Zey translate Turkish

Zey are prisoners and all they do is the sport.

Esir düştüler, hala spor yapıyorlar.

Callisto is coming.

Zey... Callisto geliyor.

- Xe...

Zey...

The truth is that both Xe...

Doğrusu Zey...

Why wait until everyone else has had their fun...

Neden herkesin oynaşmasını bekleyelim ki zey -

- Zey call me ze Wolf.

- Benem adim Kurt.

The gingers are claiming zey have!

Kızıllar Muhammed'i ele geçirdiklerini iddia ediyoylar.

Zey are sending a message now!

- Şu anda bize mesaj göndeyiyorlar!

Perhaps the answer can be found, not in northern Africa, but here in the rocks and canyons of the American Southwest.

Belkide cevaplar sadece Kızey, Afrika'da değil, burda Amerikan Güneybatısındaki kaya ve kanyonlarda bulunabilir.

Zat must be where zey are hiding - the Land of the Scots!

Saklandıkları yer burası olsa gerek - İskoç'ların ülkesi!

Zey know we would never try to attack in fear of what lies beyond zat great Hadrian's Wall.

Hadrian duvarının ardında duranlardan korktuğumuz için oraya saldırmayacağımızı biliyorlar.

How could zey think they're better off without me?

Bensiz daha mutlu olacaklarını nereden çıkardılar ki?

All I ever did was give zem a home, and all the extraneous limbs zey wanted.

Tek yaptığım onlara sıcak bir ev ve istedikleri ekstra uzuvları vermekti.

Zat's how zey drink it in Copenhagen.

Zat, Kopenhag'ta nasıl içki içiyor olabilir?

Za birds, zey singing.

Kuşlar ötüyor.

Zey match my eyes.

Aynı gözlerim gibi.

And zey have blowguns!

- Ok atan silahları da var!

His leg is badly atrophied, leaving him incapable of moving a heavy salt barrel, much less a body inside.

Bacağı kötü zeyıflamış, içinde bir cesetten daha hafif olan bir tuz varilini taşıyamaz.