Éponine translate Turkish
48 parallel translation
Tori was just like Éponine, who died for the man she loves, knowing he was gonna go off and be with somebody else.
Tori daha sonra gidip başka biriyle olacağını bildiği hâlde aynı éponine gibi sevdiği adam için ölüyor.
Éponine died in peace, knowing Marius was gonna be happy.
Eponine huzur içinde öldü. Marius'un mutlu olacağını bilerek.
Said her name was Eponine... that you'd know her.
Adının Eponine olduğunu söyledi onu tanıyormuşsun.
Eponine.
Eponine.
Eponine!
Eponine!
Eponine, Azelma, come too, my darlings.
Eponine, Azelma, siz de gelin şekerlerim.
Only their daughter, Eponine, seemed to be interested in him.
Sadece kızları Eponine ona ilgi gösteriyor gibiydi.
Eponine knew that whatever events were unfolding in Paris, the night would bring her Marius.
Paris'teki olaylar ne şekil alırsa alsın Eponine gecenin Marius'ü ona getireceğini biliyordu.
Eponine was laid to rest next to Father Maboeuf, and Gavroche understood what family could be.
Eponine'ni Maboeuf Baba'nın yanına yatırdılar. Gavroche da bir ailenin ne olabildiğini anladı.
Father of Eponine and Gavroche.
Eponine ve Gavroche'un babası.
Hey, Eponine...
Hey, Eponine.
That's Eponine, she knows her way about Only a kid, but hard to scare!
Adı Eponine, işini bilir Daha çocuk ama korkutmak kolay değildir!
- But, Eponine...
- Bu işe karışma!
You'll be in trouble here!
- Ama Eponine... Burada başın belaya girer!
Hey, Eponine!
Neden burada?
Eponine, you're the friend who has brought me here
Eponine, beni buraya getiren sensin dostum
It's your brat Eponine!
Kim bu civelek kız?
Don't you know your own kid?
Bu senin velet Eponine!
Eponine, get on home! You're not needed in this
Eponine, çabuk eve git!
God, Eponine, the things you do!
Tanrım, Eponine, ne işin var burada?
Eponine, what's wrong?
Eponine, ne oldu?
There's something wet upon your hair
Saçında bir ıslaklık var Eponine, yaralanmışsın!
Eponine, you're hurt!
Yardıma ihtiyacın var!
- So don't you fret, Monsieur Marius
- Sakın üzülme Mösyö Marius - Uyu, sevgili Eponine
- Hush-a-bye, dear Eponine - I don't feel any pain
- Hiç acı hissetmiyorum
Her name was Eponine!
Eponine'di adı!
Eponine, come my dear.
Eponine, gel benim canım.
Eponine, let me see you.
Eponine, görmeme izin ver.
You, Montparnasse, watch for the law - With Eponine - take care.
Sen, Montparnasse, kanuna dikkat et - Eponine'le - kendine iyi bak.
Eponine, find her for me!
Eponine, bul onu benim için!
Eponine, do this for me,
Eponine, yap bunu benim için,
Eponine... ѕhе knоwѕ hеr wаy аrоund.
Eponine... Yolunu biliyor.
Eponine, you're the friend Who has brought me here.
Eponine, beni buraya getiren arkadaşsın.
It's your brat Eponine!
Bu senin piçin Eponine!
Eponine, get on home!
Eponine, eve git!
But you will live, Eponine – Dear God above!
Ama yaşayacaksın, Eponine – Sevgili Tanrım!
– dear Eponine, – M'sieur Marius
– sevgili Eponine, – M'sieur Marius
Eponine Chaligny?
Eponine Chaligny mi?
Eponine usually used my driver, Giovanni.
Eponine genelde şoförümü kullanırdı. Giovanni'yi.
Eponine Chaligny gambled here. You finished her off. You threw her body in the dirt.
Müşterin, Bayan Chaligny'i temizledin, cesetten kurtuldun.
I knew her addiction brought her to the slums.
Eponine'nin kumar bağımlılığı sık sık varoşlara gitmesine sebep oluyordu.
Eponine wanted to tell everything to Chaligny, the press and even the taxman. Chaligny did not kill his wife.
Eponine daha fazla para vermezsem Chaligny'e gidecekti basına ve Maliye Bakanlığı'na her şeyi anlatacaktı.