Zad translate Turkish

It will be in your interest to tell us where and how you got this money.

Bu paralara nerede ve nasıl sahip olduğunuzu anlatmanız sizin çıkarınızadır.

It's incredible, the first thing you teach a machine is memory.

İnanılmaz, makineye öğreteceğin ilk şey hafızadır.

What you're about to see is a memory.

Görmek üzere olduğunuz şey bir hafızadır.

There seems to be such a positive energy between us.

Aramızad oldukça pozitif bir enerji var gibi görünüyor.

Here's tomorrow's duty roster for your approval.

Yarının görev listesi onayınızadır.

Maybe, uh, maybe a malfunction.

Belki arızadır.

Must have knocked it about.

Arızadır.

This is a minor malfunction.

Ufak bir arızadır.

It's probably just a glitch.

Basit bir arızadır.

Ifthere's one thing I hate, it's a poor memory.

En sevmediğim şey zayıf bir hafızadır.

Zad?

Zad?

Cool, Zad?

Anladın mı Zad?

Probably just a glitch.

Muhtemelen sadece bir arızadır.

The mobiles which Mr. Raj Malhotra has made.. .. What defect did it have because of which.. .. Mr. Raj went to Sonia's house to stop production?

Bay Raj Malhotra'nın, üretimin durdurulmasını istemek için Sonia'nın evine gitmesine neden olan şu telefon arızası, ne tür bir arızadır?

Yes. Maybe it's memory.

- Bu belkide hafızadır?

It's probably just a mechanical failure.

Belki de mekanik bir arızadır.

Maybe it's a glitch.

Belki de geçici bir arızadır.

- Mr President. It's in your best interest to hear me out before you make that phone call.

Telefon görüşmesini yapmadan önce söyleyeceklerimi dinlemeniz sizin kârınızadır.

A common bug.

Sıradan bir arızadır.

It's to our advantage to make it known Assad is on our side.

Dışarıya sızar. Assad'ın bizim tarafımızda olduğunun bilinmesi çıkarımızadır.

And if that scout never returns, you better believe that path is marked as bad.

İzci bir daha dönmediğinde ise yolun kötü olarak işaretlendiğine inanmak yararınızadır.

So the only way a hand recount can proceed is if the hardware or the software broke down.

Elle sayımın gerçekleşmesi için tek yol, donanım veya yazılımdaki bir arızadır.

A'vote tabulation error is an error in which the vote tabulation system fails.

Oy çizelgesi hatası oy çizelgesi sistemindeki bir arızadır.

Those minutes are an aide-mémoire for us.

Tutanaklar bizim için birer yardımcı hafızadır.

They are similar, so it's probably a glitch.

Aynı görünüyorlar, muhtemelen bir arızadır.

Maybe it's a malfunction.

Belki de bir arızadır.

I'll sneak into this fortress and overthrow that Ham... and all those space chimp buddies of his.

Gemiyi kayıp mı ettiniz? Teknik bir arıza çıkmış olmalı. Mikrodalgada patlamış mısır yakmak, teknik bir arızadır.

Spit on the door twice and watched which one comes to the floor first. Mom scolded...

Kapıya iki kere : tüü, tüü Hangimizinki yere daha hızlı inecek diye Annem kızadı..

Probably, but I can't leave, and you can't fix it from here, so...

Muhtemelen geçici bir arızadır. Muhtemelen. Ben gidemiyorum,... sen de buradan düzeltemiyorsun.

there is explicit memory which is recall this is when you can call back facts details, episodes, circumstances.

... aleni hafıza hatırlananlardan ibarettir gerçekleri, detayları, durumları, olayları geri çağırabildiğiniz hafızadır.

only 1 0 % are due to mechanical malfunctions.

Sadece 10 %'u mekanik arızadır.

My mom is a little bit weird.

Benim annem biraz böyle... Arızadır.

Probably a technical problem.

Muhtemelen teknik bir arızadır.

Their names mean thought and memory ".

İsimlerinin anlamı, düşünce ve hafızadır.

Maybe it was some sort of a malfunction.

Bir tür arızadır veya belki.

I'm sure it's just a mechanical malfunction.

- Eminim ki mekanik bir arızadır.

Our trust, offered to a savior.

Güvenimiz, kurtarıcımızadır.

- Every dollar you spend polling on me is a waste of a dollar.

- Beni yoklamak için harcadığınız her kuruş,... yalnızca zararınızadır.

Maybe one for her and one for the burglar.

- Belki biri kendine, biri hırsızadır.

Though many on your side might benefit from war.

Yanınızda ne kadar insan varsa savaşta o kadar yararınızadır.

But never forget... what's bad for him is good for us.

Şunu aklınızdan çıkarmayın. Onların zararına olan bizim yararımızadır.

Just so you know, at any one time, there could be up to 30 people on the waiting list, so it's always best to keep your options open.

Yılın herhangi bir zamanında bekleme listesi 30 kişiye kadar varabiliyor. Seçeneklerinizi bol tutmak her zaman yararınızadır.

I'd be pissed at you, too.

Ben olsam, ben de sana kızadım.

Maybe it's simply a malfunction in the system array as a result of continued exposure within the nebula.

Belki de Nebulaya maruz kalmaya devam etmenin, sistem hattında çıkmasına neden olduğu basit bir arızadır.