You see that guy over there translate Turkish
55 parallel translation
You see that guy over there?
Şu adamı görüyor musun?
You see that guy over there?
Şuradaki adamları görüyor musun?
You see that guy over there?
Şuradaki adamı görüyor musun?
Do you see that guy over there?
Şuradaki adamı görüyor musunuz?
You see that guy over there?
Oradaki adamı görüyor musun?
Greg, you see that guy over there?
Greg, şuradaki adamı görüyor musun?
" Hey, PS, you see that guy over there?
" Şuradaki adamı görüyor musun?
Hey, you see that guy over there?
Hey, şuradaki çocuğu gördün mü?
You see that guy over there at the nickel slots?
Nikel slotların oradaki adamı görüyor musun?
I thought you'd never come. Danny, you see that guy over there?
Danny, oradaki adamı görüyor musun?
( Excuse me, I'm sorry ) ( You see that guy over there... )
( Afedersiniz, pardon ) ( Şuradaki adamı görüyormusunuz... )
You see that guy over there?
Şuradaki adamı gördün mü?
- You see that guy over there?
- Şu adamı tanıyor musun?
Do you see that guy over there in the scuba suit?
Şuradaki dalış kıyafetli adamı görüyor musun?
You see that guy over there? That's- -
Şu adamı görüyor musun?
You see that guy over there?
Şuradaki çocuğu görüyor musun?
Can you see that guy over there?
Oradaki adamı gördün mü?
You see that guy over there by the fax?
Faks makinasının yanındaki elemanı görüyormusun?
Do you see that guy over there?
Şu adamı gördünüz mü?
Uh, Jack, you see that guy over there?
Jack suradaki adami görüyor musun?
Well, you see that guy over there, the bald guy, with his nose in his drink?
- Şuradaki adamı görüyor musun? Burnu kadehine gömülü dazlak adam.
Do you see that guy over there?
Şuradaki adamı görüyor musun?
You see that guy over there.
Oradaki adamı görüyor musun?
Now you see that guy over there?
Oradaki elemanı görüyor musun?
Do you see that guy over there?
Oradaki herifi görüyor musun?
You see that guy over there?
Şurada oturanı görüyor musun?
You see that guy over there in the tank top?
Şuradaki dar tshirtlü çocuğu görüyor musun?
Uh, you see that guy over there with the semi-automatic? Mm-hmm.
Yarı otomatik silahlı adama bak.
Honey... Do you see that guy over there?
Hayatım şuradaki adamı görüyor musun?
Hmm? Do you see that guy over there?
Şuradaki adamı diyorum?
Uh, you see that guy over there?
Şuradaki adamı görüyor musun?
you see that guy in a suit over there?
Oradaki takımlı adam var ya.
You see that big guy over there in the suit?
Şu siyah elbiseli adamı görüyor musun?
That guy over there, he's asking to see you.
Şuradaki adam seni görmek istiyor.
Do you see that, um... adorable little guy over there?
- Şuradaki... tapılası küçük adamı görüyor musun?
Hey, you see that guy over there?
Şu adamı gördünüz mü?
Hey, you see that guy over there?
Şuradaki adamı görüyor musun?
See that guy over there? He'd like to buy you a round.
Şuradaki adam size birer içki ısmarlamak istiyor.
But, was there ever a guy that you continued to see after his army duty was over?
Askerden döndükten sonra, ilişkisi devam eden arkadaşın oldu mu hiç?
[Kissing] - Dad, what are you doing? - See that guy over there dry-humping the door?
Birine onları çıkarması için para verebilirim, aynı seni dövmesi için Stelio'ya para verdiğim gibi.
Do you see... see that guy over there?
- Şuradaki elemanı görüyor musun?
I need you to call your guy that helped you through your trial over there, see if he can push my request through.
Senin, denemen için sana yardım aramanı istiyorum, belki de benim işlerimi biraz hızlandırabilir.
The guy that pushed you down the stairs- - you see him over there?
Sizi merdivenlerden aşağıya iten herif, orada mı?
You see that guy over there?
Birşey mi istedin?
You see, that guy... over there...
Bak... -... şu var ya şu... - Dur, tamam.