Translate.vc / Spanish → Turkish / 845
845 translate Turkish
28 parallel translation
"OVNI en ángeles 9" Significa que está a 9,000 metros... - Rumbo 196 " y va a 845 km por hora... con rumbo 196.
Bu da demektir ki 9100 metre yükseklikte ve saatte 850 km. hızla... 196 tarafından kontrol edilen bir tuzağa çekiliyor.
Si era 845, 854 pero yo no me preocuparía.
845 miydi, 854 mü? Ama merak etme.
¿ De dónde es el código de área 845?
Alan kodu 8,4,5 olan yer neresi?
Vive en la calle Rutland 845, apartamento 4C. ¿ No?
845 Rutland Caddesi'nde oturuyor.
Sí, ¿ pero puedes decirme a qué zona corresponde el código 845?
Evet. 845 nerenin alan kodu?
Puedo hacer eso... 313.2 ) \ frz12.845 \ fnDuncan \ i0 } Kaneboshi Ginzou
Tamam, bunu yapabilirim... Tamam.
No hay Jack Zimmerman viviendo aquí. 401 00 : 33 : 11,808 - - 00 : 33 : 14,845 Estoy casi completamente seguro.
Burada Jack Zimmerman adında biri yaşamıyor.
$ 845 dólares. Desde la cuarta Octubre.
4 ekim tarihine 845 dolar.
58 ) \ clip ( m 1047 121 I 1037 100 1010 61 989 40 845 24 773 119 ) } What shape is it?
58 ) \ clip ( m 1047 121 l 1037 100 1010 61 989 40 845 24 773 119 ) } Nasıl bir şekle bürünmüş?
- 845-555-8249.
- 8455558249.
Pero mientras los científicos convencionales sostienen que los montículos solo son tumbas de los primeros emperadores de China, otros investigadores creen que son efectivamente pirámides que que han sido cubiertas por el gobierno chino.
321 00 : 22 : 16,845 - - 00 : 22 : 18,880... bazı araştırmacılar aslında piramitlerin üstünün Çin devleti tarafından örtüldüğünü düşünüyor.
- Lo siento, tengo un 845.
- Pardon, 8 : 45'te toplantım var.
Distrito de Shiganshina
845 Yılı - Shiganshina Bölgesi
El año 845, el Titán Colosal y el Titán Blindado aparecieron de la nada. En un instante, los muros fueron destruidos junto con la ilusión de la paz de la vida cotidiana.
845 yılında bir anda ortaya çıkan Muazzam Dev ile Zırhlı Dev göz açıp kapayıncaya kadar huzur dolu hayatlarımızı da surlarla birlikte yerle bir etmişlerdi.
En el año 845, dos aterradoras y nuevas clases de titanes aparecieron. El coloso y el acorazado. Rompiendo las paredes como si fuera un juego de niños.
845 yılında bir anda ortaya çıkan Muazzam Dev ile Zırhlı Dev göz açıp kapayıncaya kadar... 475 ) }... huzur dolu hayatlarımızı da surlarla birlikte yerle bir etmişlerdi.
Pero... En el año 845... junto con la vida que conocían.
Ancak 845 yılında bir anda ortaya çıkan Muazzam Dev ile Zırhlı Dev göz açıp kapayıncaya kadar huzur dolu hayatlarımızı da surlarla birlikte yerle bir etmişlerdi.
Año 845. El Titan Colosal y el Titan Acorazado aparecieron de la nada.
850 senesinde Koca Dev ve Zırhlı Dev apansızca belirdi.
Año 845. aparecieron repentinamente. junto con la paz que solíamos tener.
845 yılı bir anda ortaya çıkan Muazzam Dev ile Zırhlı Dev göz açıp kapayıncaya kadar huzur dolu hayatlarımızı da surlarla birlikte yerle bir etmişlerdi.
Y parece que él lo retuiteó a sus 123.845 seguidores.
O da 123.845 takipçisine retweetlemiş bunu.
Eso es de la fábrica... 845 caballos de fuerza de una víbora v-10, 720 libras-pie de torque.
Bu fabrika çıkışı olarak Viper V-10 motorlu 845 beygir ve 980 Newton metre torklu gelmektedir.
Es normal 845...
Normal 845 beygir.
Estimaciones número de víctimas son entre 680.000 y 845.000, más o menos, dependiendo de el número de electrocuciones.
Tahmini kişi sayısı 680.000 ile 845.000 arasında. aşağı yukarı, elektrik miktarına göre değişecek tabi.
Ya me encargo, Bats.
Zaten üzerinde, Yarasalar. 584. 00 : 41 : 12,845 - - 00 : 41 : 15,473 Bir şey burada değil.
Y ahora lo quiere de vuelta porque he echado a perder el vínculo que teníamos.
Aranızda bağ kuran bir şey ödünç vermişse. Ve geri istiyorsa 366 00 : 18 : 42,377 - - 00 : 18 : 44,845 Aramızdaki bağı batırdığım içindir.
¡ Entra a la pista el número 845!
845 numara, arenaya giriyor!
Estoy de pie con los padres de Steve en la casa en el canal 845 Holland...
Steve'in ailesinin 845 Felemenk Kanalı'ndaki evlerinin önünde duruyorum
Bitácora del Capitán, Fecha Estelar 845...
Kaptanın seyir defteri.
00 : 14 : 26,845 - - 00 : 14 : 28,011 Empujar más sangre.
- Kan vermeye başladım.