Zombie translate Turkish
3,053 parallel translation
You may be styling, but you're turning zombie, brother.
Kıyafetler falan tamam ama gittikçe zombiye benziyorsun kardeşim.
Brother Maybe there are worse things than being a zombie.
Kardeşim, belki de zombi olmaktan daha kötü şeyler de vardır.
It's a voodoo zombie.
Voodoo zombisi.
It usually manifests itself as a demon, a malevolent spirit, a bloody zombie, but now...
Bazen kendini iblis, kötü niyetli bir ruh ve bir zombi gibi gösteriyor ama şimdi...
You made a zombie rat!
Zombi fare yarattın.
Twelve hours after being bitten by the zombie rat.
Zombi fare tarafından ısıralı 12 saat oluyor.
I'm a zombie.
- Zombiyim nihayetinde.
He's a zombie.
- O da öyle ama.
They're part of a zombie Meals on Wheels program.
-... onlar zombi yemek programının parçası.
When Blaine made me a zombie, he told me he'd get me the brains I needed to live.
- Blaine beni zombi yaptığında yaşamam için gereken beyinleri getireceğini söylemişti.
So, slight silver lining is he's not thinking zombie.
Kısacası zombi olduğunu düşünmüyor.
After the boat party when you woke up in a body bag, how did you know you were a zombie?
Tekne partisinden sonra ceset torbasında uyandığında, zombi olduğunu nereden anlamıştın?
Some other zombie likely got the frontal lobe, but there was some temporal lobe just hanging there like fruit on a tree.
Muhtemelen zombinin teki ön lopa ulaşmıştı ama şakak lopu ağaçtaki bir meyve gibi öylece duruyordu.
He could be zombie McCartney to your zombie Lennon.
Belki senin Lennon zombin için McCartney olacaktır.
What I know is, another year on his meal plan and my trust fund will be zombie tapped.
Tek bildiğim, zombi planına bir sene daha bağlı kalırsam güven fonunun tükeneceği.
There's our zombie powerbroker now.
Bizim zombi zengini arıyor bak.
I can't exactly pass a physical as a zombie, now can I?
Fiziksel testi bir zombi olarak geçemem sonuçta değil mi?
When the zombie rat bit me.
Zombi fare beni ısırınca.
The real killer is a zombie.
Gerçek katil bir zombi.
And if they do manage to catch him, then there's the whole zombie-in-a-prison problem.
Bir şekilde onu yakalamayı başarırlarsa o zaman da hapishanede zombi sorunu olur.
Not me, though, I'm a nice zombie.
- Ben değil gerçi. Ben iyi zombilerdenim.
How's zombie rat?
- Zombi fare ne durumda?
See, when I raise my hand like so and say, "Prance, zombie,"
Ben ellerimi şöyle açıp atla zombi dediğimde...
This city has a zombie problem.
Bu şehrin zombi sorunu var.
Zombie strange.
Zombi gibisiniz.
Everybody's got a goal, hey zombie man?
Herkesin bir amacı vardır. Hey zombi adam?
I've got to find that zombie video.
Bu zombi kaydını bulmam gerek.
Has anybody been watching Zombie High?
- Zombi Lisesi'ni izleyen var mı?
That zombie who works in the morgue.
Şu morgda çalışan zombi.
A bullet in the heart won't kill a zombie.
Zombiyi kalbinden vurmak öldürmüyor.
RAVI : And in zombie state, the subject remains aggressive.
Zombi anında denekler agresif durumdadırlar.
If I don't find a cure soon, I won't have enough tainted utopium to use on a human-zombie subject.
Tedaviyi yakında bulamazsam insan zombi deneyinde kullanacak kadar yeterli Utopyumum olamayacak.
Zombie rat is no more.
Zombi faresi iyileşti.
You think she was killed by a zombie?
- Onu zombinin öldürdüğünü mü düşünüyorsun?
He thinks it's a zombie headquarters.
Orasının zombi merkezi olduğunu iddia ediyor.
It's hard to tell if her skin was ripped by a zombie or if it's just slipping off due to decomposition.
Derisini zombinin mi yoksa bozukluk yüzünden mi parçalandığını söylemek zor.
We need to know if Kimber's death was zombie-related.
Kimber'i zombi mi öldürdü bilmemiz gerek.
You named the cured zombie rat Hope?
İyileşmiş zombi farene Umut ismini mi taktın?
Possibly by a zombie, and now Nate is dead.
Muhtemelen zombi tarafından ve şimdi Nate öldü.
But apparently not by a zombie.
Zombi öldürmemiş ama.
Why would a zombie leave behind perfectly edible brains?
- Neden bir zombi arkasında yenilebilir bir beyin bıraksın?
I'm just saying... Full-on zombie mode, I could've pulled this skull apart like a pistachio.
Sadece diyorum ki full zombi moduna girsem kafatasını bir elimle bile açabilirim.
We're not sure the first murderer was a zombie, but it looks like it.
Katilin zombi olup olmadığından emin değiliz ama öyle görünüyor.
The second murder appears to be related, but doesn't speak to zombie.
İkinci cinayetin alakası var ama zombi tarafından değil.
You made another zombie rat.
- Bir zombi fare daha yaratmışsın.
This boy will take a zombie's head... - Hey. - Clean off...
Şimdi zombinin kafasını böyle vuracak...
I mean, you're telling me that we have another zombie murder and... I'm just thinking about bacon. I need to drink some more cheerleader.
Bana bir zombi cinayeti olduğunu söylüyorsun benimse aklımda domuz pastırması var.
You're a zombie.
Bir zombisin.
My first zombie meal.
İlk zombi yemeğim.
A zombie video.
Bir zombi kaydı.
I'll beat the hell out of you zombie!
- Seni sonsuza kadar döveceğim zombi!