You sure you want to do this translate Turkish
558 parallel translation
- You sure you want to do this?
- Bunu yapmak istiyor musunuz?
Are you sure you want to do this?
Bunu yapmak istediğinden emin misin?
Are you sure you want to do this?
Bunu yapmayı istediğinize emin misiniz?
Are you sure you want to do this?
- Bundan emin misiniz?
Are you sure you want to do this?
Bunu yapmak istediğine emin misin?
You sure you want to do this?
Bunu yapmak istediginden emin misin?
You sure you want to do this?
Bunu istediğinden emin misin?
Ron, are you sure you want to do this?
Bundan emin misin?
Now, are you sure you want to do this?
Bunu yapmak istediğinden emin misin?
ARE YOU SURE YOU WANT TO DO THIS?
Bunu yapmak istediğinden emin misin?
You sure you want to do this?
Vada, bunu yapmak istediğine emin misin?
Mum, are you sure you want to do this?
Anne, bunu yapmayı... gerçekten istiyor musun?
Okay, are you sure you want to do this?
Bunu yapmak istediğine emin misin?
Are you sure you want to do this by yourself?
Bunu tek başına yapmak istediğine emin misin?
Look, are you sure you want to do this?
Bunu istediğinden emin misin?
- You sure you want to do this?
- Yapmak istediğinden emin misin?
Are you sure you want to do this?
- Hadi ama. - Bunu yapmak istediğinden emin misin?
Frank, are you sure you want to do this?
- Frank, bunu yapmak istediğine emin misin?
- Are you sure you want to do this?
- Bunu yapmak istediğine emin misin?
- You sure you want to do this?
- Bunu yapmak istediğinden emin misin?
- Are you sure you want to do this?
- Bunu yapmak istediğinden emin misin?
Are you sure you want to do this, Delenn?
Bunu yapmak istediğine emin misin, Delenn?
Are you sure you want to do this?
Emin misin bunu istediğinden?
Are you sure you want to do this?
Bunu yapmakta kararlı mısınız?
You sure you want to do this?
Bunu yapmak istediğinden emin misin?
- Lowell, you sure you want to do this?
- Lowell, bunu yapmak istediğinden emin misin?
Are you sure you want to do this?
Bunu yapmak istediğinden, emin misin?
Before you made love, didn't he ask, "Are you sure you want to do this?"
- Aslında sevişmeden hemen önce bundan emin olup olmadığınızı sordu, değil mi?
Are you sure you want to do this?
Yapmak istediğine emin misin?
Jim, you sure you want to do this?
Jim, bunu yapmak istediğine emin misin?
Are you sure you want to do this?
Gelmek istediğinden emin misin?
Uh, I want you both to know that I'm very happy to do anything that will make sure that the government of the people by the people and for the people shall not perish from this earth.
- Cesur ol. - Siz ikinizden halk ve halkın hükümetinin bu dünyadan yok olmaması için her şeyi yapmaktan mutlu olacağımı bilmenizi istiyorum.
- You're sure this is what you want to do?
- Bunu yapmak istediğine emin misin?
You're sure you want to do this one, Dan?
Bunu yapmak istediğinden emin misin, Dan?
You're sure you want to do this?
Bunu yapmak istediğinden emin misin?
You're sure you want to do this?
Bunu istediğine emin misin?
- You're sure you want to do this?
- Bunu yapmak istediğinden emin misin?
- Computer, arch. - Are you sure you want to do this?
- Bilgisayar, "Kemer".
You sure you really want to do this?
Bundan emin misin?
Joey, are you sure that you want to do this?
Joey, bunun yapmak istediğine eminmisin?
You sure you want to do this, my man?
Bak, dinle beni.
I want to make sure you don't do this to someone else.
Başkasına da aynısı yapmayacağına emin olacağım.
So he decided to wear this business suit... and I discussed it with him, and I said, "You know, Glenn... I'm not sure the public will understand what you're trying to convey... but if you want to do it, go ahead," which he did.
İş elbisesini giymeye karar verdiğinde ona "Glen, halkın aksettirmeye çalıştığın şeyi anlatacağını sanmıyorum ama madem öyle istiyorsun, giy" dedim.
Sure you want to do this?
Bunu yapmak istediğine emin misin?
Are you sure we want to do this?
Bunu yapmak istediğimizden emin misin?
I'm sure this is the last thing you want to hear, but you don't need a double first from Christminster to do some good in the world.
Duymak istediğin son şeyin bu olduğunu biliyorum ama ama Christminster'dan başka benzer bir okula gitmen gerekmez.
- Sure you want to do this?
- Bundan emin misin?
And you're sure you want to do this?
- Bunu yapmak istediğine emin misin?
You sure you want me to do this in front of him?
Bunu onun önünde konuşmak istediğine emin misin
You really sure we want to do do this?
Bunu yapacağına gerçekten emin misin?
You really sure you want to do this?
Bunu gerçekten yapmak istediğine emin misin?