you to get out.
Gitmeni istiyorum. Derhal!
I need you to get your crap out of here so I can see the underneath crap I'm dealing with.
Pisliklerini ortalıktan kaldırmanı istiyorum, böylece ben de uğraşmam gereken altındaki pisliği görebilirim.
Because you need a chance to get out of the doghouse.
Başının o dertten kurtulması gerekiyordu.
You need to get the word out.
Herkese haber gönder.
And i'm gonna need you guys to get Kang out of there.
Ve Kang'i oraya çekebilmek için siz çocuklara ihtiyacım olacak.
Kat, we need to get you checked out, and we gotta get this drug off the streets.
Kat, seni sağlık kontrolünden geçirmeliyiz ve sokakları bu ilaçtan arındırmalıyız.
You need to get me out of here as soon as humanly possible.
Beni buradan elinden geldiğince çabuk şekilde çıkarmalısın.
All right, we need to get you out of here.
- Seni burada götürmeliyiz.
Nick, you need to get that stone out of her before it cuts off her airway.
Nick, solunum yolunu kapatmadan önce o taşı oradan çıkartmalısın.
There is a Parks emergency that only you can help us solve, so we need you to get out of the tub.
Sadece senin çözmemize yardım edeceğin Park işleriyle ilgili sorun var. Bu yüzden küvetten çıkman gerek.
Can you... I might need you to get out.
Çıkmak için sana ihtiyacımız olabilir.
To get your campaign out of the barn, you need a reason to leave that administration.
Kampanyanı başlatmak için yönetimi bırakırken bir sebep bulmalıydın.
I'm sorry, I know you're my boss, but seriously, you need to get the hell out of my face.
Pardon, biliyorum patronumsun, fakat gerçekten şimdi gözümün önünden toz olman gerekiyor.
But when you get out, you need to know that for survival in Nairobi you have to be smart.
Ama dışarı çıktığın zaman, Nairobi'de hayatta kalmak için zeki olman gerektiğini bilmen lazım.
Jillian, I just need you to figure out this password, get in there and delete those voicemails.
Jillian senden sadece şifreyi bulmanı, içeri girmeni ve bütün sesli mesajları silmeni istiyorum.
And if you really need to get somewhere, maybe I can help you out.
Bir yere gitmeniz gerekiyorsa yardımcı olabilirim belki.
You know... We don't need a sports car to get out here.
Aslında buraya gelmek için spor arabaya ihtiyacımız yok.
"You need to get her out of your lives, out of our lives."
Onu hayatından, hayatlarınızdan çıkarmanız gerek.
Doctor, it means you need to figure out a way to get me back to my son.
Doktor, bu oğluma geri dönebilmem için bir yol bulmanız gerektiği anlamına geliyor.
We need to get you help, and once we get you that help, I'm sure that all this is just gonna sort itself out.
Size yardım edecek birilerini çağırmalıyız ve eminim ki yardım aldığınız zaman her şey kendiliğinden hallolacaktır.
I need to get you out of here.
Senin buradan çıkmanı istiyorum.
- Anyway, man, Well, I will see what I can do, if you can block this shot. I need to get out of here in 30 minutes or less.
- Neyse, benim buradan en fazla 30 dakika içinde gitmem lâzım.
But you need to get it out of there, sooner rather than later.
Onu oradan almanız gerek. Ne kadar erken olursa o kadar iyi.
You need to work out your issues and get back together.
Sorunlarınızı halledip, tekrar bir araya gelmeniz gerek.
I need you to get them out of here right now.
Onları hemen buradan çıkarmanı istiyorum.
To get out, you need to generate action to keep security off-balance and on the move.
Dışarı çıkmak için, güvenliği harekete geçirecek bir şey yapmalısınız.
- Well, what do you want? - We need to get out of the country.
Ne istiyorsunuz?
Whatever problem you have, we will help you with it... but we need to get out of the country and you will help us.
Problemin her neyse, biz yardım edeceğiz, ama ülkeden çıkmalıyız, ve sen bize yardım edeceksin.
We need to get you out of here, Henry.
- Buradan kaçmamız gerek, Henry.
You and Ethel need to get out there and find Malloy now.
Ethel'le birlikte gidip Malloy'u bulmalısın.
I have proof that Amelia's still alive. We need to get Jake out of there, do you understand?
Jake'i hemen oradan götürmeliyiz beni anladın mı?
I need you to get out of the car.
Arabamdan defolmanı istiyorum. Hemen.