You want me to talk to him translate Turkish
139 parallel translation
I mean, if you want me to talk to him...
Demek istiyorum ki, eğer onunla konuşmamı isterseniz...
You want me to talk to him?
Konuşayım ister misin?
Do you want me to talk to him?
Onunla konuşmamı ister misin?
You want me to talk to him?
Benim konuşmamı ister misin?
You want me to talk to him?
Onunla konuşma mı istiyorsun?
You want me to talk to him?
Onunla konuşmamı ister misin?
You want me to talk to him, smooth things out for you?
Onunla konuşup sakinleştireyim mi?
- You want me to talk to him?
Onunla konuşmamı iste misin?
You want me to talk to him, get him to change his mind.
Fikrini değiştirmesi için onunla konuşmamı istiyorsunuz.
You want me to talk to him?
- Onunla konuşmamı mı istiyorsun?
Is that why you want me to talk to him?
Benimle bunu mu konuşmak istiyordun?
- You want me to talk to him?
Seni takip ediyor gibi. Onunla konuşmamı ister misin?
- Do you want me to talk to him?
- Onunla konuşmamı ister misin?
You want me to talk to him?
- Benim konuşmamı ister misin?
You want me to talk to him?
Benden onunla konuşmamı mı istiyorsun? Evet.
- Yeah. - Do you want me to talk to him?
Onunla konuşmamı ister misin?
- When do you want me to talk to him?
- Onunla ne zaman konuşmamı istersin?
Yeah, and you want me to talk to him?
Peki, onunla konuşmamı mı istiyorsun?
So then why did you want me to talk to him?
Peki, o zaman neden onunla konuşmamı istedin?
Do you want me to talk it over with him as well?
Peki ya Zhichen?
If you want to talk to him, you talk to me.
Onunla konuşmak istersen benimle konuş.
- And you want me to talk him round?
- Fikrini değiştirmemi mi istiyorsunuz?
You want me talk to him?
Onunla konuşma mı istiyor musun?
What do you want me to do? How am I gonna talk to him?
Ne yapmamı istiyorsun, bu herifle nasıl konuşacağım, söylesene.
You want me to go talk to him?
- Gidip, konuşayım mı?
You want me to talk to him?
Onunla konuşmamı mı istiyorsun?
If you want him to stay alive. Get someone else to come talk to me.
Eğer onu canlı istiyorsanız... benimle konuşacak başka birini bulun!
You want me to go talk to him? No.
Hayır, hayır, hayır.
But if Muhammad doesn't come to the mountain... - You want me to go talk to him?
Fakat, Muhammet dağa gelmiyorsa...
- You want me to talk to him?
Hayır.
You have to help him tell me what happened. He doesn't want to talk about it.
Olanları anlatması için yardım etmelisin.
- You want me to go talk to him?
- Onunla konuşmamı ister misin?
You want me to- - You mean, I'm supposed to talk to him?
Yani benim yapmamı istediğin — Demek istiyorsun ki, Onunla konuşmalı mıyım?
Next time you want to talk to me, talk to him.
Bir daha benimle konuşmak isterseniz, onunla konuşun.
But for now, I want you to go to this kid and talk to him and trust me when I tell you, Nathan, there's a bigger picture here- - your picture, and this kid's not in it.
Ama şimdi, şu çocuğa gidip konuşmanı istiyorum ve eğer sana bişey sölüyorsam bana güven Nathan, daha büyük bir resim var artık - - senin resmin, ve bu çocuğun yeri yok.
Do you want me to go talk to him, maybe go see him with you?
Benden onunla konuşmamı ya da seninle birlikte ziyaretine mi gitmemi istiyorsun?
Believe me, you didn't want to talk to him anyways.
İnan bana benimle konuşmayı hiç istemezdin.
Listen, do you want me to talk to Smitty? I'm playing golf with him this afternoon.
Bu akşamüstü onunla golf oynayacağım.
I, uh, want you to talk to him, see if you could get me some insight on him.
Şey, ben onunla görüşmeni istiyordum, belki onun hakkında biraz fikir edinebilirsin.
I want you to persuade Harry to take me back on the Op. Talk to him.
Harry'yi beni operasyona dahil etmesi için ikna etmeni istiyorum. Onunla konuş.
You don't want me to talk to him?
Neden onunla konuşmamı istemiyorsun?
Well, if you want to talk to him, talk to me, because talking to me is the same as talking to him...
Tamam, eğer onunla konuşmak istiyorsan, konuş, ama benimle konuşmak ile onunla konuşmak aynı...
Are you sure you don't want me to talk to him? Why?
Onunla konuşmak istemediğine emin misin?
Do you want me to go talk to him?
Gidip onunla konuşmamı ister misin?
Do you want me to have a little talk with him, you know, make sure his intentions are honorable?
Onunla konuşmamı ister misin? Niyetinin asil ve temiz olduğundan emin olmak için.
You want to come with me to go talk to him?
Benimle beraber onunla konuşmaya gelmek ister misin?
- You want me to go talk to him?
- Gidip konuşayım mı?
Do you want me to hold him down so you can talk to him? No...
Onunla konuşabilmen için tutmamı ister misin?
You have got to give me something here, because you cannot just say that you don't want to talk about it, because I saw Lukes today, and I waved at him, and I did not know how to act.
Ya da "Annemin saçlarını kazıtıp, kabak kafaya dönüşmesini istediğine inanamıyorum" el sallaması mıydı? Saçlarımı kazıtmamı istemedi. Ondan nefret etmemelisin.
You want to talk about taking me to the same restaurant you went to with him?
Beni, onunla gittiğin aynı restorana... götürmüş olmanı konuşmak istiyor musun?
NOW I FINALLY WANT TO TALK ABOUT HIM, YOU TELL ME I'M FULL OF SHIT.
Şimdi sana onun hakkında konuşmaya geliyorum, sense bana kafayı sıyırmış muamelesi yapıyorsun.