You should come with me translate Turkish
354 parallel translation
You should come with me tonight. You can stay at my mother's place until we can make arrangements to go to Boston.
Boston'a gitmek için gerekli düzenlemeleri yapana kadar... annemin yanında kalabilirsin.
You should come with me one day.
- Bir gün benimle gelmelisiniz.
I think you should come with me.
Benimle gelmelisin.
You should come with me
Sen de gelsen iyi olur.
Diana, I think you should come with me.
Diana, benimle gelsen iyi olur.
You should come with me.
Benimle gelmelisin.
Maybe you should come with me for a few weeks.
Belki birkaç hafta bana takılsan iyi olur.
- You should come with me.
- Sen de benimle gelmelisin.
I think you should come with me.
Sen de benimle gelmelisin.
I think you should come with me to the infirmary, okay?
Sanırım sen de benimle revire gelmelisin, tamam mı?
I think you should come with me.
Sanırım benimle gelmelisin.
Oh, you should come with me!
Benimle gelmelisin.
Well, maybe you should come with me. You know, we can go out and get something to eat.
Belki de benimle gelsen daha iyi olur.
I think you should come with me, cuz.
Bence sen de benimle gelmelisin kuzen.
Then one of you should come with me.
O zaman biriniz benimle gelsin.
- You should come with me sometime.
- Bi ara sen de gelmelisin.
Hey, you should come with me, chocolate milk.
Hey, sende benimle gelmelisin, çikolatalı süt.
- Maybe you should come with me?
- Belki benle gelmelisin?
You should come with me tonight.
Benimle bu gece gelmelidir.
I think you should come with me.
Bence sen de benimle gelmelisin.
You should come with me next week to Dr. Cheryl Grayson's seminar.
Benimle gelecek hafta Dr. Cheryl Grayson'ın seminerine gelmelisin.
I told you that you should just come live with me at my house.
Benimle kalmanı söyledim.
You should come on home with me, Molly.
Benimle eve gelmelisin, Molly.
Come with me. You should lie down for a moment.
Benimle gelin, biraz uzanın.
You've come along the road with me as far as you should.
Benimle gelmen gereken yere kadar geldin.
" Should harm come to me, who will stand with you under the lantern with you,
" Olurda başıma kötü birşey gelirse, fenerin altında seninle kim duracak,...
I think you and the little señorita should come with me.
Bana kalırsa siz ve küçük hanım benimle gelmelisiniz.
I should like you to come next weekend and stay with me.
Önümüzdeki hafta sonu gelmenizi ve burada kalmanızı istiyorum.
You should come stay with me.
Gelip benimle kalmalısın.
When you're finished with this thing, if you should come out alive... you can come and do some hunting for me.
Bu işten sağ salim çıkarsan gelip benim için biraz avlanabilirsin.
But I should be extremely obliged if you would come down to Woking with me tomorrow, the same train that we took today.
Eğer yarın benimle Woking'e gelirsen, sana son derece minnettar kalacağım bu günkü trene yetişiriz.
Maybe you should come to the casino with me?
Belki bir gün genelevi ziyaret edebiliriz.
Well, I really do think you should cancel Bristol and come home with me. I can't.
Gerçekten Bristol buluşmanı iptal edip, eve gelmen gerektiğini düşünüyorum.
I think you should just come home with me.
Bence benimle eve gelmelisin.
I mean, you should have come with me, you know? M
Demek istediğim, benimle gelmeliydin.
Beautiful! You should have come with me.
Benimle birlikte gelmeliydin.
I think you should come home with me?
Sanırım benimle eve gelmelisin?
You should've come with me then,'cause I could've bought you nothing too.
O halde benimle gelmeliydin. Ben de hiçbir şey almazdım çünkü.
Guts... You should come along with me.
Gatts, yalnızca beni takip et.
You should come out with Ross and me.
Tamam mı? Ross ile birlikte dışarı çıkmalıyız.
You should come and live with me.
Gelip, benim yanımda yaşamalısın.
I have a situation that's just come up... that's really pretty serious... and I don't know who to talk to or what I should do... but maybe you could put me in touch with somebody... if I explain myself?
Burada bir olay oldu. Ve oldukça ciddi bir olay. Kiminle konuşmam ve ne yapmam gerektiğini de bilmiyorum.
Why should you come with me?
Benimle neden gelesin ki?
You should come to the city with me.
Benimle şehre gelmelisin.
Okay, Mom, uh, you want to tell me that I should get my own place because I'm wasting my life and my time living with a gay man, so come on, tell me.
Bana kendi dairemi almamı çünkü berbat bir hayatımın olduğunu ve bir gay'le yaşadığımı söylemeni istiyorum. Hadi bakalım başla.
You should've come with me!
Benimle birlikte gelmeliydin!
You should've come with me, Malcolm.
Benimle gelmeliydi Malcolm.
So just before you come in here and start accusing me maybe you should just look in the mirror with Robert standing next to you.
Yani buraya gelip beni suçlamadan önce yanına Robert'ı alıp aynaya baksan iyi olur.
Yes... You should help me escape. Come with me!
Evet kaçmama yardım etmelisin.
I don't think you should come back with me, Joey.
- Benimle gelmesen iyi olacak.
- You should come with Daniel and me.
- Ben ve Daniel'le gelmelisin.