Translate.vc / Spanish → Turkish / Afghanistan
Afghanistan translate Turkish
161 parallel translation
Damas y caballeros, He estado en Vietnam, Afghanistan e Iraq y puedo decir sin una hiperbole que esto es un millon de veces peor que todos esos juntos.
Bayanlar ve baylar, ben Vietnam, Afganistan ve Irak`ta bulundum..... ve abartmadan söyleyebilirim ki burada olanlar hepsinde olanlardan milyon kez daha kötü.
¿ No hay seminarios en Afghanistan?
Afganistan'da hiç ilahiyat fakültesi yok mu?
¿ Cuándo volverás a Afganistan?
Afghanistan'a ne zaman gidiyorsun?
Dile que cuando yo vuelva de Afganistan... le devolveré el dinero.
Ona söyle vakti gelince Afghanistan dan döneceğim. O zaman öderim.
que envien $ 1 a los niños de Afghanistan.
Afgan çocuklara birer dolar göndermelerini istedi.
estamos en guerra con los terroristas, culo gordo, no con afghanistan.
Teröristlerle savaşıyoruz, koca göt, Afganlar'la değil.
bien, niños, todos enviaremos $ 1 a los niños en afghanistan.
Tamam çocuklar, hepimiz Afganistan'daki çocuklara birer dolar göndereceğiz.
una gran caja de Afghanistan.
Afganistan'dan gelen büyük, kahverengi bir paket.
porque no vas a jugar con tu paquete de Afghanistan afuera.
Neden Afganistan'dan gelen büyük, kahverengi paketinle dışarıda oynamıyorsun.
un paquete de Afghanistan!
Afganistan'dan gelen büyük, kahverengi paket!
disculpe, queremos enviar esta cabra a Afghanistan, por favor.
Affedersiniz, bu keçiyi yarın ulaşmak üzere, Afganistan'a göndermek istiyoruz.
Afghanistan?
Afganistan mı?
los únicos aviones que vuela a Afghanistan son los aviones militares.
Afganistan'a sadece üsteki askeri uçaklar gidiyor.
bien, grupo, salimos para Afghanistan en 5 minutos.
Tamam, askerler, beş dakika içinde Afganistan'a doğru yola çıkıyoruz.
bueno, tenemos que subir a la srta. Nicks en el avión a Afghanistan, chicos.
Bayan Nicks'i Afganistan'a götürmeliyiz, millet.
estarás en Afghanistan en aproximadamente 20 horas.
20 saat içinde Afganistan'da olacaksın.
amigo, parece que estamos yendo a... afghanistan.
Ahbap, sanırım... Afganistan'a gidiyoruz.
yendo a Afghanistan?
Afganistan'a mı?
bienvenidos a Afghanistan, tropas.
Askerler, Afganistan'a hoş geldiniz.
porque en Afghanistan tenemos orgullo.
Çünkü biz Afganlar'ın gururu vardır.
no dijeron en la escuela, y el la tv, la mayoría de la gente en Afghanistan y pakistan les gusta America.
Bize okulda ve televizyonda, Afganistan'daki ve Pakistan'daki insanların çoğunun Amerika'yı sevdiğini öğrettiler.
Estuviste en Afghanistan, entonces?
Afganistan'daydın değil mi?
Afganistán.
Afghanistan.
Soy Afghano
Ben Afghanistan'lıyım.
Llegó desde Afghanistan, cuando vio a nuestro país como un lugar amigo.
Afganistan'ı müttefik olarak gördüğümüz bir zamanda geldi.
1988, La Unión Soviética libra una guerra en Afganistán desde hace 9 años.
1988 Afghanistan Savaşı | 9 yıldır devam ediyor
Bueno, eso deja a Afghanistan, Paraguay, Bolivia...
Öyleyse Afganistan'ı, Paraguay'ı, Bolivya'yı eliyoruz.
Aquí en Afghanistan, se han levantado graves preocupaciones...
Burada Afganistan'da, ciddi bir endişe dalgası oluşuyor...
Se disolvieron oficialmente en 1997 luego de algunas misiones secretas en Afghanistan.
Afganistan'da aldıkları bir kaç gizli görevden sonra 1997'de resmi olarak dağıtılmışlar.
Ahí está él en un sitio que parece Somalia, Afganistán, una granada rusa, una daga turca, y dime que esta mierda no fue robada del palacio de Sadam.
İşte burada sanki Somali, Afghanistan'da gibi görünüyor. Bir Rus el bombası, bir Kürt hançeri. Ve bana bunların Saddam'ın sarayından çalınmadığını söyle.
