English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Youin

Youin translate Turkish

21 parallel translation
Her tiny little lawyer attacked youin that witness chair, and me!
Onun küçük avukatı, sana tanık sandalyesinde saldırdı.
i fuck youin ze ass.
Canına okuyacağım.
Sorry I involved youin my breakout attempt.
Seni firar girişimime dahil ettiğim için özür dilerim.
Molly, can I see youin my office?
Molly, seninle odamda konuşabilir miyiz?
So... mm-hmm.I'll just see youin the morning.
Yani.. sabah görüşürüz.
Mr. Cox, I am happy to help youin any way I can.
Bay Cox, size yardım etmekten büyük mutluluk duyarım.
Now get some sleep, and I will see youin the morning.
Şimdi uyu biraz. Sabah görüşürüz.
I'll put youin a cab, okay?
Seni bir taksiye bindireyim, olur mu?
I'll be with youin a moment.
Birazdan bakacağım.
How confident are youin your horse? Working great.
Atınıza ne kadar güveniyorsunuz?
But most important, it is your family that will save youin the end.
Ama en önemlisi, en sonunda sizleri kurtaracak olan yine kendi ailenizdir.
So he put youin the trunk.
Seni bagaja soktu.
But at least, tell me where you are, at least that so I can see youin my mind and- - and know you're safe.
En azından bana nerde olduğunu söyle, böylece senin güvende olduğunu- - aklımda canlandırabilirim.
- shepherd, I need youin the next rig.
Shepherd, sonraki ekipte sana ihtiyacım var. - Tamam.
Then we throw youin the wedding gown, so when lucas lift upthe veil, bam, it's on.
Lucas duvağı açtığında da, buum diye ortaya çıkarsın!
You know, maybe I should meet youin the parking lot after school today?
Belki bugün okuldan sonra park yerinde seninle buluşmalıyım?
Well, I can put youin the same room as her, but I'm not telling hershe's been marked for death.That's your job.
Peki, seni onunla aynı odaya koyarım, Ama birinin ölüm listesinde olduğunu söylemek senden. Senin işin bu.
Put it this way - -you know that broker that contacted youin east germany in'89?
Boşver onu şimdi, 89 da Doğu Almanya kontağını sağlayan aracın vardı?
How about i give you one morechance to get out of here before I shoot youin the face?
Seni alnının ortasından vurmadan önce buradan gitmene bir şans vermeme ne dersin?
You call me, or god as my witness, I will smother youin your sleep.
Beni haberdar et, yoksa Tanrı şahidim ki, seni uykunda boğarım.
So, jill, can I interest youin one of my house specialties?
Jill, sana evde hazırlanmış özel içkilerimden sunabilir miyim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]