Youhave translate Turkish

- Do youhave a criminal record?

- Sabıkan var mı? - Hiç yok.

Tango seven, do youhave a visual?

Tango 7, bir şeyler buldun mu?

- Youhave to help me, Tommy.

- Bana yardım etmelisin, Tommy.

This wasa perfectly lovely evening, and now the both of youhave ruined it.

Mükemmel bir akşamdı. Ve ikiniz onu mahvettiniz.

Why would youhave to lie to me?

Bana neden yalan söyleyesin ki?

So, how much do youhave for me this time?

Benim için ne kadar para getirdin bu sefer?

Then there youhave it, gentlemen.

Evet baylar onu duydunuz.

Excuse me, but don't youhave incense?

Afedersiniz, ama tütsününüz var mı?

The way you're reacting, let me think youhave something to hide.

Sizin bu tepkiniz, sizin birşeyler sakladığınızı düşündürüyor.

Don't youhave a meeting?

Acele eder misin?

Why'd youhave to keep digging?

Neden karışmak zorundasın?

It's a hoof and youhave to earn it. Give me your damn hoof! You're spooking me!

Ama her gece, bu fabrikaya döndü ve her ürün için sihirli bir çizgi ekledi.

Yeah, and I'm sure youhave fond memories, but I was kind ofhoping to get some advice from someone who isn't brokenfrom the waist down.

Eminim bu konuda güzel hatıralarınız vardır ama ben, belden aşağısı tutan birisinden tavsiye almayı umuyordum.