Sobrevivió a dos giras en Afghanistan.
O, iki Afganistan seferinden kurtuldu.
Este hombre esta llevando inteligencia robada de NSA a Korea... Contrabandeo a Ali Atwa Fuera de Afghanistan... Distribuyendo armas a rebeldes Africanos.
Adamımız, Ulusal Güvenlikten Kuzey Kore'ye gizli istihbaratı sızdıran, Ali Atwa'yı Afganistan dışına kaçıran ve Afrikalı asilere silah sağlayan biri.
¿ Cómo detenemos esta conducta grupal aberrante, que no siente compasión de, por decir, los millones masacrados en Irak y Afghanistan para que la corporatocracia controle recursos energéticos y producción de opio para las ganancias de Wall Street?
Wall Street'in çıkarları için enerji kaynaklarını ve uyuşturucu üretimini kontrol eden, Irak'ta ve Afganistan'da milyonlarca insanın katledilmesi karşısında hiçbir şey hissetmeyen, bu sapkın şirketokrasi grubunu nasıl durdurabiliriz?
El 9 de septiempre de 2001 ( 9 / 9 ), los planes de invasión completa en Afghanistan estaban sobre el escritorio del Presidente Bush.
9 Eylül 2001'de, Afganistan'ı işgal planı başkan Bush'un masasındaydı.
Hoy, la producción de opio en Afghanistan ( controlado por EE.UU. ), la que ahora provee mas del 90 % de la heroína mundial, rompe récords de producción casi todos los años.
Günümüzde, ABD kontrolündeki Afganistan, dünya eroininin % 90'ından fazlasını sağlayarak, her yıl üretim rekorları kırmaktadır.
Si Dios quiere, Iré a Afghanistan.
Allah izin verirse, Afganistan'a gitmek istiyorum.
De aqui, Iré a Afghanistan.
Oradan da Afganistan'a geçerim.
No tengo que recordarte que Bush y Cheney, Saltaron al poder con planes ya armados para atacar Afghanistan e Irak.
Bush / Cheney yönetiminin Afganistan ve Irak'a... +... saldırma planlarıyla iktidara geldiklerini hatırlatmama gerek yok.
Acabe mi primer viaje en Afghanistan. Tengo hospedaje como director.
Afganistan'da ilk görev süremi doldurunca ücretsiz bir oda hakkım oldu.
La mayoria de nuestra Guardia Nacional estaba en otra parte en el mundo, Iraq, Afghanistan.
Ulusal muhafızlarımızın büyük bir çoğunluğu dünyanın başka yerlerindeydi, Irak, Afganistan.
Por favor no hagan eso. Pasé un año en Afghanistán.
Afganistan'da bir yıl kaldım.
O la invasión de Afghanistán.
Afganistan'ın işgali.
4 años antes, en las montañas de Afghanistán.
4 Yıl önce, Afganistan dağları.
Hay una invasión en marcha nuestras tropas en Iraq y Afghanistán y nosotras estamos aquí de compras
"Başlanmış bir istila vardı. Irak'ta, Afganistan'da askerlerimiz vardı, ve biz burada, alış-veriş yapıyorduk."
Ese sujeto era una leyenda entre los francotiradores de Afghanistán.
Bu adam Afganistan'da nişancı olarak bir efsaneydi.
Uno de ellos, un médico, fue capturado en Afghanistán, y Jaffad lo redimió en el 1998.
Bir tanesi doktor, Afganistanda esirdi sonra Jaffad 1998'de kurtardı onu.
Brasil, Afghanistán, Polonia, Ucrania, Irak...
Brezilya, Afganistan, Polonya, Ukrayna, Irak.
Antes de 1980, Afghanistán no producía el 0 % del opio mundial.
1980'den önce Afganistan'da Dünya'daki uyuşturucunun % 0'ı üretilirken,
Recientemente asignado a BCL-3, Batallón de Combate Logístico, apoyando tropas en Afghanistán
Yakın zamanda Afganistan'daki birlikleri destekleyen Muharebe Lojistik Taburu'na atanmış.
- Dos del equipo original... murieron por una bomba en el camino a Afghanistán
- Biliyor muydu? - İlk ekibin iki üyesi Afganistan'da bir yol kenarı bombalamasında öldü.
Hace como un año, mi compañía se involucró en un gran estudio médico... de enlistados que volvieron de Afghanistán.
Bir yıl kadar önce şirketim, Afganistan'dan dönen askerlerle ilgili büyük bir tıbbi çalışmaya dahil oldu.