You need to go home translate Turkish
354 parallel translation
And you need to go home to your wife who's worried sick about you.
Evine ve senin için endişelenmekten harap olan karının yanına dönmelisin.
You need to go home, you need to relax.
Eve gitmen lazım, Rahatlaman lazım.
You need to go home open a nice bottle of champagne make up with your wife and get some sleep.
Evine git... bir şişe şampanya açıp... karınla barışıp iyi bir uyku çek.
You need to go home.
Eve gitmen gerek.
You need to go home.
Eve gitmelisin.
He told me that your mother is dying and that you need to go home.
Annenizin ölmek üzere olduğunu ve eve gitmek istediğinizi söyledi.
You need to go home right now.
Senin hemen eve gitmen gerek.
I think you need to go home and get some rest.
Eve gidip biraz dinlensen iyi olur.
Piper, you need to go home.
Piper, eve gitmelisin.
You need to go home. Now.
Hemen eve gitmelisin.
You need to go home.
Eve dönmelisin.
Raymond, you need to go home and put a stop to Debra's behavior.
Raymond, eve dönüp Debra'nın bu davranışına bir son vermelisin.
You need to go home. Right.
Sen de eve gitmelisin.
Do you need to go home?
Eve gitmeye ihtiyacın var mı?
You need to go home.
Evine gitmelisin.
I think you need to go home and tell him.
Bence eve gidin ve ona anlatın.
You need to go home.
Eve gitmen lazım.
You need to go home, right now.
Derhal evine gitmelisin.
You need to go home and get some sleep.
Hayır. Eve gidip biraz uyuman lazım.
You need to go home.
Eve gitmeye ihtiyacın var.
Okay, you need to go home, you need to find something,
Pekala, eve gitmelisin, ve bir şeyler bulmalısın,
I can imbibe quickly if you need to go home.
Eve gitmen gerekiyorsa, çabucak içerim.
Fine! Then go home now and try to relax a little. But... stick around in case we might need you.
O zaman eve gidip biraz dinlenin, ama uzaklaşmayın,..
We need you to go back home.
Eve geri gitmeni istiyoruz.
But if you'd only tell me how I might go home, I'd be certain to get you anything you need.
Fakat eğer sadece eve nasıl gidebileceğimi söylerseniz kesinlikle sizin ihtiyaç duyacağınız bir şeyler yapabilirim.
Please, I'm sorry to disturb you but my bag has been stolen, I have nothing, and have to go to Versalles, I want to go home, and I don't need much, I need 6.70 francs.
Affedersiniz, rahatsız ediyorum. Çantamı çaldırdım evime, Versailles'a dönmem gerekiyor. Fazla değil, 6,70 frank verebilir misiniz?
You go home first. I need to make a call across the road.
Sen eve gir. Ben bir arama yapacağım.
It's up to you, but if I answered your questions, then you need to confess since you are missing them so much why not to go back home and take a look?
Bu sana kalmış tabi. Eğer sorularına cevap verirsem, sen de onları o kadar özlediğin halde niçin eve gidip onları görmediğini itiraf edeceksin.
Now you need approval from him to go home?
Eve gitmek için ondan onay mı istiyorsun?
I just need you to answer one question, then you can go home.
Tek bir soruya cevap istiyorum. Sonra gidebilirisiniz.
I need you to tell your teacher that you need to get back on the boat and go home right now.
Öğretmeninize gidip bota binmeniz ve hemen eve dönmeniz gerektiğini söyleyin.
All I need to know is... are you ready to go home?
Bilmem gereken tek şey eve dönmeye hazır mısın?
Ellie, I need you to go get your father and bring him home.
- Ellie, gidip babanı eve getirmeni istiyorum.
What you all need to do is go home today and say : "Honey, give me back my penis."
Tek yapmanız gereken, eve gidip, "tatlım, penisimi geri ver" demeniz.
- Virginia, listen to your father, if you ever want to go home again, do what you need to do to win this competition.
Ne kadar çok akraban varmış senin. Elbette, sahip. Temizle, temizle, temizle.
If you need this, Jack, if you really need this, I will take these kids from a life they love, and I'll take myself from the only home we've ever shared together... and I'll move wherever you need to go.
Buna ihtiyacın varsa, gerçekten varsa, çocuklar ve ben sevdiğimiz hayattan ve güzel evimizden vazgeçer ve nereye gitmek istersen oraya gideriz.
First, I need you to go downstairs find a woman named HiIda and tell her to go home.
İlk işin aşağı inip Hilda'yı bulup evine yollamak.
I need you to go home, feed Mommy, and bring me a nightgown.
Eve gitmeni ve Mommy'yi beslemeni istiyorum. Bana da bir gecelik getir.
I NEED FOR YOU TO GO HOME.
Seni eve göndermem gerek.
I need to leave, but I want you to go home and stay there.
Gitmem gerekiyor, ama eve gidip orada kalmanı istiyorum.
Well... Winnie Foster, like I was saying you need to turn around and go home.
Neyse Winnie Foster, dediğim gibi, dönüp evine git.
Therefore I don't need to have any more lessons and so you can... go home.
Bu yüzden sanırım daha fazla derse ihtiyacım yok. Yani bu durumda, evinize dönebilirsiniz.
I need you to go home.
Eve gitmeni istiyorum.
She'll break atmo from a wide orbit get you where you need to go, bring you back home again.
Yörüngeden atmosfere girebilir gideceğin yere kadar götürüp, eve geri döndürebilir.
You in? Well, I really would need to go home first and get my...
Şey, önce eve uğrayıp...
Now, the... the first thing we need you to do, Mr. Barish, is to go home... and collect everything you own that has some association with Clementine.
Şimdi, yapmanızı istediğimiz ilk şey, Bay Barish eve gidip Clementine'la ilgili olan her şeyi toplamanız.
Go home. You need to get treatment.
Evine git, bir an evvel gidip tedavi olmaz lazım.
So I need you to go home where I can keep an eye on you.
Ben de sana göz kulak nereye eve gitmek gerekir.
I need to know if a guy came in here... and hit on you and asked you to go home with him.
Buraya bir adamın gelip gelmediğini bilmek istiyorum... sana vurup, onunla evine gitmeni isteyen biri.
When the cuffs go on Stringer, you need to find a new home.
Stringer'ı yakaladığımız zaman, kendine yeni bir ev bulsan iyi olur.
The only thing I need you to do right now is go home.
Şu anda yapman gereken en doğru şey dosdoğru eve gitmek.