You want me to go with you translate Turkish
1,127 parallel translation
- Oh, you want me to go with you?
- Seninle gelmemi ister misin?
You want me to go with you to Maine?
- Seninle Maine'e gelmemi mi istiyorsun?
- You want me to go with you?
- Seninle gelmemi ister misin?
You want me to go with you?
Seninle gelmemi ister misin?
You want me to go with you?
Sizinle gelmemi mi istiyorsunuz?
You expect me to go with you after you do this? What do you want me to do?
Bunu yaptıktan sonra seninle gelmemi bekliyor musun?
You still want to go away with me?
Hala benimle çekip gitmek istiyor musun?
Um... you want to go with me?
Şey... Benimle gelmek mi istiyorsun?
Don't you want to go to school with me?
Benimle okula gitmek istemiyor musun?
- You don't want to go to bed with me?
- Benimle yatmak istemiyor musun?
Do you want to go to bed with me or not?
Benimle yatmak istiyor musun istemiyor musun?
LEON, DO YOU WANT TO GO TO BED WITH ME OR NOT?
Leon benimle yatağa gelmek ister misin?
If you want to go back, it's fine with me.
Geri gitmek istiyorsan, benim için sorun değil.
I want you to go with me to Roswell.
Roswell'e benimle gelmeni istiyorum.
We are going to this reunion, and you're gonna be proud of me, and I am gonna be proud of you, because when people ask what you do for a living, you're going to say you're a garbage man. Peg, I don't want to go to the reunion. Can't we just forget about the good times and get on with our lives?
ve, Steve, sen de çıplak Don Johnson'dın, ve bir tren tünelden geçti ve evimiz yok olmuştu.
Want me to go with you? The booth is at the station
Seninle gelmemi ister misin?
I hear you don't want to go into business with me.
Benimle iş yapmak istemediğini duydum.
You want me to go on the air with that?
Hadi, Jeff. bunu canlı yayında sürdürmemi mi istiyorsun?
The Nile is an obsession and I need to go back and I want you to come with me.
Nil bir saplantı. Geri dönmeliyim, sen de benimle gel.
You want to go dancing with me?
Benimle dansa mı gitmek istiyorsun?
If you want to, you can go with me
İstersen benimle gelebilirsin.
I KNOW YOU DON'T WANT TO GO OUT WITH ME,
Biliyorum, benimle çıkmak istemiyorsun.
Then I say, "Yeah, you want to go for a ride with me?"
"Evet. Benimle bir tur atar mısın?" dedim.
You want me to go in with you?
Seninle gelmemi ister misin?
If you don't want to go with me, just say so.
Benimle gelmek istemiyorsan, sadece söyle.
Why do you want to go out with me?
Niye benimle çıkmak istiyorsun?
I want to know why you want to go out with me.
Benimle niye çıkmak istediğini öğrenmek istiyorum.
You want me to go to the Okhotsk Sea with Miss Saegusa?
Bayan Saegusa ile Okhotsk denizine mi gitmemi istediniz?
- Do you want me to go in with you?
- Seninle gelmemi ister misin?
You want me to go to Florida and live with ma.
Florida'ya gidip annemle yaşamamı istiyorsun.
Just tell me if you want to go through with it or not.
Bana sadece onaylamak isteyip istemediğini söyle.
You sure you don't want me to go with you?
Seninle gelmemi istemediğinden eminsin, değil mi?
- I lied about Joel, Dad, because I figured he was the kind of guy you'd want me to go out with.
Çünkü benim birlikte olmamı istediğin türden biri.
- You don't want me to go with you?
- Beni daha fazla utandirmadan onlari eve biraksam iyi olur. - Seninle gelmemi ister misin?
You want me to go to the graveyard with you because I'm the Chosen One and there are vampires?
Mezarlığa gelmemi istiyorsun çünkü "Seçilmiş" im ve vampirler var.
This, with you, is real for me. lf l want to stay with you, I gotta go back.
Seninle yaşadığım benim için gerçek. Seni istiyorsam, geri dönmem gerek.
The government of the United States... wants to charge you two with murder... and you want me to go to the prosecutor... with "Unit, Corps, God, Country"?
Birleşik Devletler Hükümeti siz ikinizi cinayetle itham etmek istiyor ve sizse benim savcıya "Birlik, Askeriye, Tanrı, Ülke" ile gitmemi mi istiyorsunuz?
I just want you to keep in mind if I go down, you go down with me.
Şunu aklından çıkarma benim başım derde girerse, sen de paçanı kurtaramazsın.
I want you back with me. He don't want to go.
- Bana yardım et, beraber yapabiliriz.
You want to go to Mexico with me or what?
Benimle Meksika'ya gidecek misin ya da ne?
And you want to go there with me?
- Oraya benimle mi gitmek istiyorsun?
What, you want to go with me?
Sen de mi gelmek istiyorsun?
If you want to go out, fight with me
Buradan kurtulmak istiyorsan benimle dövüşmelisin.
I thought... maybe in lieu of the gym... you might want to go to dinner with me.
Düşündüm ki... belki spor salonu yerine... benimle akşam yemeğine çıkmak istersin.
You don't want me to go along with you.
Seninle gelmemi istemiyorsun.
And in the meantime, I want you to know... you can stay here with me until you feel... you're ready to go back to your own apartment. We'll get you through this.
Ve bu süre içinde bilmeni isterim ki kendi evine dönmek için kendini hazır hissedene kadar burada benimle kalabilirsin.
Come on, Al, I want you to go with me.
Hadi Al, benimle gelmeni istiyorum.
Do you really want me to go with you. Larry?
Gerçekten seninle gelmemi istiyor musun Larry?
Now that you're on the eve of success, you want to dump me and go off with Helen Sinclair.
Artık başarının arifesinde olduğuna göre, beni terkedip yoluna Helen Sinclair ile devam etmek istiyorsun herhalde.
You want to jump on the bike with me? We can go get it unless...
Motora atlamak ister misin, gidip alalım.
I want you to go back with me. Really, you do?
Benimle gelmeni istiyorum.