Zooey translate Turkish
192 parallel translation
- Yeah. Have you read Franny and Zooey or Nine Stories?
Franny ve Zooey ya da 9 hikayeleri, Okudun mu?
That high temperature is making you zooey.
- Tanrım! Yüksek ateş başına vurdu.
Franny and Zooey?
Franny ve Zooey'e?
Franny and Zooey?
- Franny ve Zoe mi?
- No, I was looking at Rory's books. I wanted to see if she had Franny and Zooey.
- Hayır, Rory'nin kitaplarına bakıyordum. "Franny ve Zoey" var mı diye baktım.
Zooey, you gotta toughen this kid up.
Zooey, bu çocuğun dayanıklılığını arttırmalısın.
Zooey, I know it's only been eight months but I am so madly, insanely, ridiculously in love with you.
Zooey, biliyorum sadece 8 ay oldu ama ben delice, manyakça, inanılmaz bir şekilde sana aşığım.
- Zooey just got engaged!
- Zooey az önce nişanlanmış!
God, you're so old-fashioned, Zooey.
Tanrım, çok eski kafalısın, Zooey.
All right, look, Zooey, just to clarify here my dad worked for IBM, so we moved a lot when I was a kid.
Pekala, Zooey, açığa kavuşturmak gerekirse babam IBM'de çalıştı, o yüzden küçükken çok taşındık.
The point is, Zooey, Peter always connected better with women.
Mesele şu ki, Zooey, Peter hep bayanlarla daya iyi anlaşmıştır.
Also, you gotta understand, Zooey.
Ayrıca anlamalısın, Zooey.
Zooey, here's the deal.
Zooey, bak ne dicem.
Zooey, don't listen to him, all right?
Zooey, dinleme onu, tamam mı?
I don't know, but it's Zooey's fiancé so just shut the fuck up and be nice.
Bilmiyorum, ama Zooey'in nişanlısı bu yüzden kes sesini ve kibar ol.
Yeah, and I met Zooey the very next day.
Evet, ve hemen ertesi gün Zooey ile tanıştım.
Zooey's awesome, and we have a great sex life.
Zooey mükemmel biri ve harika bir seks hayatımız var.
Zooey went to the Pasadena flea market with her friends last weekend and I did it then.
Zooey geçen haftasonu arkadaşlarıyla Pasadena'ya alışverişe gittiler ve o zaman yaptım.
I used a picture of Zooey in a bikini that I took when we were on vacation in Cabo San Lucas.
Zooey'nin Cabo San Lucas'ta tatildeyken çektiğim bikinili bir fotoğrafını kullandım.
So you've told Zooey that you jacked off to her picture last weekend.
Demek Zooey'e onun fotoğrafına boşaldığını söyledin.
You know what? Zooey and I played golf together a couple of months ago.
Aslında birkaç ay önce Zooey ile golf oynadık.
Zooey and I usually watch HBO.
Zooey ve ben HBO izliyoruz.
Zooey, this is Sydney.
Zooey, bu Sydney.
Sydney, this is my fiancée, Zooey.
Sydney, bu benim nişanlım, Zooey.
- I'm Zooey's friend.
- Zooey'nin arkadaşıyım.
So of course he would bring Zooey here their first night out.
İlk çıktıkları gece Zooey'i buraya getirmesi gerekirdi.
Peter, Zooey we love you and we wish only the best for you both.
Peter, Zooey sizi seviyoruz ve hayat boyu mutluluklar dileriz.
- To Peter and Zooey.
- Peter ve Zooey için.
What an honor it is to be sitting here with Peter and Zooey's friends, family... Hailey, Robbie's lover, Robbie, Oz, Joyce.
Peter'ın arkadaşları, ailesi, Hailey, Robbie'nin sevgilisi, Robbie, Oz, Joyce... ile birlikte burada olmak büyük şeref.
And finally, we got Zooey.
Ve son olarak, Zooey.
Zooey, you are about to marry one of the most honest kind and fun-loving people I've ever had the honor of knowing.
Zooey, hayatımda tanıdığım en iyi ve eğlenceye düşkün insanla evlilik yolundasın.
I'm here as Peter's friend, as Peter's confidant just to say to you, beautiful Zooey give it back. Yeah?
Peter'ın arkadaşı olarak, sırdaşı olarak ve sen güzel Zooey, Peter'a karşılığını ver.
With that, I'd like to raise a glass to Pete and Zooey.
Bu yüzden Pete ve Zooey için kadeh kaldırıyorum.
- Peter and Zooey.
- Peter ve Zooey için.
I was really excited to meet Zooey and your family and then I showed up there and I was just...
Zooey ve ailenle tanışınca çok heyecanlandım ve birden... Birden heyecana kapıldım.
- Zooey, that was a great shot.
- Zooey, süper atıştı.
I'm watching HBO with Zooey.
Zooey ile HBO izleyeceğiz.
Dude, you have your whole life to sit around and watch premium cable with Zooey.
Dostum hayatın boyunca oturup Zooey ile TV seyredebilirsin.
Can I invite Zooey?
Zooey'i de çağırayım mı?
Zooey.
Zooey.
Well, you know, I was feeling really good but Zooey and I have been fighting a lot recently.
Çok iyi hissediyordum ama Zooey ve ben son zamanlarda çok kavga ediyoruz.
Well, it seems to me like you've gone from relationship to relationship so is Zooey the one or is she just the next one?
Bana göre sen ilişkiden ilişkiye koştun ve Zooey asıl olan mı yoksa sıradaki mi?
No, she's the one.
Hayır, Zooey asıl olan.
It just... It might be a little tricky just'cause Zooey's dad is out of the picture and, you know, we're paying for the wedding ourselves.
Biraz... zor olabilir biliyorsun Zooey'in babası düğün masraflarına yardımcı olmayacak.
Truth is, I never even thought about it until Zooey and I got engaged.
Doğrusu Zooey ve ben nişanlanana dek bu konuda pek düşünmedim.
"Well, why Zooey?" And I didn't know how to answer it.
"Niye Zooey?" Ve ben ne diyyeceğimi bilemedim.
Zooey, come on!
Zooey, yapma!
Zooey!
Zooey!
Zooey walked out on me because I asked her why we were getting married.
Zooey çekip gitti çünkü ona neden evlendiğimizi sordum.
I like it that I can share things with Zooey.
Zooey'le herşeyimi paylaşmayı seviyorum.
Do you know the best night I've had in the last five years is the night that Zooey and I split a bottle of wine we made a summer salad, and watched Chocolat together.
Son beş yılda geçirdiğim en güzel gece neydi biliyor musun Zooey ile bir şişe şarap açtığımız ve yaz salatası yapıp birlikte "Chocolat" ı seyrettiğimiz gece.