Translate.vc / Spanish → Turkish / Abe
Abe translate Turkish
1,802 parallel translation
- ¿ Conoces al honesto Abe?
- Doğru sözlü Abe'i biliyor musun?
Bueno, en primer lugar, este es el verdadero sombrero del "Honrado Abe"
- Mesela şu, Abraham'ın gerçek şapkası.
Abe.
Abe.
Abe era especialista en sacar a la gente de quicio.
- Öldü. Abe'in insanları sinirlendirmek gibi bir yeteneği vardı.
¿ Qué conexión hay entre Jake y Abe?
Asıl soru, Jake ve Abe arasındaki bağlantı ne?
Abe no se acercaría al campeonato.
Abe, şampiyona yakınlarında kendini göstermek istemez.
Abe Tostevin está muerto.
Abe Tostevin öldü.
¿ Qué pensasteis al saber que Abe había vuelto?
Abe'in geri dönmüş olmasıyla ilgili ne hissediyorsunuz?
- ¿ Visteis a Abe y a Jake juntos?
Hiç Abe ve Jake'i bir arada gördünüz mü?
Pero vi a Abe hace dos días.
Ama ben Abe'i 2 gün önce gördüm.
Queda detenida por el asesinato de Abe Tostevin.
Abe Tostevin'i öldürmekten tutuklusun.
Pareciste sorprendida de verdad al ver el cuerpo de Abe.
Abe'in cesedini gördüğünde gerçekten şaşırmış görünüyordun.
No sabía que fuera Abe.
Abe'le ilgili olduğunu bilmiyordum.
Por eso estuvo Abe aquí, ¿ verdad?
İşte Abe, bu yüzden buradaydı.
Y no conozco a nadie llamado Abe.
Ve, Abe diye birini de tanımıyorum.
Vio el asesinato de Abe y le entró el pánico.
Abe'in öldürülmesini görmüş. Sadece korkmuş.
- No si mataste a Abe.
Abe'i öldürdüysen değil.
- Sí lo hará. A Abe lo mataron el ruso y sus inversores mafiosos.
Abe, Rus ve onun mafya yatırımcıları tarafından öldürüldü.
A Abe no le necesitaba.
Abe'e ihtiyacım yoktu.
Yo no traje a Abe a Las Vegas.
Abe'i, Vegas'a ben getirmedim.
Gracias, Abe Lincoln.
Teşekkürler, Abe Lincoln.
Él podía decir que no a Filipino muchachos de 10 años?
Peki Abe on yaşındaki çocuklara bindiriyor muydu?
¡ Abe! ¿ Dónde estás? ¡ Abe!
Abe, neredesin?
¿ Estás bien?
Abe!
¡ Abe!
Abe!
¡ Aquí estamos! ¡ Abe!
Abe!
¡ Abe! ¿ Dónde estás?
Abe, neredesin?
¡ Vamos, Abe!
Abe, hadi!
No. Creo que se llama Abe.
Sanırım onun adı Abe.
Quizás Abe supo.
Belki de Abe biliyordu.
Sí, pues... fuiste de gran ayuda a la familia de Abe... al recuperar los restos.
Evet, ama onu bulup getirerek Abe'in ailesine hizmet etmiş oldun.
Hallé una tienda que es mejor aún que la de Abe.
Abe'ninkilerden bile güzel, ev yemekleri yapan bir yer buldum.
Pero si les preguntáramos a John o a Abe si les gustó que les dispararan en la cabeza probablemente, dirían que no.
Ama John veya Ab.'e kafalarından vurulmayı seviyorlar mı? diye sormalıydınız. Muhtemelen hayır derlerdi.
¡ Abe! ¿ Te has enterado de lo que pasó anoche?
Dün gece olanları duydun mu?
Oye, Abe, ¿ vienes a cenar el viernes por la noche?
Abe, cuma akşamı yemekte görüşüyoruz, değil mi?
Por lo tanto, a través de la ayuda de... Abe Motokatsu-sama con quien hemos estado en buenos términos previamente... queremos pedir a Roju Anzai Tsushimanokami-sama... que disminuya la carga de nuestro Han aunque sea solo un poco. Con esta carta.
Dolayısıyla önceden sağlam ilişkilerimiz olan Efendi Abemoto'nun aracılığıyla Efendi Roju Anzai Tsushimanokami'dan klanımızın üzerindeki yükü az da olsa azaltmasını rica etmek için bu mektubu teslim etmeni istiyoruz.
Si hubiera pasado por él, Abe Motokatsu-sama... no habría habido ningún problema.
Onunla yani Efendi Abe Motokatsu'yla konuşsaydı, hiçbir sorun olmayacaktı.
Magoshiro pisoteó la reputación de nuestro Han, además... del honor de la prestigiosa familia Abe, que fue ignorada.
Magoshiro, Klan'ımızın itibarını bilmezden gelinen saygıdeğer Abe ailesinin onurunu ayaklar altına aldı.
Para Abe-sama también es una situación que implica el honor de Hatamoto.
Efendi Abe için de Hatamoto * onuruyla ilgili bir mesele.
- ¿ Qué? Acabas de hacer una doble negación, Abe.
- İki negatif kullandın Abe.
Me has hecho daño, Abe.
Acıdı, Abe.
- Solo hice lo que él, Abe.
Onun yaptığı şeyi yaptım, Abe.
Quiero decir es gracioso ¿ no ess cierto, Abe?
Komik, değil mi Abe?
- ¡ Cállate, Ed! . - Si lo dejais a ese cabrón entrar aquí,
O it herif buraya girerse Abe yemin ederim ki seni kovdururum.
Abe, no sabía que estabas tan lleno de bemohtanana.
Abe, bu kadar bemochtenene biri olduğunu bilmiyordum.
Así, Abe, ¿ qué más tienes para mí?
Pekala, Abe, benim için başka nelerin var?
Ei, Abe, grandes historias.
Merhaba, Abe. Harika hikayeler.
Has llamado a Abe.
Abe'yi aradınız.
Es Abe Tostevin.
Bu, Abe Tostevin.
Ni siquiera conozco a ese Abe.
Bu Abe denen herifi tanımıyorum bile.
IRV NUSSBAUM POR EL SERVICIO EXCEPCIONAL EN NOMBRE DE LOS AMIGOS DE ISRAEL
Abe!