English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Z ] / Zee

Zee translate Turkish

308 parallel translation
Zee!
Zee.
- It's Zee. - Zee?
Zee burada.
- I can hardly believe my eyes. - Zee!
Gözlerime inanamıyorum.
- How are you, Zee?
Nasılsın?
I can't help it, Zee. I just got to.
Yapamam, gitmek zorundayım.
It might be a long time before I see you, Zee.
Uzun zaman görüşemeyiz.
You're the only one that it matters to, Zee, one way or the other,
Öyle ya da böyle, benim için tek önemli olan sensin.
- Is Zee inside?
Zee içeride mi?
- Evening, Zee.
- İyi akşamlar Zee.
Zee used to know Jesse James. She tell you?
Zee Jesse James'i tanıyor.
You make'em, Zee?
Sen mi yaptın, Zee?
I'm hoping he'll stop messing around in my district or else keep out of my way, cos it'll save Zee some hurt. Either way.
Umarım, benim bölgemde dolaşmaz, böylece Zee'ye zarar gelmez.
- I can't do that, Zee.
- Yapamam.
I can't, Zee.
Yapamam.
- But, Zee, please...
- Zee, lütfen.
Zee, you said you'd wait.
Beklerim, demiştin.
- I guess Zee explained things.
- Sanırım, Zee söylemiştir.
Bye, Zee. Goodbye.
Hoşça kal, Zee.
Where's Zee?
Zee nerede?
Where's Zee?
- Pine Ridge.
- Zee?
Zee?
- I'll stick, all right. - Miss Zee.
Bırakmayacağım.
- Darling... - Oh, Zee.
Sevgilim.
My goodness, Zee. I...
Tanrım, Zee.
"God bless our home." That's better than you can get in a store, Zee.
"Tanrı evimizi korusun." Hazırdan daha güzel.
It sure is fine, Zee.
Gerçekten güzel.
You're home, Zee.
Evindesin.
Hi, Pinkie. Zee!
Selam, Pinkie.
- Does he look like Zee?
- Zee'ye mi benziyor?
I'll just get it into this week's edition. - Zee...
Bu haftaki sayıya koyarım.
- You got to stop it, Zee.
- Durdurmalısın.
Can't you understand, Zee, he's no good?
O işe yaramaz.
But Pinkie'll take care of all that, darling. Oh, Zee.
Ama, Pinkie yapar onları, sevgilim.
- Howdy, Miss Zee.
- Selam, Bayan Zee.
You bet your life. Zee...
Hayatını riske attın.
To love me by the Zuider Zee
Kuzeyli olan bu kızı sarmak için
Poor Zee and the baby.
Zavallı Zee ile bebek.
Hey, Zee.
Hey, Zee.
- Zee!
- Zee!
Jim-zee, what's a psychologist?
Jim, psikologlar ne iş yapar?
You're so right, Jim-zee.
Çok haklısın Jim.
At the age of 24, he made the duotronic breakthrough that won him the Nobel and Zee-Magnees Prizes.
24 yaşındaki başarısıyla Nobel ödülü almış.
Close zee door and get cracking!
Kapıyı kapa ve gaza bas!
You wish to see me, Dr. Zee.
Beni görmek istemişsiniz Doktor Zee
DR. ZEE : The transmissions continue to disturb me.
Yayınlar beni rahatsız etmeye devam ediyor.
Dr. Zee.
Doktor Zee.
Dr. Zee.
Doktor Zee
DR. ZEE : It is now early in what Earth time is recorded as the late twentieth century.
Şu anda Dünya tarihine göre 20.yüzyılın sonlarında sabah erken bir vakit.
It is Dr. Zee's contention that Earth is not yet capable of defending herself against her enemies.
Doktor Zee'nin düşüncesine göre Dünya henüz düşmanlarına karşı kendisini savunabilecek düzeyde değil.
- Mr Jesse.
Zee.
ADAMA : Dr : Zee had been born to us in deep space :
Doktor Zee uzayın derinliklerinde ilerlerken doğarak bize katılmış bizim zekamızın çok ötesinde bir dehadır.
zeek 94

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]