Zapper translate Turkish
56 parallel translation
They hook you up to this machine and give you... a zapper-roo to the old noggin.
Seni şu makineye bağlayıp şey veriyorlar kafanı zımbalıyorlar.
I'll just turn on the trusty bug zapper.
Şimdi güvenilir böcek kızartıcıyı açıyorum.
Looks like Stan just had a close encounter with a bug-zapper.
Stan'in üstünden dozer geçmiş galiba.
Next to this baby, she'll light up like a bug zapper.
Bu rengin yanında beyaz çok parlak görünecek.
You'd rather sit in prison than spend time with the "Zapper"?
"Zapper" la zaman geçirmektense hapiste oturmayı mı tercih ediyorsun?
That's why eventually you'll come crawling back to the Zapper.
Bu yüzden eninde sonunda sürüne sürüne Zapper'a geri geleceksin.
No more bug-zapper in my noggin.
Beynimi çarpan bir şey kalmadı.
- A bug zapper?
- Böcek öldürücü gibi mi?
- I'd say it's some kind of bug zapper.
- Böcek öldürücüsü gibi bir şey olduğunu söylerdim.
And the plate in his head has become quite a good bug zapper.
Başında ki plaka tam bir böcek öldürücüsüne dönüşmüş.
My wife won't even let me put a bug zapper in the backyard.
Karım, arka bahçeye böcek ilacı koymama bile izin vermez.
She's like a bug zapper.
Şok aleti gibi.
You'll eat dead bugs out of the zapper, for God's sake, why won't you eat your peas? You love peas!
Tanrı aşkına, böcek yiyorsun da neden bezelyelerini yemiyorsun!
Hannah, darling, Magic Glow Skin Cream, everyone's favorite zit-zapper, is using this billboard to launch a worldwide campaign, okay?
Hannah, hayatım, herkesin en sevdiği sivilce giderici Sihirli lşıltı Cilt Kremi, bu reklam panosunu dünya çapında bir kampanya için kullanacak.
That zit-zapper really works!
Bu sivilce giderici cidden işe yarıyormuş.
If I knew that, I wouldn't be carrying the zapper.
Kim olduğunu bilsem o silahı taşımazdım.
And FYI, those zapper things got a safety on'em.
He bir de bilgin olsun, şu silahların üzerlerinde emniyetleri var.
We'll all just sit around and watch each other fry like we're bugs in a zapper.
Oturup sadece birbirimizin böcekler gibi ateşte kızarışını seyredeceğiz.
It's a bug zapper.
- Ne? - Böcek öldürücü işte.
Dad, it's not fair to use a bug zapper to catch the fish.
Balık avlamak için "böcek kızartıcı" kullanmak hiç adil değil baba.
And because of the comet zapper, Swift-Tuttle was banished to space forever!
Zapper'den dolayı, Swift-Tutle Kuyruklu yıldızı sonsuza kadar uzaya sürüldü.
Imagine your incredible comet zapper blasting those nasty white blood cells.
Muhteşem kuyruklu yıldız silahının, kötü akyuvarlarını vurduğunu hayal et.
We've got a tech problem with that zapper... and we need our tech genius to fix it.
Bu şey sirkteki fıstıklardan bile daha lezzetliymiş. Büyük Ham'in torununun bir palyaço olduğuna hâlâ inanamıyorum.
'Cause your little zapper thing fried my earbud.
Çünkü senin minik silahın kulaklığımı kızarttı.
Bug zapper.
Elektrikli Sinek Öldürücü.
You fried that one fanger like a moth in a bug zapper!
Sinek raketiyle yakar gibi yakmıştın o vampiri.
I'm Steve-O, and this is the Rat Zapper.
Ben Steve-O, bu da "Fare Kızartıcı".
I've been lying in bed at night just listening to my mosquitoes die in my new bug zapper.
Öylece yatıp yeni sivrisinek cızbızımın ölü sivrisineklerle cızırdamasını dinliyorum.
It must be the new bug zapper.
Yeni böcek cızbızım olmalı.
I've said for years we should have a bug zapper here.
Bir böcek yakalayıcı alalım diye yıllardır söylerim.
I really wish we did have a big bug-zapper.
Keşke büyük bir böcek tasmamız olsaydı.
I got a bug zapper, and I ain't afraid to use it.
Böceksavarım var ve kullanmaktan çekinmem.
For bug zapper.
Sineklik için.
Just got to find... I got an extension cord to plug in my bug zapper.
Böcek kovucuyu çalıştırmak için... uzatma kablosu bulmam gerek.
I used the bug zapper.
Böceksavar lamba kullandım.
Ask him about the bug zapper.
Böceksavarı sor ona.
Maybe he dragged it inside after he shot it down with the bug zapper.
Belki böceksavarla yakalayıp bir köşeye koymuştur?
Tricky little zapper stowed away.
Küçük hilebaz kumanda, kaçak yolculuk etmiş.
It's a Black Decker bug zapper.
Sinek kovucu.
I guess I must have nailed us both with that bug zapper.
Elimdeki sinekliği geçirince birlikte duvara yapıştık anlaşılan.
I must have nailed us both with that bug zapper.
Elimdeki sinekliği geçirince birlikte duvara yapıştık anlaşılan.
Tell you what, I won't judge you, if you don't judge me on how many bottles of Cellulite Zapper I am considering putting on my Amex.
Bak, eğer sen beni selülitten yargılamazsan ben de seni yargılamam. Söyle bakalım.
We're headed to Mystic Falls, known for its bridges ; quaint, small-town charm ; and a really big vampire bug zapper.
Köprüleri, ilginçliği ve sevimliliği ile tanınan ve gerçek bir vampir-savar olan Mystic Falls'a doğru gidiyoruz.
Grayson : It's my new spot, - right here next to the bug zapper.
Burası yeni noktam, tam böcek kapanının yanı.
- Amahle always uses her earthworm zapper to catch worms.
Amahle solucan yakalamak için elektrik kullanır.
A giant bug-zapper.
Dev bir böcek kovucu.
In the bug zapper. There...
Böcek lambasına yapışan -
Blasted fly zapper's on the fritz again.
Lanet sinek lambası yine arızalı.
Okay, now we just need the bug zapper.
Şimdi... Sadece böcek ışığına ihtiyacımız var.
Who put in that bug-zapper?
Bunun tadı çeşme suyu gibi, soda ile ilgisi yok.
You got your zapper? Yup.
- Kumandan yanında mı?