English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / 242

242 translate Turkish

137 parallel translation
Al 242 de la calle Charlotte, al final Tottenham Court Road.
Charlotte Sokağı 242 numara, Tottenham Court Road'un üstü.
Cuando lo haga, llévalo al 242 de la calle Charlotte cerca de Tottenham Court Road.
Geldiğinde onu, Tottenham Court Road'un yukarısında Charlotte Sokağı 242 numaraya getir.
- Tengo 242 dólares aquí.
- Haciz mi götüreceksiniz?
Y 242 dólares no van a arruinar a nadie.
- Burada 242 dolarım var.
- Tom, ¿ cuánto necesitas? - 242 dólares.
Banka yeniden açılıncaya kadar bizi idare eder.
No, sólo lo imprescindible hasta que el banco abra.
- Tom sana ne kadar lazım? - 242 dolar.
He dicho 242 dólares.
Hayır, banka yeniden açılıncaya kadar.
Tu cuenta sigue abierta, esto es un préstamo.
- 242, al bakalım. - Bu hesabımı kapatır.
- ¿ Asesinato de quién?
- Bay Lionel Holland... 242 Connaught Meydanı, Bayswater'da... 17 Ekim'de. - Kimi öldürmek?
Sólo 385.000 Kilómetros.
Sadece 386.242 kilometre!
Tras 242 días, terminó al asedio a Tobruk.
Ve böylece 242 gün süren Tobruk kuşatması sona erdi.
- Janey, respóndeme.
- Janey, bana cevap ver 697 01 : 10 : 40,032 - - 01 : 10 : 42,242 Beni Vahşi Kartal'a verecekler.
Bien, puedo darles la 242.
Size 242 numaralı odayı veriyorum.
"Air France, vuelo 242"
"242 numaralı Air France uçağı için..."
"Contra Anita G, desocupada, nacida el 24 / 4 / 1937, sin domicilio, soltera, sin antecedentes penales, se inicia el proceso ante el tribunal de Brunswick por sospecha de robo de bienes muebles, es decir por sacar del armario un saco de lana de Angélica H. y otros objetos, con la intención de adueñarse de los mismos, lo cual constituye un delito según el artículo 242 del Código Penal".
" Anita G., 2 Nisan 1937 doğumlu, işsiz, sabit bir ikameti yok, bekar, sabıkası yok, cebindeki her şey de dahil olmak üzere, Angelika Hus'a ait bir hırkayı alarak başkasına ait olan taşınabilir bir malı alıp götürmeyi amaçladığı şüphesiyle Braunschweig mahkemesi huzurunda bulunmaktadır.
Su pulso es 242.
Nabzın 242.
Como el nuestro.
- 242. Bizimki gibi.
- 242-4598.
- 242-4598.
242-4598.
242-4598.
Ven aquí.
- Buraya gel 473 00 : 51 : 46,242 - - 00 : 51 : 47,997 - Peki, efendim.
El accidente del Sector Rojo ha destruido a otros 63 individuos sumando un total de 242 pérdidas por nuestras 195.
Kırmızı Bölümdeki kaza 63 personeli yok etti bizim 195'imize karşılık onlarda 242 kayıp var.
5 kg y 243 gramos de puro oro.
5 kilo, 242 gram ve som altından.
Estoy en Albuquerque, número 242-5325.
Albuquerque'de 242-5325'deyim.
Y casi 15 pisos de altura, 16 tanques con más de 3,5 millones de metros cúbicos de hidrógeno... que elevan las 242 toneladas de lujo de la nave hacia las nubes.
15 katlı bina yüksekliğinde olan bu zeplin içindeki 16 dev hücrede bulunan 200 bin metreküp hidrojen gazıyla 242 tonluk bu lüksü bulutlara kaldırıyor.
Dallas es el doble de grande que El Paso, pero ese año hubo 242 asesinatos en Dallas.
Dallas, El Paso'nun iki katından bile büyük ama o sene Dallas'ta 242 cinayet işlenmiş.
- 242 -
- 242...
Asistiendo a clases, pasaba por la cochera # 1 en la calle 242 cada día
Okula devam ettim, Bu alanda yürümek zorundaydım 242. sokakta her gün.
242 00 : 20 : 49,600 - - 00 : 20 : 51,900 En realidad, es la casa de tu mamá... y estamos teniendo una fiesta.
Hoş geldin. Bu... bu sabah etüdü mü? Aslında annenin evi ve parti yapıyoruz.
- 242 personas trabajaron en ese coche.
- Bu arabanın tasarımında 242 kişi çalıştı.
Así que hay 242 oportunidades de que hagáis algo bien.
Yani bu işi düzgün yapmak için 242 fırsatınız var.
¡ Rumbo 242!
242 derecede.
- 2242.
- 242.
16, 242.
16242.
si ella hace cualquier movimiento que pueda ser interpretado como una huelga, debemos autorizar la Aurora a su disipador al instante, 534 00 : 40 : 23.879 - - 00 : 40 : 27.242 y debería permitir los soviéticos.
Saldırı olarak değerlendirilebilecek herhangi bir hareket yaparsa Aurora'ya onu anında batırma yetkisi vermeliyiz.
224, calle 70 Oeste... perdón, 73.
242 Batı 70.. Affedersiniz. 73.
Éste es PanGeneve 242, estamos tomando activa.
Burası PanGeneve 242, kalkışa geçiyoruz.
DEPARTAMENTO DE DAISY BAKER CALLE 98 OESTE 242 LUNES 7 DE ENERO
Daisy Baker'ın Dairesi 7 Ocak Pazartesi
EE.UU., que vetó la resolución pidiendo una solución diplomática del conflicto Palestino-Israelí, incorporando la resolución 242 de la ONU y todos sus términos en la resolución principal
yani kararı veto eden ABD. İsrail-Filistin çatışmasını sona erdirecek,
- seguridad, integridad territorial y todas esas cosas agradables en el límite internacionalmente reconocido.
BM 242 ile ana çözüm, güvenlik, bölgesel entegrasyon ve tüm uluslar tarafından tanınmış sınırlar içindeki tüm bu güzel şeylerin türevlerini birleştiren, İsrail-Filistin çatışmasına diplomatik uzlaşma arayan bir zirve idi.
¡ Sí a la 242!
Evet dediğimiz 242.
Todos dicen : "Sí No a la 242".
242'ye EVET HAYIR, yazıyor.
Y sobre la propuesta 242, ¡ gana el sí!
Önerilerden,'242''evet'i kaptı.
Hay otros componentes importantes, incluido el xanthium 242.
Başka önemli maddeler de olmalı. Mesela Zanthium 242.
Y qué ese mismo alguien... le hizo todos los pedidos anteriores de xanthium 242.
Aynı kişi sana Zuanthium 242 siparişini verdi.
Total de guerreros : 242.
Savaş gücü, 242.
Está bien, Tom, de acuerdo, firma aquí.
242 dolarla kimse iflas etmez.
- Aquí los tienes.
242 dolar istiyorum.
Firmado por el juez.
Ceza Yasası'nın 242. bölümüne göre bir suç işlenmiştir. " İmzalayan, hakim.
- 242.
- Cl2...
Y, qué pasó con el hermanito Adam?
242. bölümde onun büyücü olduğunu söylemişlerdi ama sonra...
En el episodio 242 nos enseñaron que era mago y luego...
- Ben burada boşanmaya çalışıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]