Zealand's translate Turkish
187 parallel translation
That same year I went on a conference to New Zealand and during that conference I had a chance to sit around some of the mud pools in New Zealand, and when I was looking at them, while I was looking at this bubbling mud, I all of a sudden remembered these structures and said, " Wow! That's it!
Aynı yıl, Yeni Zelanda'da bir konferansa katıldım ve konferans süresince, Yeni Zelanda'daki bazı çamur havuzlarında dolaşma şansım oldu ve onlara bakarken, kaynayan çamura bakarken aniden bu yapıları hatırladım ve " Vay canına!
England to Cape Horn, Africa, New Zealand Van Diemen's Land and the great South Seas.
İngiltere, Horn Burnu, Afrika Yeni Zelanda ve Güney Denizleri.
I've been in New Zealand two hours and already they're clamming up on me.
Yeni Zelanda'ya geleli daha iki saat oldu, millet şimdiden sır saklıyor.
New Zealand ain't got rats because they killed them all with that whiskey!
Yeni Zelanda'da sıçan yok çünkü hepsini o viskiyle öldürmüşler!
Like the 10 tallest mountains, and the population of Portugal the average annual rainfall in New Zealand- -
En yüksek on dağ, sonra Portekiz'in nüfusu..... Yeni Zelanda'nın yıllık ortalama yağış miktarı...
What's a five-letter word for New Zealand parrot?
Yeni Zelanda papağanı, 5 harfli bir kelime.
There are scientific expeditions there from the U.S., Great Britain, Netherlands, Chile France, Australia, New Zealand... - Russia.
- Ve Rusya.
There's norman kirby, from new zealand, whose specialty Is standing behind a screen with a lady with no clothes on.
Bu da Norman Kirby uzmanlığı çıplak bir kadınla perde arkasında durmak.
I think, by the time I was in it, about 40 % of it came from overseas, mostly from New Zealand, Australia, Canada, but also from many other countries and not all, by any means, British.
Sanırım orada olduğum süre boyunca mensuplarının % 40'ı yurt dışından gelmeydi. Çoğu Yeni Zelanda'dan, Avustralya'dan, Kanada'dan ve diğer birçok ülkeden. Hiçbir şekilde İngiliz tabiyeti olmayanlar da dahil.
In New Zealand torrential rain has destroyed a store sheltering 100 people.
Yeni Zelanda'da sağanak yağışlar 100 kişinin sığındığı bir dükkânı yok etti.
New Zealand, that's the place.
Yeni Zelanda tam yeri.
Well, it's only in New Zealand.
Şey, sadece Yeni Zelanda'da basıldı.
That's 2 : 00 p. m. the next day in New Zealand.
Oswald odasındayken iki polis arabalarını kenara çekmiş.
What's in New Zealand?
Yeni Zelanda'da ne var?
New Zealand's city of the plains.
Yeni Zelanda'nın düzlükler şehri.
Yes, Christchurch, New Zealand's city of the plains.
Evet, Christchurch,... Yeni Zelanda'nın düzlükler şehri.
It's a duplicate of Severnaya, like your secret transmitters in New Zealand.
Severnaya'dakinin aynısı, senin Yeni Zelanda'daki gizli vericilerin gibi.
Well, New Zealand's pretty far away.
Yeni Zelanda çok uzak bir yer.
With you in San Francisco and Jake off visiting that school in New Zealand it's like the two of you aren't even here.
Sen San Francisco'da, Jake de Yeni Zelanda'daki şu okulda olunca sanki hiç gelmemişsiniz gibi.
Starting with his father's radio stations in New Zealand... he has built up a global empire... currently worth more than six billion dollars... and growing.
Babasının Yeni Zelanda'daki radyo istasyonlarından başlayıp küresel bir imparatorluk kurmuştur şu anki serveti 6 milyar doların üzerindedir ve büyümeye devam etmektedir.
Of the 12 other teams here, the largest is led... by my good friend Rob Hall from New Zealand, a very experienced Everest climber.
Buradaki 12 ekipten en büyüğü yüksek deneyimli Everest dağcısı olan Yeni Zelandalı arkadaşım Rob Hall tarafından öncülük ediliyor.
Using a makeshift radio patch, we then connected... Rob with his wife Jan in New Zealand.
Geçici telsiz parçasını kullanarak Rob ile Yeni Zelanda'daki karısı Jan'in iletişimlerini sağladık.
You know, in New Zealand they found a whole new use for sheep.
Yeni Zelanda'da koyunlardan ne yapıyorlarmış?
But today, New Zealand " s shore birds are in trouble.
Ama günümüzde Yeni Zelanda sahil kuşlarının... başı gerçekten büyük bir belâda.
- Hey. - It's not in New Zealand, Jeff.
