English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Z ] / Zoila

Zoila translate Turkish

47 parallel translation
Zoila said you were looking for me, with some big news.
Zoila beni aradığını söyledi, önemli bir şey varmış.
Zoila doesn't know shit.
Zolia'nın bir bok bildiği yok..
Zoila, come.
Zoila, gel!
I'm serious, Zoila.
Çok ciddiyim, Zoila.
Hey, Zoila. Does Valentina have a really good sewing machine?
Zolia, Valentina'nın iyisinden dikiş makinesi var mı?
This is between me and Zoila.
Zoila'yla aramda bir mesele.
A long time ago, before you were born, Zoila had a relationship with my brother.
Çok eskiden, daha sen Dünya'da bile yokken Zoila ağabeyimle ilişki yaşadı.
Uncle Henri and Zoila?
Henri dayımla Zoila mı?
But when Henri met Aunt Cynthia, a woman from... a similar background, Zoila had her heart broken.
Ama Henri, Cynthia yengenle tanıştıktan sonra benzer geçmişi olan bir kadın Zoila terk edildi.
I'm looking for my friend Zoila Diaz.
Bir arkadaşıma bakmıştım. Zoila Diaz.
Zoila!
Zoila!
It's me. Zoila.
Benim, Zoila.
Zoila...
Zoila.
Come on, Zoila.
Yapma, Zoila.
I was a stupid kid, Zoila.
Aptallık ettim, Zoila.
Zoila.
Zoila.
Zoila, please don't do this.
Zoila, böyle yapma.
- Mm. - Zoila, Valentina...
Zoila, Valentina.
Zoila called. She had time for a quick bite.
Zoila aradı, bir şeyler atıştıralım dedi.
I'm sure that Zoila left the window open.
Bence Zoila pencereleri açık bırakmıştır.
tight. It's lovely to finally meet you, Zoila.
Seninle sonunda tanıştığımıza çok memnun oldum Zoila.
Zoila, did Genevieve happen to mention
Zoila, Genevieve sana hiç antika koleksiyonumdan bahsetti mi?
Oh, Zoila.
Zoila.
Zoila, stop!
Zoila, dur.
Zoila, if you do like me, have the decency to tell me the truth.
Zoila, eğer benden hoşlanıyorsan bana doğruyu söyleme nezaketini göstermelisin.
Zoila, what?
Zoila, ne?
Zoila, it was a gift.
Zoila, sana onu hediye olarak verdim.
Oh, Zoila, I love you for offering, but I can't take this.
Zoila, teklif ettiğin için teşekkür ederim ama ben bunu kabul edemem.
Oh, Zoila!
Zoila!
- Zoila.
- Zoila.
Zoila, have you seen my car keys?
Arabamın anahtarını gördün mü Zoila?
I'm going to tell Carmen and Zoila today.
Bugün Carmen ve Zoila'ya her şeyi anlatacağım.
Zoila, I'm still in mourning.
Zoila, hala yastayım.
You must be Zoila's daughter.
Sen Zoila'nın kızı olmalısın.
She told me what happened with Zoila.
Zoila'yla olanları söyledi.
Excuse me. Oh, all right, bye, Zoila.
Oh görüşmek üzere, Zoila.
It's just so Zoila, my Guatemalan cleaning lady, can get her green card.
Zoila, Guatemala'lı temizlikçi hanımefendi yeşil kart alabilsin diye.
Zoila, look, look, I...
Zoila, bak şimdi, ben...
Everyone except Zoila.
Herkesin yararına bu.
I'm sorry, who?
Zoila hariç herkes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]