English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / 5150

5150 translate Turkish

49 parallel translation
Tenemos un "5150" en "libros de bolsillo" todas las unidades, respondan.
Karton kaplı kitapların orada 5150 durumu sözkonusu. Tüm birimler harekete geçsin.
"5150" es para asustarlo, ¿ no?
5150. Sadece korkutmak için, değil mi?
Puedo hacerle una oferta para una Pantera 5150.
Pantera 5150'yi ucuza veririm.
Rebecca Hobart es una 5150.
Rebecca'da 5150 var.
Por qué encenderías un fuero bajo el culo de Charlotte King por una 5150?
Charlotte King'in altını bir 5150 için neden ateşe veresin ki?
Seguro que es una 5150..
5150 öyle...
Este es el oficial Pitts.
Ben memur Pitts. 5150 durumu var.
Tengo un 5150. ¿ Podrían asegurarse que Hanna esté disponible esta noche?
Hannah'nın bu gece orada olduğunu teyit edebilir misiniz?
Aquí el jugador 5150, J D.
Ben oyuncu 5150, J D.
- Oye, T. 5150.
- Hey, T. 5150.
5150 J D,
5150 J D,
Es el 5150.
Arayan 5150.
¿ 51, 5 a 1?
5150'de 1?
Bajo el código de California, 5150 absolutamente tenemos el derecho y la responsabilidad de mantener a Conor aquí por 72 horas si creemos que puede ser peligroso para sí o para alguien más.
Kaliforniya'da 5150 kodlu olaylarda Conor'un kendine ya da başkasına zararı olabileceğine inanıyorsak onu 72 saat gözetim altında tutma hakkımız vardır.
Ya veo, bueno, por ley, tengo retenerla las siguientes 72 horas.
- Anlıyorum. Kanuna göre, onu 72 saat için 5150 durumunda bekletmeliyim.
Sí, para el 5150 de la calle Elm, por favor.
Evet, 5150 Elm yoluna taksi, lütfen.
Oye, ¿ firmarías un consentimiento con respondabilidad?
Keith Embry için bir 5150 imzalar mısın?
Entonces... ¿ firmarías el consentimiento de responsabilidad?
5150'yi imzalayacak mısın?
Pero no tengo pruebas.
Hiç kanıtım yok. Ama onu 5150'ye göndermek istiyorum.
¡ 5150! ¡ 5150!
- Adam canlandı!
Tal vez presenció algo, tal vez hizo algo malo, pero estás en el equipo 5150, así que haz tu trabajo, examina el tipo.
Belki bir şeye tanık olmuştur, Belki kötü bir şey yapmıştır. Ama sen 5150 ekibindesin.
Pedí la detención.
Hatch için 5150 talep ettim.
La guarda 5150 es de sólo 72 horas.
Akıl hastaları 72 saate kadar kalabiliyor.
¿ Sabe qué es el código 5150?
5150. duruma aşina mısınız?
El 5150 significa que se debe detener a cualquiera que sea una amenaza para sí mismo al menos durante 72 horas.
5150 bize kendine tehdit oluşturan herkesi en az 72 saat gözetim altında tutmamız gerektiğini söyler.
Sr. Rathburn, incluso si convence al siguiente doctor que vea de que no es una amenaza para usted mismo igual lo archivará como un 5150 y lo pondrá 72 horas en observación.
Bay Rathburn ya bir sonraki doktoru da kendiniz için tehlike teşkil etmediğinize dair ikna edersiniz ya da hakkınızda rapor tutup sizi 72 saat gözetim altında tutar.
Es un genocidio de clase, frío y calculado o bien por un buen candidato a la internación psiquiátrica compulsiva.
Bu katı bir şekilde hesaplanmış, elit bir soykırım Ya bir şeytan tarafından hazırlanmış ya da 5150 niteliklerine uygun olan akıl hastanesinde yatan biri tarafından.
Te retendremos en una sala para pacientes psiquiátricos, ¿ de acuerdo?
Seni 5150 psikiyatrik gözleme alacağız.
Es un paciente psiquiátrico.
- 5150 gözetiminde.
Pero, de nuevo, tu enfermera suena un poco 5150.
Ama yine de senin hemşire 5150 gibi duruyor
Necesito primero su código de autorización.
- Geçiş kodunuz lazım. - Bravo 5150.
Bravo 5150. Gracias, Capitán.
Sağolun Yüzbaşı.
¡ Capitán Ernest Vito, Bravo 5150.
Yüzbaşı Ernest Vito, Bravo 5150.
¡ Capitán Ernest Vito, Bravo 5150!
Yüzbaşı Ernest Vito, Bravo 5150!
El otro día, estábamos en un 5150, y aparece un tipo con una escopeta de cañón recortado.
Geçen gün, bir 5150 görevindeydik. Adamın birinde kocaman av tüfeği vardı.
Que Trout deje la 5150 es el golpe de suerte que necesitaba para sacarme ese horrible azul y volver a homicidios, y no voy a poner en peligro esto por contratar tu culo holgazán.
Trout'un delirmesi, bu korkunç üniformadan kurtulup tekrar cinayet bürosuna dönmek için bir şans oldu. Tembel kıçını kiralayarak bunu tehlikeye atmayacağım.
Está bien, tenemos un 5150.
Pekala, burada bir 5150 durumumuz var.
Las autoridades iniciaron un 5150 y la trajeron aquí.
Polis tutulan zabıtla buraya getirdi.
- Oh, bueno... - ¿ sabes lo que es un 5150?
- 5150'ın ne olduğunu biliyor musun?
Rush, es una mierd...
- 5150 ise kendini öldürebileceğine...
Bueno, si es un 5150, Max, debes haber amenazado - con suicidarte.
-... işaret ediyor Max.
Suez Center, este es RJA 5150, vienen en Suez Center.
Suez Merkez, burası RJA 5150, cevap ver Suez Merkez.
Hemos encontrado un 5150 en tu expediente.
Kayıtlarında 5150 * var.
- SUPERFICIE CASA ESTEBAN = 5150 - más grande que la casa de su rival Esteban.
- ezeli rakibi Esteban'ın evinden büyük olması demekti.
Es un IBM 5150.
Bu, IBM 5150.
Vamos a ser responsables tanto por la falla 5150 como por la fuga de la endovenosa, a menos que encontremos rápidamente a este tipo.
... Eğer bu adamı bulamazsak hem 5150 yasasından, hem de serumla kaçmasından sorumlu tutulacağız.
5150.
5150.
¡ Todo el pueblo está 5150!
Tüm kasaba 5150 durumunda!
Cierto. No, no se permiten visitantes con un 5150.
5150 kodunda ziyaretçiye izin verilmez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]