7 translate Turkish
33,134 parallel translation
Los Jets van ganando siete a cero.
Jet'ler yeniyor, 7-0.
Mantendremos guardia afuera las 24 horas.
- Dışarıda 7 / 24 biri olacak.
10-13, policía caído. 36 y Séptima.
10-13 durumu, bir memur vuruldu. 36. ve 7.
La nave de salto tiene siete plazas.
Yedek gemi sadece 7 kişilik.
Y quizás fue el destino el que me hizo reuniros a los siete para poder cambiar este futuro de una vez por todas.
Belki de bu 7 kişilik takımı toplayıp geleceği ilk ve son kez değiştirmeye çalışmam da kaderin bir cilvesidir.
Así que sí, puse ocho centímetros de acero en su cerebro.
Yanı evet, kafasına 7 santimlik çeliği soktum.
Algún tipo de tarjeta llave.
Bir tür anahtar kartı. Olay sırasında 7.
Yo estaba en un refugio para el día 7. UH Huh. Mantenga un ojo en Louie.
Gözün Louie'nin üzerinde olsun.
¿ Siete chicas?
7 kız mı?
El tratamiento facial con células madre está confirmado con Philip, va a estar en su casa a las 7 : 00 a.m.
Philip'le yüz masajı ayarlandı. Sabah 7'de evinize gelecek.
Aquí hay siete sindicalizados.
7 müzisyen onu bekliyor. - Yolda geliyor, ona Xavier diyelim.
Estamos promocionando a The Nasty Bits.
Nasty Bits'i tanıtacağız. - Scott Muni 7 bilet istiyor.
- Ves, Tamika no es ni siquiera... - parece un poco alta, pero Narcóticos dice que la heroína en el coche tenía un valor estimado de $ 7,500.
Bakın, Tamika hiç... Biraz yüksek görünüyor, ama Narkotik, arabadaki eroinin tahmini sokak değerinin 7500 dolar olduğunu söylüyor.
Whoa. "Siete días de sujetadores atractivos". Riley, ir a la página 92 muy rápido.
"Seksi göğüsler için 7 gün." Riley, hemen 92. sayfayı açar mısın?
Gav, este trabajo, lo que hago, realmente trata sobre las relaciones.
Gav, yaptıgım iş gerçekten, insani olan ilişkilerle ilgili. Ve Cuma gecesi saat 7'de
Explica tu comportamiento anómalo. Comenzó a las 7 : 17 de la mañana, hora del Pacífico, hace 52 días.
Pasifik Standart Zamanı'na göre, 52 gün önce, 7.17 am de başladı.
A partir de hoy, pagaremos una recompensa de siete florines y medio por cada judío arrestado.
Bugünden itibaren prim ödemeye başlıyoruz. Tutuklanan Yahudi başına 7,5 gulden.
Muchachos, me he enterado de que Lages os pagará 7,50 por cada judío.
Beyler, Lages size Yahudi başına 7,5 gulden prim verecekmiş.
Interrogatorio de Bernardus Andreas Riphagen, nacido el 7 de septiembre, de 1909.
Bernardus Andreas Riphagen'ın sorgusu. Doğum tarihi, 7 Eylül 1909.
Quería saber si podría invertir los 7.500 dólares que le quedan en su bolsillo.
Onun payına düşen 7.500 dolarla, yatırım yapabilir miyim diye sordu.
Pero yo no tuve la valentía de decirle que no es posible convertir 7.500 dólares en 150.000 en tan solo un año.
Bende kalbi kırılmasın diye 7.500 doları bir yılda benim bile 150.000 dolara dönüştüremeyeceğimi ona söyleyemedim.
Autorice el desembolso de no más de 7.500 dólares ".
7500 dolardan fazla harcamaya yetkiniz yok.
Hacia 1880, la zona produce anualmente cerca de 7 millones de dólares en oro y plata, unos 170 millones de dólares en dinero de hoy.
1880 yılına gelindiğinde bölgeden yıllık 7 milyon dolarlık altın ve gümüş çıkarılıyordu. Günümüz parasıyla 170 milyon dolar.
