You want it or not translate Turkish
463 parallel translation
- Eat it, whether you want it or not.
- Ye ye, canın istese de istemese de.
You're going to get it, whether you want it or not.
İstesen de istemesen de sorun seni bulacaktır.
But whether you want it or not, I exist, Halil.
Ama sen istesen de, istemesen de ben varım Halil.
Where you want it or not, you have to drink it.
İstesende istemesende bunu içeceksin.
Whether you want it or not, I am yourwife. Or else your sister, yourfriend. Everything you'd want.
Sen istesen de istemesen de ben senin karınım ya da kızkardeşin, dostun, neyin olmamı istersen.
♪ ♪ All right, you want it or not, man?
Onları alınız, evet yada hayır?
I don't give a damn if you want it or not.
İsteyip istemediğin umurumda değil.
Do you want it or not?
İstiyor musunuz istemiyor musunuz?
I'm asking nicely wether you want it or not.
Güzelce soruyorum.. -.. istiyor musun, istemiyor musun? - İstemiyorum.
Do you want it or not?
kağıdı istemiyor musunuz?
Do you want it or not?
İstiyor musunuz?
- Well, do you want it or not?
- İstiyor musun istemiyor musun? - Evet.
But sometimes it comes back to you whether you want it or not.
Ama bazen isteseniz de istemeseniz de size döner.
Whether you want it or not, I came back.
İstiyorsun ya da istemiyorsun, ben geri döndüm.
Either you want it or not!
İstiyor musun istemiyor musun? !
Whether you want it or not isn't the problem. Even though it's Your Excellency, if you don't obey the rules...
Prens ön saflara yakın bir yerde bulunmuyormuş.
- Now you want it or not? - All right, all right.
- Şimdi istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
It's not that you were hesitating whether or not you want a drink. You hesitated because you wondered if it's okay for you to be drinking, right?
Hayaletler gitti mi gitmedi mi diye kontrol ediyormuş gibi hissetmiyor musun?
You want to hang me for a murder I never committed? As long as they hang you, I don't care whether you committed it or not.
Seni astıkları sürece işleyip işlememen umurumda değil.
Peters, but i don't understand what you're talking about, not that it makes any difference what i do or not, but... oh, i think i'm tired. I'm very tired, and i want to go to bed.
Anlasam da bir şey fark etmezdi ama sanırım yorgunum.
You'll build that cathedral as I want it... or you'll not build it at all.
Bu katedrali, ya istediğim gibi inşa edeceksiniz... ya da hiç etmeyeceksiniz.
Well, you're gonna hear it whether you want to or not, Lieutenant.
Duyacaksınız, istesenizde istemesenizde teğmen.
- Do you want me to fix it or not?
- Elinizi sarmamı istiyor musunuz?
Looks like you're in it, Steve, whether you want in or not.
Sanki bizimlesin, Steve, ya bizi iste ya da isteme.
If you want to know I was thinking whether it's been successful or not.
Bilmek istiyorsan eğer hayatında başarılı olup, olmadığını düşünüyordum.
Well, do you want to keep it or not?
Alacak mısın almayacak mısın?
But not so fast... You want it slow or you want it... You do it.
ama o kadar hızlı değil... hızlı mı istiyorsun yoksa yavaş mı.Sen yap
Have I asked whether or not you want it?
İstiyor musun diye sordum mu?
Then it will be up to you to decide if you want him back or not
O zaman onu geri isteyip istemediğinize karar verebilirsiniz.
Do you want to taste it or not?
Tatmak istiyor musun, istemiyor musun?
Whether you want to face it or not, that man... if you can give him that... has killed innocent people.
Kabul et ya da etme, bu adam.... eğer bunu ona verebilirsen... masum insanları öldürdü.
Louise, you called me because... either you don't want to do it, and you want me to stop you... or you want to lay the guilt of it on me... and I'm not buying either one.
Louise, beni buraya ya yapmak istemediğinden seni durdurmam için ya da suçu üzerime yıkmak için çağırdın ama bunlara karnım tok.
( man # 2 ) lt's the same old story - if a boy and a girl want to get together, there isn't any law that says you can't or you're not going to do it.
Hikayeyi bilirsiniz. İki gönül bir olunca samanlık seyran olur.
Do you want to do it or not?
Yapmak istiyor musun, istemiyor musun?
It's not really a life if you can't imagine change or want it
Eğer değişmeyi hayal bile edemiyorsan, ya da istemiyorsan, o hayat, hayat değildir.
And I don't want to bother you with a lot of meteorological mumbo-jumbo, but the fact is, you see, whether we like it or not, fog, it moves.
Size bir sürü meteorolojik saçmalık anlatmak istemiyorum ama gerçek şu ki, hoşlansak da hoşlanmasak da, sorun sis - hareket ediyor.
- You want to buy it, or not?
- Ne almak istiyorsun?
I want you to know that it's not because I'm afraid or anything.
Şunu bilmeni isterim ki korktuğumdan veya başka birşey yüzünden değil.
Whenever the contract is for Schuckert and company, whether it's full or partial participation, concerning a project, I want you to make a note of it and mark it with a piece of paper.
Nerede Schuckert ve şirket adına sözleşme varsa, tümden katılım mı yoksa kısmi mi, not almanızı, ve bir parça kağıtla işaretlemenizi istiyorum.
To getting the endorsement of a committee in Russia you call the International for your group of 14 intellectual friends in the basement who are supposed to tell the workers of this country what they want, whether they want it or not?
Bu ülkenin işçilerinin ne istediğine kafalarına göre karar verecek 14 entelektüel arkadaşınla birlikte Rusya'da Enternasyonel adında bir komiteden onay almaya mı?
So do you want to do it or not?
Peki yapmak istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
Now, your body doesn't want it so it starts to kick it out whether you want to hold it or not, so you begin to ( sputtering )
Baksana. Vücudun, sen istesen de istemesen de, bunu dışarı atmak istiyor.
Do you want to see it or not?
Görmek istemiyor musun?
That's why I want to see Kevlar on your head by 1900 hours or you're not going to have a head to wear it on.
Bu yüzden saat 19.00'da miğferini görmek istiyorum... yoksa onu giyecek bir kellen kalmaz.
I want it whether you're a part of it or not.
Ben istiyorum, sen bir parçası ol ya da olma.
I'm gonna try to do something right for once. I mean it. I just want you to wish me luck, whether you believe me or not.
İnansan da inanmasan da bana şans dile.
You find yourself doing it whether you want to or not.
İstesek de istemesek de bir bakıyoruz ki yapıyoruz.
Okay, it's fun, but believe it or not, you may want a job someday, Bill.
Evet, eğlenceli, ama ister inan ister inanma,... ama bir gün çalışmak isteyeceksin, Bill.
Or is it just not okay for me to want you.
Yoksa seni arzulamamın bir sakıncası mı var?
Do you want me to put it on the radio or not?
Telsizle anons geçmemi istiyor musunuz yoksa istemiyor musunuz?
Mack, you think I want that baby because I've got some hole in my life or I think I'll have some hole in my life, but that's not it, or it's just a part of it.
Mack, sen bu bebeği yaşamımda bir boşluk olduğu için ya da olacak bir boşluktan korktuğumdan istediğimi sanıyorsun. Ama yanlış. Öyleyse bile, bu yalnızca bir parçası.