Yeni Zelanda'da değil, Jeff.
He's monitoring the damage being done from his lab in New Zealand,
Yeni Zelanda'daki laboratuarından oluşan hasarı denetliyor.
But we'll need them back on Tuesday, there's an anniversary in new Zealand.
. .Yeni ZeIanda'da bir yıI dönümü var.
He did nine months then emigrated to New Zealand.
9 ay yatmış, sonra da Yeni Zelanda'ya göç etmiş.
The New Zealand connection, sir.
Yeni Zelanda bağlantısı efendim.
We've quashed reports out of New Zealand and the Netherlands... but there's still the McGrath woman.
New Zealandda'dan ve Hollanda'dan Kötü haberler var... fakat bayan McGrath hala yaşıyor.
NEW ZEALAND, SOUTH PACIFIC OCEAN RUSSIAN SSGN SUBMARINE
Yeni Zelanda, güney Pasifik Rus Ssgn deniz altısı
This is from my aunt Mary, New Zealand, my mother's sister.
Bunu da Yeni Zelanda'daki teyzem Mary göndermiş. Annemin kardeşi.
And suddenly the light, it began to dawm about, amongst other things, New Zealand.
Sonra aniden her şey aydınlandı. Diğerlerinin yanı sıra Yeni Zelanda da.
So, I figure, there's a bloke... somewhere around... New Zealand... standing on a bridge like this one... looking back down at us.
Orada bir adam şu anda Yeni Zelanda tarafında bir köprüde durmuş bize bakıyordur eminim.
He had just told me about this horrid job he's taken in New Zealand, so he's gonna be gone for like ever now.
Sen gelmeden bana Yeni Zelanda'da yeni bir iş bulduğundan bahsetti. Tekrar gidecek ve bir süre daha olmayacak.
See, I've got this boyfriend, except he's all the way in New Zealand and... well... how did you know that Mr. Bell was the right guy for you?
Bakın, Yeni Zellanda'da yaşayan bir erkek arkadaşım var ve... Bay Bell'in sizin için doğru insan olduğunu nasıl anladınız?
In fact here I'm on the, that's me on the front of the New Zealand Motorcyclist.
Aslında burada, Yeni Zelanda Motosiklet dergisinin kapağındaki benim.
My name's Burt Munro. From New Zealand. I'm from down under.
Adım Burt Munro, Yeni Zelanda'lıyım.
My name's Burt, Burt Munro from New Zealand.
Adım Burt Munro, Yeni Zelandalıyım.
I've come all the way from New Zealand, you know. It's a long way.
Yeni Zelanda'dan onca yolu bunun için teptim ben.
- that's a town in New Zealand.
Bulls, Yeni Zelanda'nın bir şehridir.
I mean, I just want to try and get her to go over 200 just once that's all... once I've cracked 200 I'll be quite happy... to piss off back home to New Zealand and Bob's your uncle.
Yani bir kere bile olsa 200'ün üstüne çıkacak mı, denemek istiyorum. Hepsi bu. 200'e ulaştım mı mutlu bir şekilde Yeni Zelanda'ya geri döneceğim.
- It's registered in New Zealand.
Yeni Zelanda'ya kayıtlı.
Here there's Japan, Australia, and New Zealand.
Burada Japonya, Avusturalya ve Yeni Zelanda.
If it's Argentina, tell them you're New zealand.
Arjantin arıyorsa onlara Yeni Zelanda olduğunu söyle.
Could you get me another Sauvignon Blanc, maybe something from New Zealand?
Bana bir Sauvignon Blanc daha alır mısın? Yeni Zelanda'dan bir şeyler belki?
As a matter of fact, I, uh, thought I saw him in town the day I left for New Zealand, the day of the fire at Dan's dealership.
Hatta Yeni Zelandaya gideceğim gün onu gördüğümü sanmıştım. Dan galerisinde yangın çıktığı gün.
It's built by McCusker Yachts of New Zealand.
Yeni Zelanda'da McCusker Yatları tarafından inşa edilmiş.
This astonishing cave is near the small town of Waitomo in New Zealand.
İnsana parmak ısırtan bu mağara, Yeni Zelanda'nın Waitomo kasabasındadır.
That's why the citizens of these Pacific nations have all had to evacuate to New Zealand.
Pasifik Ulusları vatandaşlarının tamamının Yeni Zelanda'ya tahliye olmak zorunda kalmasının nedeni budur.
I can travel anywhere except Cuba, and I will travel to New Zealand and walk The Lord of the Rings trail to Mordor, and then I will hike Mount Doom.
Hiçbir yere gidemem Küba dışında, .. ve sonra da Yeni Zelanda. .. sonra ordan da Lord Of The Rings'e Mordor'un yerine,