English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Adonde

Adonde translate Turkish

5,208 parallel translation
De ser tú, iría adonde ella estuviera y me quedaría hasta convencerla de que me diera otra oportunidad.
Yerinde olsam, neredeyse oraya gider ve Bayan Tibideaux bana bir şans daha verene kadar hiçbir yere ayrılmazdım.
¿ Quién crees que le ha llevado adonde está hoy?
Onu bugünkü haline kim getirdi sanıyorsun?
¿ Qué tal que le arranco las pelotas y las lanzo adonde lanzó la pelota de mi hijo, imbécil?
- Taşaklarını koparıp oğlumun topunu attığın yere fırlatsam nasıl olur, ibne herif?
Hulk tuvo que luchar toda su vida para llegar adonde está, hermano.
Hulkster şu an bulunduğu yere gelmek için hayatı boyu uğraştı.
¿ Adonde fue?
- Nereye gitti?
Solo dos personas sabían adonde Jim y Cap se habían ido donde se habían ido ese día.
Olanlardan önce Jim'in ve Cap'in nerede olduğunu sadece iki kişi biliyordu. Kim?
No sabía adonde habías ido.
Nereye gittiğini bilmiyordum.
Que es todo entre donde estamos ahora y adonde nos dirigimos.
Buradan, gideceğimiz yere kadar da her yer Lannister kaynıyor.
¿ Adonde iremos ahora?
Şimdi nereye gideceğiz?
- ¿ Adonde vas?
- Nereye gidiyorsun?
Hay una adonde voy siempre en la calle U.
U sokağında bildiğim, sürekli gittiğim bir yer var.
Puede ir adonde quiera. - Bien.
Nereye isterse gidebilir.
No se trata de cuánto, sino de que llegue adonde hace falta.
Önemli olan miktari degil, gerektigi yerde kullanmak.
Podemos ir adonde queramos.
Hayaletiz biz. Nereye istersek oraya gidebiliriz.
¿ Adonde se dirigían? A casa.
- Nereye doğru gidiyordunuz?
- ¿ Adonde se dirigen?
- Nereye gidiyorsunuz?
No nos quería allí. Estaba empezando a llegar adonde quería.
Hayır, taşındıktan sonra onunla fazla görüşemedik.
Adonde van los camioneros a masturbarse.
Kamyoncuların gidip otuz bir çektikleri yer.
Te llevaré adonde podamos jugar un rato.
Seni biraz oynayabileceğimiz bir yere götüreyim.
Vamos adonde mi padre.
Babamın yanına gidelim.
No recuerdo ni un lugar adonde fui 200 veces, no.
200 defa gittiğim bir yeri hatırlamam ben.
Sabe, siempre adonde he ido, los policías viajan en manada.
Bulunduğum çoğu yerde, kanun adamları sürüler halinde seyahat ederdi.
No tentemos adonde ir.
Gideceğimiz başka bir yer yok.
Muy bien, también, debo añadir... me preguntaba, ¿ tienes alguna idea de adonde nos dirigimos?
Daha sonra ekleyebilirim. Merak ediyordum da, nereye gittiğimizle ilgili bir fikrin var mı?
Deben ir adonde puedan escapar de esa maldición.
Bu menfur lanetten kaçabileceğiniz bir yere gitmelisiniz.
Adonde irá, necesitará esto.
Gideceğin yerde, buna ihtiyacın olacak.
Estamos caminando en la mitad del maldito bosque. ¿ Adonde demonios vamos?
Etrafta geziniyoruz sıçtığımın ağaçlarının ortasında.
De alguna forma, he sido desterrada a soportar esto en la casa de una extraña adonde ninguno de mis nietos viene a visitarme.
Nasıl olduysa, hastalığımı geçirmem için bir yabancının evine sürgün edildim ve torunlarımdan hiçbiri ziyaretime gelmiyor.
Tú puede mirar adonde vamos y yo tendré cuidado con las líneas.
Sen gideceğimiz yöne bak, ben de çizgilere bakayım. Tamam, öyle yapalım.
Adonde vaya, irás tú.
- Ben nereye, sen oraya.
Ahora me iré a casa, adonde tú también deberías ir.
Şimdi eve gideceğim ben. Senin de gitmen lazım.
- ¿ Adonde?
Nereye?
Fui adonde recibía las llamadas a las 3.00 ; estaba borracho en un bar y me pedía que fuera a buscarlo.
Öyle bir noktaya geldi ki gece üçte bir bardan sarhoş halde beni arayıp onu almamı isterdi.
Esta es la unidad adonde ingresan los mejores de los mejores.
En iyilerin arasından en iyi olanların gittiği bir yerdir.
¿ Adonde te puedo encontrar?
Nerede buluşalım?
Mantenga sus manos adonde las pueda ver.
- Bıçağı bırak. Ellerini görebileceğim yerde tut.
Este barco te llevará exactamente adonde debes ir.
Bu tekne seni olman gereken yere götürecek.
Nos subíamos al coche y conducíamos, sin tener ni idea de adonde íbamos.
Araya biner nereye gideceğimizi bilmeden sürerdik.
Matt no me dijo adonde me llevaría
Matt beni nereye götüreceğini söylemedi.
¿ Adonde mierda crees que vas? No habia terminado contigo Lo siento, nena.
Çok iyiydi sen nereye daha işim bitmedi
Adonde sea que se dirige ahora.
Şu an nereye doğru gidiyorsa.
Yo no tenía otro lugar adonde ir.
Gidecek hiçbir yerim yoktu.
Así que, incluso si consiguieras huir no hay sitio adonde ir.
Yani, kaçsan bile gidecek hiçbir yerin yok.
Yo no estoy aquí para hablar de... Adonde se fue mi padre o... Un Dios que lo recibió a las sagradas puertas del Cielo...
Buraya babamın nereye gittiğini veya Tanrı'nın, onu cennetin kutsal kapılarından içeri aldığını konuşmak için gelmedim.
No tenía otro lugar adonde ir.
Gidecek bi yerim yoktu
No tengo otro sitio adonde ir.
Gidecek bir yerim yok.
Al final del día, se va a Lexington o adonde sea que vaya y se olvida de todo.
Günün sonunda Lexington'a ya da hangi cehenneme gidiyorsan oraya giderken burası dikiz aynanda kalır.
Adonde me lleve la carretera.
Yol nereye götürürse.
No tengo adonde ir.
Gidecek başka yerim yok.
¿ Adonde fueron, chicos?
Nerdeydiniz siz ya
¿ Adonde vas amigo?
Nereye gidiyorsun ahbap?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]