Translate.vc / Spanish → Turkish / Abed
Abed translate Turkish
1,040 parallel translation
Quizás Abed no sea un gran cineasta, pero eso no significa que quiera hacer falafel.
Abed harika bir sinemacı olmayabilir, ama falafel yapmak istediği anlamına da gelmez.
¿ Has visto a Abed?
Abed'la tanıştın mı sen?
"Creo que eres raro, Abed."
Bence çok garipsin, Abed.
"Mira, tengo que hablar contigo sobre Abed."
Pekala, seninle Abed hakkında konuşmalıyım.
"Pienso que eres raro, Abed."
Bence çok garipsin, Abed.
- Abed.
- Abed.
¡ Vamos! No uses esa palabra frente a Abed.
Abed'in yanında o kelimeyi kullanma.
Lo siento, Abed.
Üzgünüm.
Sé que Abed ha estado codiciando esa camisa durante tres semanas.
Abed'in gözünün üç haftadır o gömlekte olduğunu biliyorum.
Le regalé mi camisa a Abed porque no soy egoísta, que es algo que finamente descubrirás mientras trabajamos en esto.
Abed'e gömleğimi verdim, çünkü bu konu üzerinde çalışırken de gördüğün üzere, bencil biri değilim.
Abed, ¿ has sido racista todo el tiempo mientras que yo le digo a todos en la iglesia lo dulce y angelical que eres.
Abed, ben kilisedekilere senin şirin bir deve yavrusu olduğunu söylüyorum sense kalkmış ırkçılık yapıyorsun.
los amigos no se burlan uno del otro.
Abed, bundan böyle arkadaşlar birbirleriyle dalga geçmeyecek.
Abed, el grupo se siente incómodo cuando hablas de nosotros como si fuéramos personajes de una serie que estás mirando.
Abed, grup da bulunan hiç kimse.. ... bizlerle izlediğin bir filimin karakteri gibi konuşmandan hoşlanmıyor.
Hola, ¿ cómo estás?
Merhaba, Abed.
Les habla Abed "
Öğrencilerin dikkatine.
"Y el disco que escuchan es Greendale"
- Abed konuşuyor... - Ve Disko Örümceği...
- ¿ Y tú, Abed?
Peki sen, Abed?
Esto es realmente importante para mi, Abed.
Bu benim için çok önemli, Abed.
¡ Gracias, Abed!
Teşekkürler, Abed!
- Hola, Abed. - Hola.
Merhaba, Abed.
Abed... toma.
Abed, al.
¡ No, Abed!
Hayır, Abed!
Abed... no eres Batman.
Abed, Yarasa Adam falan değilsin.
Todas las películas de Abed son sobre nosotros. - ¿ Qué?
Abed'in bütün filmleri bizle ilgili.
Si, pero Abed subió este video hace dos semanas.
Evet, ama Abed bu videoyu 2 hafta önce yayınladı.
Abed piensa que ustedes dos van a besarse.
Abed öpüşeceğinizi düşünüyor.
¿ Cómo puedes estar siempre tan contento, Abed?
- Neden tatmin olmuyorsun?
¡ Abed, está abierto!
Abed, açık kalmış!
Estaba haciendo todo esto por Abed.
Bunları Abed için yaptım.
No le tengo miedo, Abed.
Korkmuyorum, Abed.
Maldición, aquí viene Abed.
Troy? Olamaz, Abed geliyor.
Oh, Abed, lo lamento.
Abed, çok üzüldüm.
- No, tú no, Abed.
- Değilsin, Abed.
Abed, estás frente a un ex-rey del baile de graduación.
Abed, sana bir balo kralından tavsiye.
Y Abed ya no seguirá hablando.
Artık Abed çenesini kapatabilir.
No, Abed...
Hayır, Abed.
Ve, Abed, ve. ¡ antes de que todos tengan sexo con todos!
Koş, Abed, koş! Herkes birbirine vermeden evvel!
- Abed.
Abed!
¿ De acuerdo? Sigo esperando esas galletas, Abed.
Hâlâ şu kurabiyeleri bekliyoruz, Abed.
Abed, tú vuelve a la tienda familiar, intenta encontrar una gallina para que Jeff pueda perseguirla.
Abed, sen de aile çadırına geri dönüp Jeff'in kovalaması için bir tavuk bulmayı denersin.
Se metió con Abed y corrigió mi español.
Abed'e sataştı ve İspanyolcamı düzeltti.
Abed y yo jugamos a este videojuego.
Abed ve ben harika video oyunu oynadık.
"Saludos, Abed."
Merhaba, Abed.
- No. Desde ahora, Abed...
Hayır.
¿ Dónde está Abed? Tengo que hablar con él sobre sus películas.
Abed nerede?
Abed tiene razón.
Abed haklı.
- ¡ Abed es Batman!
Annie'nin sırt çantası oldum.
- Eres buena gente, Abed.
- Çok iyisin, Abed.
Abed.
Abed.
* bajo la pálida... *
Abed.
Es Abed.
Abed öyle.