Yourfeet translate Turkish

Also, wipe yourfeet in the mat provided forthat purpose.

Ayrıca ayakkabılarınızı bu iş için konan paspasa silin.

10 minutes, that's all you needed, and he was at yourfeet.

On dakika yetti, değil mi? On dakikada onu ayağına getirdin.

At yourfeet.

Senin ayaklarında.

On yourfeet, lads, we're moving out.

Ayaklanın yakışıklılar, gidiyoruz.

Even yourfeet are pretty as pie.

Ayakların bile bir kek kadar güzel.

And... stamp yourfeet!

Ayakları vuruyoruz!

Yourfeet stink, you filthy pig!

Ayakların senden bile pis kokuyor. - Git de yıkan, pislik!

Watch yourfeet!

Ayağına dikkat et.

Get on yourfeet, you fuck.

Ayağa kalk, sikik.

On yourfeet!

Ayağa kalk!

Yourfeet are burning up?

Ayakların mı yanıyor?

On yourfeet.

Ayağa kalk.

Dont tell me you're talking to yourfeet, Vic?

Bana ayaklarımla konuşuyorum deme sakın Vic.

Whoa! - Lift your arms and kick yourfeet! Careful!

- Kollarını kaldır ve ayaklarını oynat!

Hey, you're quick on yourfeet, buddy! That's right,

Hey, bayağı hızlısın dostum

Go there, turn your TV on, put yourfeet up and relax.

Git otur, aç televizyonunu. Uzat ayaklarını. Bak keyfine işte.

At 11AM you had yourfeet done, then to the dressmaker's, lunch with Marie-France, at 4PM to Carette's to buy cakes, then offto play bridge with CoIette and nicole.

Saat 11'de pedikür yaptırdın, sonra terziye gittin, öğle yemeğini Marie-France ile yedin, saat 16'da pasta satın aldın, sonra da Colette ve Nicole ile briç oynadın.

You'lI be on yourfeet soon, don't worry.

Kalkarsın yakında, merak etme.

You watch the kid forme and don't stay up on yourfeet like that.

Hadi sen benim çocuğa mukayyet ol. Bir de ayakta dikilme öyle, dikilme.

And get yourfeet off the table!

Su ayaklarinida masanin üzerinden indir!

Shall I shoot off yourfeet?

Ayaklarına ateş edeyim mi?