Zipping translate Turkish
102 parallel translation
- Any zipping or buttoning to do?
- Fermuar ya da düğme, yapabileceğim bir şey?
I noticed that the other night when I was zipping up her dress.
Geçen gece elbisesinin fermuarını çekerken fark ettim.
- Zipping her dress.
- Fermuarını çekerken.
- Would you mind zipping up my blouse?
Fermuarımı çeker misin?
- I had trouble zipping up my blouse.
Sonra bluzümün fermuarı biraz sorun çıkardı.
Those lines zipping by...
Çizgiler hızla geçiyordu.
Creed, the champion, zipping in those left-handed jabs. Right there.
Creed şampiyon sol vuruşlarından birini yapıyor, direk kafaya.
- Zipping up.
- Çek fermuarı.
( Nelson ) Yes, and wearing my hat, and my jacket, zipping out of the garage in my car.
Evet, ve şapkamı, ve ceketimi giysin, ve otomobilimde garajdan fırlayıp gitsin.
A bird runs its beak through its feather re-zipping feathers that have come apart.
Kuşlar, gagalarını ayrılan tüylerini tekrar birleştirerek açıp kaparlar.
[Zipping]
[Zipping]
Well, anyway, while you're here, would you mind zipping'me up?
Şey neyse, hazır buradayken Çeker misin?
It's zipping out of our solar system into the bosom of the Milky Way.
Güneş sistemimizin dışında sıkışmış. Samanyolunun koynundan kayıyor.
I remember the day in Dr Olafson's transporter-theory class, when he was talking about the body being converted into billions of kiloquads of data, zipping through subspace, and I realized there's no margin for error.
Dr Olafson un Işınlanma teorisi dersinde ki bir günümü hatırladım. Vücut dönüşümünden bahsederken milyonlarca kiloquad veri, altuzayda sıkışıyor, ve farkettim ki bu işlemde hataya yer yok.
He was zipping through like a tourist.
Bir turist gibi dolaniyordu.
You know, zipping you up... Is not exactly what I had in mind.
Aslında benim düşündüğüm şey... fermuarını yukarı çekmek değildi.
- We could be zipping everywhere.
- Her yere çabucak ulaşırdık.
A buddy of mine was messing around and zipping through the halls.
Arkadaşlarımdan biri koridorda koşuşturup duruyordu.
Could you... Would... Would you mind zipping me up, please?
Acaba Sen beni sıkıştırma misin, misiniz?
Orange you going to give us a break by zipping this credit card through the machine?
Portakal bu kredi kartını makineden geçirirse, bize yardımcı olacak mısın?
You and your stoner friends zipping around on skateboards.
Sen ve vızır vızır paten kayan bıçkın arkadaşlarından.
White propeller zipping around a blue sky.
Mavi gökyüzünde süzülen beyaz bir pervane.
How do you get the petrol coupons to go zipping up and down to London?
Londra'daki gece kulüplerinde herkesi tanımayı nasıl başarıyorsun?
Try zipping your pants.
Fırla.
- Or zipping it shut?
- Ya da çenenizi kapatsanız?
I am zipping up the bag that contains the robe.
İçinde bornoz bulunan valizin fermuarını çekiyorum.
They're zipping around and that makes her really excited, but mostly, she just wants to be with me.
Ortalıkta dolanan bu güruha kapılıp heyecan dolu anlar yaşasa da, çoğunlukla, sadece benimle olmayı istiyor.
But we can just sort of... We can just keep zipping along, you know.
Ama biz burayı gizli tutabiliriz.
I keep expecting him to come zipping in any minute.
Hala bir anda çıkagelmesini bekliyorum.
So, I am zipping up my boots, and I am about to go onstage when this hausfrau from Tone-Deaf, Texas, gets up and starts singing my song.
Çizmelerimi çektiğim gibi sahneye çıkmaya hazırlanırken. Texas'ın Sağıristan kazasından bir kokoş çıkıp benim şarkımı söylemeye başlamaz mı?
We are really zipping along here.
Uzun süre burada kalacak gibiyiz.
Someone's gotta keep the streets safe while you and your pals are out Ready. Zipping around the galaxy... grandstanding and...
Sen ve dostların ortalıklarda olmadığınız zaman birilerinin sokakları güvende tutması gerekiyor bende elimden geleni yapıp...?
Do you mind zipping me up sweetie?
Fermuarımı çeker misin?
Look at him, zipping up his fly like he owns the place.
Şuna bak, patron kendisiymiş gibi fermuarını çekiyor.
- Francine! - [Zipping]
Francine!
I need to find Clark. He's probably zipping around, looking for Alicia.
Tahminen fellik fellik Alicia'yı arıyordur.
Explains why I saw hedge trimmers zipping'around the driveway. I did it again, didn't I?
Sanırım bu neden garaj yolunda zıplayan bir çit düzeltici gördüğümü açıklıyor.
There's Something About Zipping You Up That Never Gets Old.
Fermuarını çekme modası hiç eskimiyor.
It's like a little tiny bumblebee zipping around in a circle, happy to be in the warm waters as it's drifting north
Sanki sıcak sularda kuzeye sürüklenmekten mutlu olan bir yabanarısı gibi bir daire içinde dolanıyor.
Don't you know nothing about zipping up a woman's frock?
Bir bayanın fermuarını yukarı çekmeyi bile bilmiyor musun?
But that black car is zipping.
Ama siyah araba hizli gidiyor.
Not gonna catch me wearing a cape, zipping around with my underwear outside my pants.
Bana uymaz, pelerin giymek, Don, pantolonun üstünde ortalıkta dolaşmak...
the world's zipping past you!
Dünya sizi teğet geçip gidiyor.
More than half a million of these projectiles... measuring over an inch in diameter... are zipping around our planet right now.
Gezegenimizin etrafında uçuşan bu parçacıkların yarım milyondan fazlasının çapı neredeyse 2.5 cm'yi geçmiyor.
Zipping it up. The Fulcrum threat is far worse than it originally appeared.
"Dayanak" tehdidi göründüğünden çok daha ciddi.
It's like, when i was zipping across the street, taking that punk down... Well, i finally felt like myself again, you know?
Sokaklarda koşup serserileri döverken yeniden kendim gibi hissettim.
So how did that feel... zipping up that body bag?
Ceset çantasını fermuarlamak nasıl hissettiriyor?
- l'm zipping!
- Kapatıyorum!
Jerking around and then suddenly zipping away?
Birden belirip ani hareket ediyor ve kayboluyor.
You do that, you'll be totally, almost grotesquely obvious, she'll find it so goddamn refreshing, by the time she figures out she really doesn't want to bang you, you'll be zipping up and heading for the door.
Baksana, benim ne olduğumdan konuşmayalım. Bu hiç kolay değil. Hele hayatımda Tommy Gavin gibi seninle hiç şansım olmadığını söyleyen adamlar varken.
Which means the compound is breaking down into a protease and zipping right through our man-made memory blocks.
Bu da demek oluyor ki... Bileşim bir proteaza etki ediyor ve çabucak bizim insan yapımı hafıza bölümümüze geçiyor.