English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Ž ] / Že

Že translate Turkish

408 parallel translation
( Mutters ) S'pass ze sorcery soz.
( Anlaşılmayan bir şekilde ) S'pass ze bana ver.
I make ze big mistake.
Büyük hata yaptım.
Well, vee just happen to be here on ze Siegfried Line, my dear.
Burasi Siegfried hatti olmakta sekerim.
Miss Fu Ze won't come from tomorrow. Why?
- Bayan Tomizawa artık gelemeyecekmiş.
Fu Ze said she had told Jia Dai. He seems not like a good person.
Etrafına sorup soruşturmuş, ama kimseyi bulamamış.
But, we will get up early and Xiao Ze will do too.
Yarın izin günüm.
So is with Xiao Ze.
Sen de.
Don't lock the door, Xiao Ze hasn't come back.
Kitleme kapıyı. Kazu daha gelmedi.
If I leave, what about Dad and Xiao Ze?
Evlenirsem, siz ne yapacaksınız?
Ze Xiong. Hey?
Baksana.
I heard from Ze Xiong that she likes a guy names Miura.
Kazu'ya göre Miura adında birinden hoşlanıyor.
Ze Xiong is still home, we will live here temporarily.
Hayır, Kazu hâlâ benimle birlikte. Başımızın çaresine bakacağız.
Vash away ze stink. "
Pisliklerinden arın. "
IT IZ ZE QUESTION.
İŞTE BÜTÜN MESELE BU.
Ah, ze filthy Englander.
Zengin İngiliz.
I'm taking you to ze Casbah.
Seni Casbah'a götürüyorum.
With the fury of ze blast
İçlerindeki rüzgarın hiddetiyle.
The... theoretical... base... which... serves... as... a guide... in... our... thinking... is... Marxism...
Dü şün ce mi ze rehber lik eden kuram sal dayanak Leninizm'dir.
Zat iz ze private yacht of ze notorious Baron Bomburst.
Bu kötü Baron Bomburst'un özel yatı.
Ze most evil man in ze world.
Dünyadaki en kötü adamdır.
Und he has sailed all ze way to England, because he has heard tell of a fantastic motor car built by zat brilliant inventor, Caractacus Potts.
Ve İngiltere'ye doğru yelken açmıştı, çünkü olağanüstü bir arabanın sözünün edildiğini duymuştu müthiş mucit, Caractacus Potts tarafından.
Und he has come to steal ze car und take it back to Vulgaria with him.
Ve arabayı çalacakmış arabayı memleketine götürecekmiş.
Zat was a ruse to put us off ze scent.
Bisi atlatmak için numara mı bu?
Vulgaria welcomes ze brilliant Professor Potts, inventor extraordinary.
Vulgaria siz parlak bilim adamı Profesör Potts'a hoş geldiniz der.. .. sıra dışı mucide.
You are not Professor Potts, ze inventor?
Siz mucit Profesör Potts değil misiniz?
Captain, ze flying car.
Yüzbaşı, uçan araba.
We've captured ze flying car.
Uçan arabayı ele geçirdik.
It's Poisonous Dragon.
Ze.. ze... Zehirli Ejder..
Ze stupid English.
Aptal İngilizler.
Ze plegm... zat comes in the tubes.
Ze plegm... tüplerden geliyordu.
There seems to be an increasing tendency for ze ent... The ent... the ant To become the dominant...
Karıncaya giderek artan bir eğilim görülüyor karınca giderek hakim...
This, that, the...
Uh... ze, za...
Ze silence here is as profound as in ze desert.
Buradaki sessizlik çöldeki kadar derin.
All people inside ze house.
Herkes içerde galiba.
Emanuel, go knock up ze door!
Emanuel, Kapıyı çal!
You ze great bicycle-repairer Rimspoke?
Sen o büyük bisiklet tamircisi Rimspoke misin?
Ze best in ze whole world.
yani dünyadaki en iyi yağı ve benzini.
.. to 220 years hard labor in the prison planet of Ze-com the 3rd.
.. 3. Ze-com hapis gezegeninde.. 220 yıl ağır çalışma cezasına.
Very well, Mr. Chance, I have no alternative but to inform you that this house is now closed.
Pekala Bay Sans. Bu durumda tek seçeneg ¡ m... s ¡ ze ev ¡ n kapatiIdigini b ¡ Id ¡ rmek.
Could you give us the name of your doctor or your dentist?
B ¡ ze doktorunuzun veya d ¡ sç ¡ n ¡ z ¡ n adini vereb ¡ l ¡ r m ¡ s ¡ n ¡ z?
Why don't you come to our house and we could take care of you there?
Ev ¡ m ¡ ze gelsen ¡ ze, s ¡ ze orada bakab ¡ l ¡ r ¡ z.
Your house?
Ev ¡ n ¡ ze m ¡?
By the way, Mr. Gardiner, I'd like to ask you something straight out.
Bu arada Bay Gard ¡ ner, s ¡ ze açik seç ¡ k b ¡ r soru sormak ¡ st ¡ yorum.
Tell me, Mr. Gardiner would it be possible for you to stay here for a day or two so we could keep an eye on it?
Söylesen ¡ ze Bay Gard ¡ ner... s ¡ z ¡ müsahede altinda tutmamiz ¡ ç ¡ n b ¡ r ¡ k ¡ gün... burada kalab ¡ l ¡ r m ¡ s ¡ n ¡ z?
You'll join us for dinner, of course.
Aksam yemeg ¡ nde b ¡ ze katilirsiniz, deg ¡ I m ¡?
Or may I call you Chauncey?
Yoksa s ¡ ze Chauncey m ¡ d ¡ yey ¡ m?
I admire your good, solid sense.
Bu saglam görüsler ¡ n ¡ ze hayran kaldim.
I haven't quite decided what we'll plant this year.
Bu yiI ne ekeceg ¡ m ¡ ze karar veremed ¡ m.
I have a telephone call for you.
S ¡ ze b ¡ r telefon var Bay Gard ¡ ner.
But Mr. Rand is ill, so I'm taking the liberty of asking you.
Ama Bay Rand hasta oldugu ¡ ç ¡ n bunu s ¡ ze sormayi uygun buldum.
What was up his sleeve when he pulled that stunt with us?
B ¡ ze o numaralari yaptiginda, plani neyd ¡ acaba?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]