English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Yourfather's

Yourfather's translate Turkish

32 parallel translation
It's yourfather!
- İşte baban! Pete.
Yourfather's whereabouts?
Nereden bileyim babanı?
It seems the F.B.I. has a little tax problem with yourfather's wife.
Görünüşe göre FBI babanın karısıyla bir vergi problemiyle karşılaşmış.
No, I mean yourfather's wife.
Hayır, babanın karısıyla.
And I'll place a begging bowl in yourfather's hand and make him beg!
Ve babanın eline kaseyi verip, onun yalvarmasını sağlayacağım!
Now he's an enemy of the people, like yourfather.
Şimdi tıpkı senin baban gibi, insanların düşmanı.
I've taken out some of yourfather's clothes.
Babanın kıyafetlerini çıkardım.
And yourfather's on a business trip?
Babanız iş gezisinde mi?
It's a farewell letterfrom yourfather.
Babandan bir veda mektubu.
I fought with yourfather.
Babanla birlikte savaşmışız.
Still, yourfather's character is different.
Hala, Babanın karakteri değişmemiş.
This is yourfather's style.
Babanın tarzı böyle.
Until yourfather's affairs are settled.
Babanın işleri bitene kadar.
Do you know how annoying it is to be in 6th grade and say yourfather is dead,'cause they keep asking where he is?
6. sınıftayken sürekli sorulduğu için babanın öldüğünü söylemenin ne kadar sinir bozucu bir şey olduğunu bilir misin?
Yourfather's in Nairobi.
Baban Nairobi'de.
Or let's say you go backwards in time... and meet your teenage mother before you're born... and then your teenage mother falls in love with you... then how can you be born... ifyour teenager mother spurned yourfather... and fell in love with you instead?
Veya hadi zamanda geriye gittiğinizi söyleyelim ve sizi doğurmadan önceki genç anneniz ile karşılaştığınızı tanıştığınızı ve size aşık olduğunu düşünelim bu durumda babanızı ret ettiği ve onun yerine size aşık olduğu zaman siz nasıl doğmuş olabilirsiniz?
He's showing yourfather how to play chess.
Büyükbabasına nasıl satranç oynanacağını gösteriyor.
And where's yourfather?
Baban nerde?
And then they took off their own medals and pinned them on yourfather's chest.
Kendi göğüslerindeki madalyaları söküp babanızın göğsüne takmışlar.
Was it yourfather's?
Babana mı aitti?
Who's yourfather?
Senin baban kim?
Three children set that house on fire decades ago, three children murdered Victor Crowley, Trent, yourfather, and your father's brother, your uncle.
Yıllar önce 3 küçük çocuk evi ateşe verdi, 3 çocuk Victor Crowley'i öldürdü, Trent, baban ve babanın kardeşi yani amcan.
Yourfather is a great warrior But that didn't help him to find peace in his life
Baban büyük bir savaşçı ama yaşamında barışı sağlamasına yetmedi.
I can't have you working in such a busy station when yourfather's condition is so dire.
Baban bu kadar zor bir durumdayken ben seni bu kadar işlek bir gişede çalıştıramam.
Shhh, yourfather's sleeping, be quiet.
Hakkı baba uyuyor sesiz ol.
Are you trying to fix yourfather's car? Did you go in to my room?
- Babanın arabasını mı tamir etmeye...
Yourfather's car?
- Hakkı babanın arabasını mı?
yourfather's very tired today.
Babanız bugün çok yoruldu.
For God's sake, you sold yourfather's prized gun just to have a sign made you idiot!
Sen babanın beylik tabancasını tabela yaptırmak için satmaya kalktın be!
He's yourfather's partner.
Babanın ortağı işte.
What do you think? The man's done everything to. ... take over yourfather's company.
Adam babanın şirketini üstüne almak için yapmadığını bırakmadı ya.
He's traded in death... with yourfather, Mangal Singh, forthe past five years.
Son beş yıldır baban Mangal Singh ile ölüm ticareti yaptı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]