English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Admire

Admire translate Turkish

253 parallel translation
- Si hay algo que admire... es una mujer que sabe improvisar.
Hayranlık duyduğum bir şey varsa o da yoktan var eden kadınlardır.
Deberías enviarlo a la galería Grosvenor para que todo el mundo lo admire.
Bunu Grosvenor'e yollamalısın!
No le importa que admire sus cuadros, ¿ no?
Umarım çalışmalarınıza bakmamın bir sakıncası yoktur.
¿ Quieres que te admire por eso?
Bunun için seni takdir etmem mi gerek?
Déjese ver, Barón, deje que lo admire la sociedad.
- Göstersene, Baron. Sosyete görsün seni.
¿ Quizás porque admire a mi padre?
Babama karşı hayranlık desek?
Tal vez lo admire pero si lo que oí es cierto, dudo que lo disfrute.
Takdir edebilirim ama duyduklarım doğruysa, keyif alacağım kuşkulu.
Me alegro de que admire mi cuadro.
Resimlerimi beğendiğinize memnun oldum.
La cuestión es que hay muy pocos hombres en el planeta a quien admire más que a usted.
Doğruyu söylemek gerekirse, bu dünyada sizden daha fazla hayranlık duyduğum çok az insan vardır.
Hace que respete y admire a toda su especie.
Türünüze hayranlıktan başka bir şey duymuyorum.
Se equivoca. Le hice ese regalo para que la gente la admire.
İnsanların size hayran olması için onları verdim.
Incluso, quizás te admire.
Hatta takdir ediyorum.
Solo con personas a las que admire mucho.
Çok fazla takdir ettiğim biri ise.
Dije que sabes Io que haces, pero no es que te admire.
Akıllı birisin ama hayranın falan değilim.
¿ Por qué me ha traído aquí, señor director? ¿ Para que admire el paisaje?
Manzaraya hayran hayran bakmak için mi geldik buraya?
Pero aun hay más que yo admire :
Ama daha da hayran olduğum şey,
Eso no significa que admire su mundo, pero me parecen patéticas esas historias de mujeres contaminando el universo.
Size hayran olmadığımdan değil, ama kadınların dünyayı kirletmesi hakkındaki hikayeleriniz bana acınası geldi.
Admire the view from up on top of the mast
Gemi direğinden görünen manzaraya hayranım.
Da igual lo que te admire.
Bir erkeğin sana ne kadar çok hayran olduğu önemli değil.
Ya me ganó demasiadas veces como para que lo admire.
Beni fazlasıyla aşar.
Siempre admire a las señoritas que tienen orgullo de sí mismas.
Her zaman haysiyet sahibi bayanlardan hoşlanmışımdır.
Y no hay hombre entre nosotros que no admire tu esfuerzo.
ve aramızda senin gücünü takdir etmeyen yok!
Trata de hacer más dinero, de ganar un poco más de respeto de que más gente los admire.
Daha fazla para kazanmak, biraz daha saygı duyulması.. .. daha fazla insanın hayran olması.
Escuche, aunque yo admire sus nobles ideales... esto es lo que realmente funciona, Sr. Clark.
İdeallerinize hayran olsam, hatta takdir etsem bile... neyin işe yarayacağını biliyorum Bay Clark.
Gracias Siempre admire tu elocuencia
Sağol. Ben de her zaman senin yalakalığına hayran kalmışımdır.
Fue tu sublime superioridad más que cualquier otra cosa lo que admiré tanto. Por favor, no cambies.
Her şeyden öte üstünlüğün orada yatıyordu beni bile sana hayran bıraktı.
- Personalmente, siempre admiré los uniformes.
Ben şahsen, üniformaya bayılırım.
Admiré tanto su puerta de piedra que la imité poniendo otra piedra fuera.
Taş kapına hayran olduğum için onu örnek alıp dışarıdan başka bir kaya sıkıştırdım.
Hay algo que siempre admiré en ustedes, los irlandeses americanos.
İrlanda kökenli Amerikalıların bu yönüne hayranlık duyuyorum.
Me gustó verla, porque nunca admiré tanto a Edith... como cuando estaba con Sibella... nunca añoraba tanto a Sibella como cuando estaba con Edith.
Onu gördüğüme sevinmiştim... çünkü Sibella'yla birlikteyken Edith'i hiç olmadığı kadar çok takdir ederken,... Edith'le birlikteyken de Sibella'yı hiç olmadığı kadar çok özlüyordum.
Siempre admiré la forma en la que tomaste que Sibella se casara conmigo y no contigo.
Sibella'nın seninle değil de benimle evlenmesi konusundaki efendice tutumunu hep takdir etmişimdir.
Admire usted los acabados y los detalles...
Şu gövdenin ve aksesuarların güzelliğine baksanıza.
De verdad admiré lo que hizo.
Çıkardığın işe hayran oldum.
Ella era tan estúpida, dijo que yo podría tenerlo cuando ella muriera. Porque lo admiré.
Budala kadın, beğendiğimi duyunca, tabloyu bana miras bıraktı.
- Siempre admiré tu rapidez mental.
Keskin zekana her zaman hayran olmuşumdur.
Siempre admiré tu ingenio.
Becerikliliğini hep takdir etmişimdir.
- Siempre admiré tu resistencia.
- Bilirsin, senin verdiğin savaşı her zaman takdir ettim...
Siempre... admiré tu belleza, querida.
Güzelliğini her zaman takdir etmişimdir tatlım.
Siempre lo admiré como bailarín.
Seni bir dansçı olarak hep takdir ettim.
No, pero conocí y admiré su trabajo.
Hayır, ama eserlerini bilirdim ve çok beğenirdim.
Siempre admiré a hombres innovativos que son proclives a tomar riesgos.
Risk alan yenilikçi insanları... her zaman takdir etmişimdir.
Admiré a Estados Unidos por primera vez cuando vi "El Juicio de Nuremberg".
Nurmberg'de Yargı'yı gördüğümde Amerika'ya hayran oldum
Siempre admiré a un hombre que pudiera hablar con los muertos.
Ölülerle konuşan adamlara her zaman hayranlık duymuşumdur.
Tú sabes lo que siempre admiré de ti, Taylor.
Biliyorsun ki seni her zaman takdir ettim, Taylor.
Alan... te admiré muchísimo.
Alan... Tarzını beğenmiştim.
Nunca antes admiré a alguien quien amo..
Daha önce kimseyi böyle sevmemiştim.
La admiré por sólo un segundo.
Ona bakmak için sadece bir saniyem vardı.
Charlé con él, y le adulé. Y admiré los libros que todavía tenía por escribir.
Onunla konuştum, flört ettim ve yazmakta olduğu bütün kitaplara | hayran kaldım.
Admiré mucho su resolución, señor, al aventurarse a salir así.
Dışarı çıkmaktaki kararlılığınıza hayran kaldım, efendim.
Siempre admiré su tez pero recuerdo una época cuando ud. consideraba un defecto que fuera tan pálida.
Onun cildine her zaman hayran kalmışımdır, gerçi bir zamanlar onu çok solgun bulduğunu hatırlıyorum.
Realmente admiré su asesoramiento en la última llamada - sabe,
Son dinleyicinize verdiğiniz tavsiyeye gerçekten hayran kaldım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]