A varios kilómetros de distancia, el Tcnl. George Armstrong Custer ha dirigido a su Séptimo de Caballería muy lejos de una fuerza americana mucho más numerosa.
Birkaç kilometre uzakta Yarbay George Armstrong Custer 7. süvari alayını yönetiyordu.
Custer quiere que sea una victoria para el Séptimo de Caballería y solo para el Séptimo de Caballería.
Custer elde edilecek zaferin sadece 7. süvari alayına ait olmasını istiyordu.
El 7 de noviembre de 1876, los sureños acuden en masa a las urnas en unas cifras sin precedentes, sabiendo que si pueden colocar a Tilden en la Casa Blanca, podrán poner fin a las políticas del Norte
7 Kasım 1876'da güneyliler daha önce hiç olmadığı kadar çok kişiyle sandıklara akın ettiler. Tilden'i Beyaz Saray'a getirebilirlerse savaş bittiğinden beri yürürlükte olan kuzey politikasından kurtulacaklardı.
Siete días.
7 Gün.
Siete días más pasaron y el caos se desató.
7 gün daha geçti ve salgın Dünya'ya yayıldı.
Su cociente de responsabilidad es de 4,7.
Ben. Sorumluluk oranın 4,7.
"A las 7 : 50, ve hacia el granero".
7.50'de ambara doğru yürü.
AGUA DULCE
TATLI SU - 7.
- FINAL 7... mirándolo con sus amplios e infinitamente pacientes ojos.
SON Sonsuz sabırlı gözlerle yere bakıyor.
Sí, tengo un 7-19 aquí en el 811 de Fairhope.
811 Fairhope'da 7-19 durumu söz konusu.
OOD, nos llevan alrededor de 2-7-0, por favor.
Vardiya subayım, 270 rotasına al lütfen.
Timonel, rumbo constante 2-7-0.
Serdümen, 270'te viya.
timón estándar de la derecha, rumbo constante 2-7-0. Sí.
270'te viya, pruva 270 olacak.
- Casi siete meses.
- Neredeyse 7.
Diez, nueve, ocho, siete, seis cinco, cuatro, tres, dos, uno.
- Ben de. 8, 7, 6, 5, 4 3, 2,1!
Claro, ella tenía siete años y yo trece, pero funcionaba, ¿ sabes?
O, 7 ben ise 13 yaşındaydım ama iyi anlaşırdık.
Parece que la Velocity-7 funciona.
Görünüşe göre Velocity-7 işe yarıyor.
La Velocity-7 se ha terminado.
Velocity-7 nin etkisi bitiyor.
La Velocity-7 funcionó bastante bien.
Velocity-7 oldukça iyi dayandı.
La Velocidad-7 está desapareciendo.
Velocity-7'nin etkisi geçiyor.
La Velocidad-7 está reaccionando con las células dañadas en tu cuerpo.
V-7, vücudundaki hasarlı hücrelerle tepkimeye giriyor.
Traducción de TuSubtitulo.
Modern Family 7.
Nunca había ningún niño despierto luego de las 7 : 30.
7 : 30'dan sonraya bir tane ayakta çocuk kalmazdı.
7 : 45.
7 : 45.
De acuerdo con las últimas informaciones del diagnóstico, el agente ha sido identificado como gripe A.
Son teşhis verilerimize göre ajanda hemaglutinin 7, nörominidaz 2 veya H7N2'den meydana gelen "A" tipi bir grip vardı.
con hemaglutinina 7 y neuraminidasa 2, o H7N2, una gripe aviar que hasta ahora, no se sabía que se transmitía entre humanos.
Ama şu ana kadar insanlar arasında bu şekilde bulaşıcı olabileceği bilinmiyordu.
- e inocentes como palomas ". Mateo 10 : 16 - DÍA 7
YEDİNCİ GÜN
- Maisie Woodhouse cumplirá once años el 13 de agosto.
Oscar Woodhouse 8 Nisan'da 7 Yaşına girdi.