English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / 1802

1802 translate Turkish

20 parallel translation
A LA memoria DE JACOB DREW,
14 NİSAN 1802'DE CHARLESTON AÇIKLARINDA, GEMİSİNDE BİR KAŞALOT
EN LAS AGUAS DE CHARLESTON, 14 DE abril DE 1802.
GEMİ ARKADAŞLARI TARAFINDAN ASTIRILMIŞTIR.
Casa Hugo, fundada en 1802...
Hugo ve Ortakları 1802'de kurulmuş.
Necesitamos que nos faciliten una multa emitida como 2-1802 para una tal Patricia Stephens.
18 Şubat'ta Patricia Stephens'a verilmiş tebliğ belgesini istiyoruz.
LONDRES 1802
Londra, 1802
Napoleón fue el primero que bebió este coñac en su coronación en 1802.
Bu konyağı ilk olarak 1802'de Napolyon taç giyme töreninde içmiş.
El rastrillaje fue descubierto por un destacamento de montaña chino en 1802.
Tırmıklama, ilk 1802'de Çinli özel bir tim tarafından keşfedilmiştir.
Nacido en 1802, János era hijo de Farkas Bolyai, que era profesor de matemáticas.
1802 yılında doğan Janos, matematik öğretmeni Farkas Bolyai'nin oğluydu.
GX 0991802
GX 099 1802
Una botella de Lafitte 1802.
Bir şişe, 1802 Latifte.
Santa Claus el 16 lo consiguió 1802.
Santa Claus the 16th got it 1802.
Pero esto es de un juicio por asesinato. En Ginebra, en 1802.
1802'de Cenevre'deki bir cinayet davasından kalma.
ASILO MENTAL STONEHEARST
Stonehearst Akıl Hastanesi 1802
En el año 1802, en una noche como esta el astrónomo William Herschel caminaba por la playa de la costa inglesa con su hijo, John.
1802 yılında, böyle bir gecede gökbilimci William Herschel, oğlu John ile beraber İngiltere'deki bu sahilde dolaşıyordu.
Y ese pigmento surgió en 1802.
ve bu boya maddesi 1802 yılında ortaya çıkmış.
A la obscena Robin la encontré en un convento en Massachusetts en, 1802, ¿ verdad?
Yaramaz Robin. Massachusetts'de bir manastırda buldum bunu. 1802'ydi di mi?
Mary Milligan, nació el diez de enero de 1802.
- Mary Milligan. Doğum : 10 Ocak 1802.
Finalmente, en el año de nuestro Señor de 1802, él mismo se marchó a África.
Nihayet 1802 yılında, kendini Afrika'ya atmış.
En 1802 lo hizo para traer agua limpia a la ciudad porque habían tenido un brote de cólera.
1802'de. Şehire temiz su getirmesi için inşaa etti. Kolera salgını ile uğraşıyorlardı.
No sabía que sabían qué causaba el cólera en 1802.
1802'de neyin koleraya neden olduğunu bildiklerini sanmıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]