Zerk translate Turkish
136 parallel translation
If you go to the Andes and look at the volcanic rocks of the Andes and indeed the plutonic deep rocks injected under the volcanoes in the deep crust, these are the three minerals that you will find.
Eğer Andlara gidip, oradaki volkanik taşları ve tabii ki kabuğun derinliklerinde volkanların altına zerk olmuş derin plütonik kayaçlara baksanız bulacağınız üç mineral bunlardır.
Ants use their mandibles to rend, tear and hold their victims but they kill with that, by injecting formic acid.
Karıncalar, avlarını çeneleriyle tutup parçalar... ama onları formik asit zerk ederek öldürürler.
American scientists succeeded in transmitting ideas from one brain to another, by injection.
Amerikalı bilim adamları bir beyinden diğerine enjeksiyonla düşünce zerk etmeyi başardılar.
I know what you get up to in here... shove needles in people and pump them full of truth drugs... so they can't help saying things.
Ne iş yaptığını biliyorum... elinde iğnenle insanlara "hakikat uyuşturucuları" zerk ediyorsun... böylece ellerinde olmadan konuşuyorlar.
Who does the injecting, Dr. Necessiter? You?
Kim zerk ediyor, siz mi?
I can't inject you with window cleaner.
Cam temizleyiciyi zerk edemem.
Lord, instill understanding in my heart, and give absolution to one wandering all of his days, so that my sinful spirit shall know thy truths.
Tanrım, kalbime kavrayış zerk et ve her gün avare gezenin günahlarını bağışla ki günahkâr ruhum tanısın hakikatini.
Poison in a skin tab in his right hand.
Zehir deriden zerk edilmiş sağ elinden.
Given the information about the location of the poison proved accurate it seems strange that you'd question the rest of the story.
Zehrin zerk edildiği yerin doğru olarak açıklanmasına rağmen hikâyenin geri kalanının doğruluğundan şüphelenmeniz ilginç.
Data, you think that's close enough for ferroplasmic infusion?
Neden? Data, sence bu demir-plazmik zerk için yeterince yakın mı?
The procedure will involve using the ship's phasers to drill down through the planet's surface into the pockets, where we would set up a series of plasma infusion units.
İşlem geminin fazerlerini kullanarak gezegenin yüzeyinden plazma zerk birimleri kuracağımız ceplere doğru delikler açmayı içerecek.
Injecting plasma directly into the core should trigger a chain reaction and that will reliquefy the magma.
Doğrudan çekirdeğe plazma zerk etmek zincirleme tepkime başlatmalı. Bu da magmayı yeniden sıvılaştırır.
These scans indicate that the magma pockets where we planned to set up the infusion units are somewhat unstable.
Bu taramalar zerk birimlerini kuracağımız ceplerin biraz dengesiz olduğunu gösteriyor.
Commander, may I suggest we set up the infusion unit in the first magma pocket and give this one a chance to cool?
Komutan, ilk magma cebine zerk birimini kurmayı önerebilir miyim buna da soğuma şansı tanımış oluruz.
We were running a final check on the infusion units when a part of the wall gave way.
Zerk birimine son kontrol yaparken duvarlardan biri göçtü.
Then we must finish configuring the unit and inject the plasma immediately.
O halde birimi ayarlamayı tamamlamak ve plazmayı hemen zerk etmek zorundayız.
The infusion of plasma into the core of Atrea IV has been accomplished.
Atrea IV'ün çekirdeğine plazma zerk işlemi başarılı oldu.
Start an infusion, 5 units an hour.
Saatte 5 ünite damara zerk edin.
Set up the rapid infuser.
Hızlı zerk makinesi hazırlayın.
Now! - Rapid infuse O-neg.
- Hızlı zerk 0 negatif.
- Put that O-neg on the rapid infuser.
- 0-neg'i hızlı zerk makinesine tak. - Şuuru yerinde mi?
We gotta get more fluids in him.
- Burada mı? Ona sıvı zerk etmeliyiz.
Put the O-neg on the rapid infuser.
0-neg'i hızlı zerk makinesine tak.
Start the rapid infuser.
Hızlı zerk makinesini başlat.
O-neg on the rapid infuser.
Hızlı zerk makinesine 0-neg.
Put O-neg on the rapid infuser.
Hızlı zerk makinesine 0-neg koyun.
Set up the rapid infuser.
Hızlı zerk makinesini ayarla.
Get on the rapid infuser.
Hızlı zerk aletine geç.
- Who's on the infuser?
- Zerk makinesinde kim var?
God, this must've been on the infuser!
Tanrım, zerk makinesinde bu varmış!
Four of O-neg up on the rapid infuser.
Hızlı zerk makinesine dört birim 0-neg.
Get two units of O-neg on the rapid infuser!
Hızlı zerk makinesinde 2 birim daha 0-negatif gerek!
- Put two units on the rapid infuser.
- Hızlı zerk makinesine iki birim koy.
Ceratoidea has evolved so that the male is always right there with the female, ready to inject it with the sperm.
Ceratoidea, erkeğin, dişinin hemen yanında spermini zerk etmeye hazır halde bekleyecek şekilde evrildi.
She's got an eviscerating abdominal wound.
Zerk makinesine 0 negatif koy.
I'll inject sublingually into the vascular bed.
Damar yatağına dil altından zerk edeceğim.
Get the rapid infuser.
Hızlı zerk makinesini getir.
Prime the rapid infuser.
Öncelik hızlı zerk makinesinde.
- Rapid-infuse it.
- Hızlı zerk edin.
- Hang it on the infuser.
- Zerk makinesine asın.
He used to inject his personality into the musicians, face-to-face, as they were playing the master.
Bu işlemi direkt fiziksel zerk ile yapardı. Müzisyenlere kendi kişiliğini zerk ederdi yüz yüze, onlar ana kaydı yaparken.
You're injecting human growth hormone?
Büyüme hormonu mu zerk ediyorsun?
- Where's the infuser kit?
- Kan zerk kiti nerede?
I'm going to draw some blood which is tagged with a radionuclide which I reinject by IV.
Bir parça kan alacağım... ... sonra bu kanı radyonüklit terapiyle damardan tekrar zerk edeceğim.
- Hang a unit on the infuser.
- Zerk makinesine bir ünite as.
That doesn't mean that I injected it.
Bu, kendime zerk ettiğim anlamına gelmez.
Set up the rapid infuser and prep for a thoracotomy.
Hızlı zerk makinesi takılsın, torakotomiye hazırlık.
He poored poison and said satanic words.
Zehirini zerk etti ve şeytani sözler söyledi.
Save us your wisdom. I order you to inject her.
Bilgeliğinle bizi kurtar.Sana o ilacı kadıncağıza zerk etmeni emrediyorum.
Before the killers escaped, we managed to dose her with a contagion... that induces heat delirium.
Katiller kaçmadan önce ona bir bulaşıcı zerk etmeyi başardık... ısı sayıklaması endüke eden türden.
closing off the blood vessels by injecting glue into them.
Damarları, içine zamk zerk ederek tıkıyoruz.